English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ T ] / Than

Than translate Turkish

250 parallel translation
Let each new temple, Nobler than the last
Her yeni mabet, eskisinden daha muhteşem.
Nothing could be grander than to be in Louisiana. ( Ничего не может быть лучше Луизианы )
# Hiç bir şey olamaz daha harika Louisiana'da olmaktan #
"Приглашаю свою мать с молодыми танцевать. Она твиста мастерица лучше, чем моя сестрица".
"I'm Taking Mom to the Junior Prom Beause She's a Better Twister Than my Sister."
There's more to life than that
Hayatta daha neler var
I didn't even know you, you couldn't have been too much more than ten
Benim seni daHa tanımadığım, senin de anca on yaşında olduğun günlere
Они скорее похожи на чокнутых фанатиков, чем на толпу зевак.
The rest are... Well, they're more like some crazy cult than onlookers.
Ты будешь получать их каждый месяц, от "Беовулфа" до "Меньше Зеро".
Beowolf to Less Than Zero`dan her ay yeni bir sayısı gelecek.
Помнят, рубка - большее количество than just преступление.
Unutmayın, hackleme suçtan öte birşeydir.
Но Вы будете нуждаться в большем количестве than just два изображения средств информации подобно нам.
Ama bizim gibi iki media elemanından daha fazlasına ihtiyacınız var.
Может быть, но и я не быстрее пули.
OK, but l'm not faster than a speeding bullet!
Может, кто-то и умнее меня.
# Some other folks might be a little bit smarter than I am #
Ваше Святейшество! Это генерал Чан Жинь Ву, генерал Тань Гуа Ха, генерал Тань Гуа Сан.
Kutsal Efendimiz, bunlar General Chang Jing Wu General Than Gua, General Than Gua San.
Меньше минуты до множественного прорыва ядра.
We're less than a minute away from multiple core breaches.
На сегодняшний вечер у меня есть занятие поинтереснее, чем убийство.
I have better things to do tonight than kill.
Much more than I did before
~ daha çok seviyorum seni. ~
How come my plate's less fancy than everyone else's?
Nasıl oluyor da benim tabağım diğerlerinden daha az süslü?
I lie better than that, right?
Ben ondan daha iyi yalan söylüyorum, değil mi?
Ты сделал ошибку в слове "culpable ( виновный )"... и перепутал "then ( потом )" и "than ( чем )".
"Kabahatli" yi yanlış yazmışsın ve "o halde" ile "ondan" ı birbirine karıştırmışsın.
"Ронда умнее чем ( than ) Джимми."
"Rhonda, Jimmy'den akıllıdır."
И ей-Богу, мы лучше сделаем это, когда у нас есть большее превосходство... And by God, we better do it when we have greater superiority чем то которым мы будем располагать в будующем. ... than we will have in the future.
Tanrı biliyor ya, geleceğe göre üstünlüğümüz daha fazlayken yapmalıyız diyordu.
Я никогда не слышал от него... I never heard him say больше двух слов подряд. ... more than two words in sequence.
Bir kerede iki kelimeden fazla kullandığını hiç duymadım.
Я был первым президентом в истории компании... I was the first president in the history of the company из тех, что когда-либо стал президентом не являясь членом семьи Форд. ... that had ever been president other than a member of the Ford family.
Şirketin tarihinde, Ford ailesi dışından seçilen ilk başkan bendim.
Я до смерти боюсь вводить сухопутные войска... I'm scared to death to put ground forces in... но я ещё больше боюсь потерять уйму самолетов из-за недостатка прикрытия... but I'm more than frightened about losing a bunch of planes for lack of security...
Kara kuvvetleri göndermekten çok korkuyorum ama güvenlik sorunu yüzünden bir dizi uçağı yitirmekten daha çok korkuyorum.
- Я все больше и больше убеждаюсь в том McNamara : - I am more and more convinced что надо подумать о некоторых иных действиях кроме как военных, поскольку это единственное что здесь применяется. think of some action other than military action, as the only program here.
Tek program olarak askeri tedbirden başka bir tedbir düşünmemiz gerektiğine giderek daha çok inanıyorum.
"Вы не получили больше того, что мы предлагали вам дать, - ещё в начале войны. " You didn't get more than we were willing to give at the begining of the war.
Başta vermeye hazır olduğumuzdan fazlasını almadınız.
Less than half от числа окончательных потерь : 58-ми тысяч. ... of the number ultimately killed : 58,000.
Savaş boyunca öldürülen 58.000'in yarısına yakın.
- Я не собираюсь говорить больше, чем уже сказал. - I'm not going to say any more than I have.
Daha fazla bir şey söylemeyeceğim.
Поскольку это ты, то тебе это обойдется немного дороже, чем оно стоит на самом деле.
Since it's you, you can have it for more than it's worth.
Вам невероятно повезло.
You have more luck than brains.
By none other than jacob himself.
Yeter ki... Beni buradan uzaklaştırın.
That guy throws more bricks than a mason.
O adam bir duvarcıdan daha çok tuğla atmıştır.
Нет, скорее, "Величайшим из Великих".
Tercihen "big", "Bigger than biggest" değil! * Bigger than Biggest = En büyükten de büyük *
Отнеси те тарелки на стол № 2.
Than! Şu tabakları iki numaralı masaya götür.
- Тэн.
- Than.
Тэн?
Than?
И кажутся более расслабленными, чем люди здесь.
They seem more laid back than people here.
Лондонская grime-сцена лишь один из примеров ] ладно, слушай man, I couldn't give a shit if you're older this young'n's bin colder give it ten years then I'm going to be known as a better than older I swear
Tamam, dinle bakalım Eğer sen yaşlıysan ve bu genç tabanca soğuksa bana ne On yıl sonra bakalım, yaşlıdan daha iyi bir şey olacağım yeminle
To do this I'm colder better than most out older
Bunu yapmak için yeterince soğuğum, pek çok yaşlıdan daha iyiyim ve soğuğum
I take out any that are younger diss me, are you dumb you're an idiot you will never get this chip of your shoulder this kid's colder than you were when you were this age [... ] please don't play - why you can't see that playtime's over.
Genç olanlarla yola çıkarım Aşağıla beni, aptal mısın, seni geri zekalı, bu çocuğu omuzlarına asla almazsın Bu çocuk, senin o yaşta olduğundan daha soğuk [... ]
Tupac and Biggie got more money than me
# Tupac ve Biggie'nin öldükleri hâlde...
And I need you more than ever...
# Sana her şeyden daha çok ihtiyacım var...
"When he passes, the northern lights will shine brighter than ever before."
"O geçerken ruhu o kadar büyüyecek ki, kuzey ışıkları her zamankinden daha çok parlayacak."
Мои фильмы, вроде "Незнакомец, потом Рай" и "Вниз по закону", тоже повествуют о социальных неудачниках, испытывающих на себе темную сторону Американской мечты.
"Stranger Than Paradise" ve "Down By Law" gibi filmlerimde senin gibi Amerikan rüyasının karanlık yüzüyle tanışan toplumsal uyumsuzları anlattım.
Think he's got a touch of OCD, but other than that...
Bence saplantılı zorlanımlı kişilik bozukluğu var ama- -
# " это всегда считалось более рациональным.
# Is always reckoned more than sound
Думаю, так ты добьешься большего, нежели будешь продолжать вести себя как ребенок. I'm guessing that you got more than your fair share of wedgies as a kid.
Çocukken donunu epeyce çekmişler herhalde.
And I want it to be more than just a cookbook.
Hem bunun, bir yemek kitabından daha fazlası olmasını istiyorum.
I dabbled in it once or twice, but it always seemed more trouble than it was worth.
Bir veya iki kez yakınından geçtim, ama hep, değmeyecek kadar karmaşık bir şey gibi geldi.
I've just been doing some thinking about the people I know, the ones who've walked into my life and made it better than it was before...
Tanıdığım insanları düşünüyordum.. Hayatıma giren ve yaşamımı eskisinden daha iyi hale getiren.. Senin gibi insanlar.
Eli would have said that's more than most people get.
Eli, bunun çoğu şeyden önemli olduğunu söylerdi.
Футурама Скоро станет мировой религией
Less Than Hero

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]