English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ T ] / Ter

Ter translate Turkish

829 parallel translation
Как выскочу, как выпрыгну, полетят клочки по закоулочкам!
Ben burada kapıyı açmak için ter döküyorum.
- Вы похожи на грязного потливого старика.
Böyle ter içindeyken, pasaklılar gibi görünüyorsun.
Ты весь потный, липкий.
Her yanın ter içinde. Cildin karamela gibi yapış yapış.
Насколько я знаю, чудо можно сотворить лишь тяжким трудом.
Benim bildiğim mucizeler ancak ter dökerek yaratılır.
- Правда?
Ter içinde kaldım!
Но после месяцев бесполезной работы до голодного обморока ты опускаешься до 15 тысяч, потом до десяти.
Aylarca aç kalıp ter döktükten sonra bir şey bulamayınca... 15.000 dolara, sonra 10.000'e inersin.
Нет, он был в Бель Эр, на поле для гольфа.
Bel Air'de golf sopalarıyla ter döküyordu.
- Пожалуйста... о, пожалуйста не покидай нас, Лили!
Lütfen, Lütfen bizi ter etme Lili.
Иногда стоит надеяться только на собственный пот и мышцы.
Bazen kendi ter ve kasından başka hiçbir şey işe yaramaz.
Тяжкий труд на износ : Толкать лебедку, не разгибаясь.
Senelerce çalışmanın, ter dökmenin, yük kaldırıp kanca sallamanın sonucu bu.
210,000 $, отследить банкноты не удастся.
Seri numaraları kaydedilmemiş ter temiz 210.000 Dolar.
Mокрый от пота, с перекошенным лицом.
Yüzü öfkeden gerilmişti ve ter içindeydi.
Я буду работать и сотру все пальцы до крови
Kemerleri sıkıp tasarruf eder, ter döküp çalışırım.
Он лёгок на помине! Весь в поту.
İşte lafının üstüne geldi ve ter içinde.
Я потею, выплачивая элементы бывшей жене, а она живет на другом конце земли.
Eski karımın nafakasını ödemek için ter döküyorum,... ama o dünyanın öbür tarafında yaşıyor.
Семь потов сходит на этом токарном станке пахать.
Gene o torna tezgâhının başında kıçımdan ter boşalacak.
Леди принимали ванну в полдень и после трехчасового сна... но к вечеру были, как мягкие чайные булочки... с глазурью из пота и талька.
Kadınlar öğleyin 12'den önce ve saat 3 uykularından sonra yıkanırlardı... ve akşam karanlığı bastığında pasta gibi yumuşacık olurlardı : Üzeri şekerli krema yerine ter ve tatlı talk pudrasıyla kaplı bir pasta.
- С кровью и потом! - Мы победим!
- Kan ter içinde kalarak!
Не знаю уж, какая опасность исходила от этих изнуренных юношей!
Bu barut ve ter kokan, çok heyecanlı dokuz on gençten neden korktuklarını Tanrı bilir!
Надеюсь, что Кончетта, Каролина и другие будут одеты приличнее.
Eminim çarşaflar bu kadar temiz olmayacak. Ölümle pençeleşenlerin çarşaflarında ilaç ve ter lekeleri olur.
запах разрушенных бомбами гор. Час боя настал, час сопротивления, час патрулирования полный пота,
işte muharebenin, direnişin zamanı geldi, ter içinde devriye gezme zamanı,
Я, как только подумаюо той ночи, так дрожь охватывает.
Birkaç gece ter içinde bunu düşünerek uyandım.
Когда я хочу чувствовать себя свежей, я применяю "Принтил". Он придает мне уверенность на весь день.
Ama ter kokularını engellemek için, her banyodan sonra Printil kullanıyorum.
Я думаю, что мои друзья покинули зону задолго до того, как ты задал мне вопрос.
Bence arkadaşlarım sen bana sorular sormadan çok önce bölgeyi ter etmişler.
- Это для вашей же пользы.
Ter at biraz.
Я часто слоняюсь по кварталу и смотрю на девушек в кафе как сводница, отбирающая на работу в варьете.
Böylece ter içinde uyanıyorum ve rahatlıyorum. Çünkü bir rüyaymış. Biliyor musunuz, geceleri sık sık çevredeki kahveleri dolaşıyorum.
Отведи его в парилку.
Onu ter odasına götür.
Тишина в парилке.
Ter odasında sessizlik!
Хотел бы напомнить, что в парилку запрещено проносить консервы, за исключением консервированных фруктов и тушеной фасоли без мяса.
Ter odasında konserve ya da çömlek içindeki yiyecekler yasaktır konserve meyve ve fırında pişirilmiş etsiz kuru fasülye dışında.
Ну и храни его внизу в парилке.
O zaman bunu aşağıda, ter odasında tut.
Как закончите... младший класс идет в парилку, старший - по своим кабинетам.
Yemek biter bitmez çömezler ter odasına, üst sınıflar çalışma odalarına gidecek...
Знаешь ли ты, как вставать в 5 утра, чтобы полететь в Париж, а потом обратно в старушку Британию на коктейль к 12 : 00, весь день потеть,... раздавая интервью телевидению, интервью газетам,... а потом возвращаться сюда к 10, чтобы бороться с проблемой
Ne çektiğimi nereden bileceksin? Sabahın 5'inde kalkıp Paris'e uç 12'de Old Vic'e içmeye git bütün gün basın ve TV röportajlarında ter dök 10'da eve dönüp bir İskoç futbolcunun öldürülmesine adı karışmış eşcinsel nemfomanyak bir uyuşturucu bağımlısıyla uğraş!
У меня новый свитер.
Yeni ter fanilama bak.
Он так упорно хотел найти тебя, ходил в такую даль.
Nereye gönderildiğini öğrenmek için çok ter döktü, çok endişelendi.
Я посвящаю большую часть своей жизни шлянию по вшивым кабакам. С кучкой отморозков, пьющих пиво, едящих свое мясо и хот-доги... и наблюдающими, как другие люди уезжают во Флориду... когда я тут потею, чтобы заплатить сантехнику.
Hayatımın çoğunu, ben faturaları nasıl ödeyeceğim diye ter dökerken diğer insanların Florida'ya gitmelerini izleyerek köhne mekanlarda bir grup suçluyla onların birasını içip yediklerini yiyerek geçirdim.
Крысы не просыпаются в испуге, охваченные паникой, все в поту.
Ama fareler bir hışımla, kan ter içinde kalkmazlar yataklarından.
Иногда нам полезно немного попотеть.
Biraz ter attık iyi oldu.
Я стала задыхаться и проснулась в холодном поту.
Zar zor nefes alıyordum ve ter içinde uyanıyordum.
отправится качать железо, пока на лоб глаза не полезут, и не повалит пар из пор.
Spor salonunda daha sonra Çenesi kasılı kararlılıkla Döktüğü ter
"И Ева рoдила Каина в муках и крoви".
Ve Havva kan ve ter içinde Kabil'i doğurdu.
И не для этого отдавала все свои силы.
Bunun için kan ter içinde kalmadım.
И я с потными ладонями, сама серьезность.
Ve ben, ellerim ter içinde davul gibi gerginim.
Женщина молчит, а мужчина трудится.
"Dururken sessizce kadınlar erkekler kan ter içinde çalışmakta"
Хочу передать вам привет, тем, кто сейчас здесь... всем вам, кому выпало участвовать... в этой войне!
Buradan hepimiz adına, size merhaba demek istiyorum orada ter döken herkese gerçekten zor olan Brute Force Operasyonundakilere!
Лобик весь в капельках пота.
Alnında parlak ter damlaları var.
Все работают на этой земле, даже во сне потеют...
Böyle ter güneş altında çalışırken olur. Uykumuzda bile terliyoruz.
Никогда больше не приводи их сюда, придурок.
Burada ter döken benim. Onlar değil.
Нет, мы потратили много сил!
Olmaz! Çok ter döktük!
Я сто потов пролил, чиня её.
Bunun için o kadar ter döktüm.
Что она мне дала?
Çalışıp didinerek, ter dökerek ondan bir şeyler çalarsın ancak.
Все чисто, выглажено, словно из прачечной.
Ayrıca ter izi de yok.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]