English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ T ] / Time

Time translate Turkish

1,279 parallel translation
журнал Дэйтлайн, 20 / 20, Тайм.
Dateline, 20 / 20, Time dergisi.
Time Out назвал фильм "идеальный фильм для свиданий", так что не нервничай.
Time Out dergisine göre "mükemmel randevu filmi" imiş.
Он даже стал человеком года по версии гаезеты "Таймс".
Time dergisi onu yılın adamı seçti.
¬ первые € дерным делением были искусственно освобождены огромные силы внутри € дра.
Nuclear fission was the first time anyone had released the enormous forces inside the nucleus artificially.
Кто-то из Бандитов во времени.
The Time Bandits'in, I Think Somebody'sinde.
Карлик из Бандитов во времени - вроде тоже.
The Time Bandits'in de yaptığını biliyorum.
Он искал, где бы подработать.
Part-time bir iş arıyordu.
Take your time.
Acele etme.
In a future place and time
Gelecekte başka bir yer başka bir zamanda
¬ от только еЄ звали ћилли и она жнец, работающий в "— частливых денечках" и собирающий людские души до того, как они умрут.
Adı Millie. Happy Time şirketinde çalışıyor aynı zamanda ölmeden önce insanların ruhunu alan bir ölüm meleği.
И это в воскресенье утром
Tanrı aşkına bugün Pazar sabahı. Tanrı'nın lütfünun prime-time'ı.
Let's have a good time.
Eğlen biraz.
The first time it happened, I thought it was just a crazy dream.
İlk defa olduğunda bunun çılgın bir rüya olduğunu sandım.
Я подрабатываю в татуировочном салоне.
ABQ Ink. de part-time calisiyorum.
- "Таймс" или, может быть, "Тайм Аут"? - И?
- İlan Times'da mı, Time Out'da mı ne çıkmış?
Только возможное время дачи повторного объявления, Я проверяю "Тайм Аут". Помни, что для неё требовался паспорт.
Elimizde ilanla ilgili muhtemel bir zaman var ama Time Out'u kontrol ediyorum...
и там была сцена, когда он идет в кинотеатр на Таймс-сквер
Hani Time Square'e, sinemaya gittiği bir sahne vardı.
All right, time for my luck to change.
Pekala, şeytanın bacağını kırma vakti.
- Yes,'cause that's what women in their eighth month really crave--more stove time.
Bütün vaktim fırının yanında geçiyor.
I know this is a rough time for you.
Sizin için uygun bir zaman olmadığını biliyorum.
We'll do it when I get back. You say that every time, Umberto,
Her seferinde böyle diyorsun Umberto, sonra da çok yorgun oluyorsun.
So you wasted your time installing that light in the closet, because... he went flying out of there.
Tuvalete boş yere ışık sistemi kurmuş oldun, çünkü.. oradan akıp gitti.
So, uh, you maybe want to go with a dead bolt this time?
Şey, bu sefer çift kilit mi yapayım?
Perfect way to end my time on Wisteria Lane.
Wisteria Lane'deki yaşamımı bitirmek için iyi bir yol.
Anyway... thank you for your time.
Her neyse.. Vakit ayırdığınız için teşekkürler.
Я приводил журналистов "BBC", "The London Times", журнала "Time". И все возвращались с пустыми руками.
Buraya BBC'yi davet ettim, "The London Times" ı,... Time Magazine'i ve hepsi elleri boş bir şekilde evlerine döndü.
В прошлом году компания Тайм-Уорнер продала рекламного времени на $ 8,8 млрд.
Time Warner geçen yil 8.8 milyar dolarlik reklam süresi satmistir.
- О, это одна из моих самых любимых книг. - Моя тоже.
Şimdi Time Traveler's Wife'ı okuyor.
* Friday night, it's time to party * * Drop it down and get real naughty * * Girls talk shit, we don't care *
* Cuma akşamı, Parti zamanı * * bırak şunu ve gerçek bi yaramaz gibi davran * * kızlar saçma konuşur, umursamayız *
Она всего лишь работает на полставки. Вот и всё.
Sadece part-time çalışan bir işçi o kadar.
You might not have much time left.
Fazla zamanın kalmamış olabilir.
When did you have time to get a search warrant?
Ne zaman arama izni almaya vaktin oldu?
I've been shot and that bullet has taken me back in time.
Vuruldum ve o kurşun beni geçmişe götürdü.
Мне нужно подрабатывать, так как папа постоянно попадает в передряги.
Sürekli başına bela açan babam yüzünden part-time bir işte çalışmak zorundayım.
Нет... нет... моя проблема это нечто временное.
Hayır, hayır... Benimkisi part-time olan bir şey. Oh, doğru.
Леди и джентельмены, пожалуйста поприветствуйте архитектора цифрового века, человеку года по версии журнала Time Тэда Рорка.
Bayanlar ve baylar, dijital çağın mimarı ve Time dergisinin seçtiği Yılın Adamı geliyor ;
Тинклс давай в бемоль "Возможно на сей раз".
Hey Tinkles, "Maybe This Time" ı B bemolde çal.
Если бы вы прочли главу девятую, "Время быть сексуальным", вы бы знали, что самый большой сексуальный орган - и не важно, кто вы - это ваш мозг.
Eğer bölüm 9 "sexy time" ı okursan Sendeki en büyük seks aletinin'beyin'olduğunu bilirdin ve kim olduğum umrunda olmazdı.
Он подрабатывал здесь.
Part-time çalışan adamlardan biri.
Ага, а в школе он подучивался, Барби.
Lisedeyken pek de part-time çalışmıyordu, Barbie.
Я так делаю всегда в ресторане Pretzel Time.
Pretzel Zamanı'nda da aynı şeyi yaparım.
Я не могу зарабатывать на жизнь одной музыкой, поэтому я иду к своей мечте, и в то же время подрабатываю, идя против волн общества, я всегда стараюсь сделать все, что могу, так что я 24-летний член общества.
Sadece müzik yaparak yaşayamam, bu yüzden hayalimi gerçekleştirmek için part-time işte çalışıyorum, sosyetenin düzenine karşı, Her zaman kendime elimden geleni yapmam gerektiğini söylüyorum, bu yüzden 24 yaşında olgun sosyete üyelerindenim.
Самый лучший день
It's a perfect day time to get away Kusursuz bir gün.
I got to zoom out too'cause I have some people coming over, so why don't you call first, next time?
Benim de işim var zaten. Misafirim gelecek de bir dahaki sefere önceden ara, tamam mı?
This isn't the first time that Susans have lost to Trishes.
Bu, Susan'ların, Trish'lere karşı ilk yenilgisi değil.
And, Trish, I may not have voted for you, but now is a time for us to come together.
Ve, Trish sana oy vermemiş olabilirim ama bizim için bir araya gelme zamanıdır.
Matter of time.
An meselesi.
Я не "Time Out" ( журнал ).
Ben Time Out değilim. - Evet, ettin.
Если бы ты не страдал фигней, ты бы перестал работать на общественных курсах по гольфу в загородном клубе профессионалов.
Biraz daha disiplinli çalışsan part-time kamu çalışanı yerine golf klübündeki baş hoca olabilirsin.
В тридцать третьей части "Сверхъестественного" "Время на моей стороне" была англичанка - мошенница и воровка Бела.
Suparnatural'in 33. bölümü Time is On My Side'da Bela diye bir kız vardı.
За это можно убить.
Bütün dergilerin kapaklarında resimler, Time Meydanında büyük reklam panoları,

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]