English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ T ] / Tuna

Tuna translate Turkish

194 parallel translation
- Это вальс "Голубой Дунай".
- Bu "Mavi Tuna" Valsi.
Это главный водосток, течет прямо в голубой Дунай.
Doğrudan Tuna'ya akan kanalizasyon. Harika kokuyor, değil mi?
И кровь ее как голубой Дунай.
"'Damarlarında akan kan'dedi bizimki'Tuna'dan daha bile mavi
Рыбную запеканку.
Güveçte tuna balığı.
Салат из тунца, тост из белого хлеба и ключевую воду с лимоном, пожалуйста.
Tuna salatası, kepekli ekmek ve limonlu soda.
И что произошло там, мистер Бодай, на берегу реки Дунай?
O gün, orada, Tuna Nehri'nin kıyısında ne oldu, Mr. Boday?
Потом толкнул нас в Дунай.
Ve sonra bizi Tuna'ya ittiler.
Дунай - очень холодная река.
Tuna çok soğuktu.
- На берегу реки Дунай.
- Duna kıyısında. Tuna Nehri.
Пока они не упадут Потом мы бросали их в Дунай.
Düşene kadar. Sonra Tuna'ya atıyorduk, temizliyorduk.
Синий Дунай стал красным.
Mavi Tuna kırmızıya döndü.
Они превратили романтический Дунай в реку грусти и смерти.
Kahrolası romantik Tuna nehirlerini kendi mavi rengine çeviriyorlardı.
Ты изнасиловал женщину, ты бросал тела в Дунай.
O kadına tecavüz ettin, bedenlerini Tuna Nehrine attın.
Ты отправишься к войску на Дунай?
Tuna Nehri yakınlarındaki tabura gittin mi?
Я отправлюсь к нашей армии на Дунае, под руководством своего сына, Влада.
Oğlum Vlad'ın komuta ettiği, Tuna yakınlarındaki ordumuzu görmeye gittim,
Могу ли я поговорить с вами?
Sizinle konuşabilir miyim? Tuna'dan bir ulak geldi...
Наши христианские братья по всему Дунаю,
Tuna'daki Hrıstiyan kardeşlerimiz,
Ты утопил их в Дунае?
Onları Tuna Nehri'nde boğdunuz mu?
Как ты смел оставить армию на Дунае?
Orduyu Tuna'da bırakıp buraya gelmeye nasıl cesaret edersin?
Завтра ты снова примешь командование армией на Дунае.
Yarın Tuna'daki ordunun komutasıyla ilgili yetkileri geri alacaksın.
Армия на Дунае моя.
Tuna ordusu bana bağlıdır.
Ваше Величество, Мехмет пересек Дунай.
Majesteleri, Mehmet Tuna'yı geçti.
- А это специальный приз, Марвин.
Ve bunun eşi yok, Marvin. Gümüş tuna.
У меня с тунцом и лососем, Toни потому что я знаю, ты не любишь арахисовое масло.
Tuna ve somonlu var, Tony çünkü fıstık ezmesi sevmediğini biliyorum.
Мост через Дунай... Граница...
Tuna üzerindeki köprü sınır.
Одесса, Констанца, Дунай, Германия.
İzleyeceğiniz yol Odesa, Köstence ve Tuna üzerinden Almanya.
Туда каждьй вечер отправляется лодка. Она пльвет от Дуная к Саве и по притокам в Сараево.
Her gece Tuna üzerinden önce Sava'ya oradan da nehrin bir koluyla Saraybosna'ya giden bir tekne var.
Я буду пиво и сандвич... сандвич с тунцом и салатом.
Bir bira ve sandviç alacağım, tuna salatalı sandviç.
Я сказал, что хочу Tuna Salad сэндвич. ( бутерброд с рыбным салатом )
Sana "Salatalı Tuna" sandöviç istediğimi söyledi.
Это был не Tuna Salad.
O salatalı tuna değildi.
А то, что это не Tuna Salad.
Salatalı olmamış.
Рэймонд, что делает Tuna Salad, сэндвичем Tuna Salad?
Raymond, Salatalı Tunayı ne Salatalı Tuna yapar?
Это сельдерей делает Tuna Salad, сэндвичем Tuna Salad.
Kereviz onu Salatalı Tuna yapar..
А то, что ты мне дала было Tuna Slop. ( помои с тунцом )
Senin bana verdiğin tuna dışkısıydı.
Пока он не приползет сюда на коленях и не извинится... я не вернусь в этот тунцовый ад.
O buraya kadar sürünüp dizleri üstünede özür diyene kadar... Tuna cehennemine geri dönmüyorum.
Просто удивительно, как раздражают разные предметы, вроде открывашек.
Bunca anlamsız şeyleri küçümsemek- - için öğrenmen ne kadar da müthiş. Konserveleri açamayan konserve açacakları gibi. Yumurtalı mayonez ve tuna balığı.
У вас есть какой-нибудь рыбный салат?
Hiç tuna salatanız var mı?
- Только рыбный сандвич.
Sadece bir tane tuna sandviçi.
Они наносят вред дельфинам.
Kaptan Peg-Leg Tuna'ya sahip olur.
Дунай впадает в Чёрное море, верно?
Tuna Karadeniz'e dökülüyor Öyle değil mi?
- Это болото - явно не Дунай.
- Burası Tuna nehri değil ki.
Извини, но граница проходит не по Дунаю.
Ama Tuna nehri sınırda değil ki.
Дунай.
Tuna.
А мне... Тунца на белом хлебе.
- Beyaz ekmekte... tuna balığı
тунец гриль и..
Izgara tuna balığı alacağım.
Завтра отметим в "Сеньоре Туне", точно.
Yarın Senor Tuna'da kutlayacağız.
- Сэндвич с тунцом.
Tamam, tuna balığı.
Кога снова встретился со своим ужином из тунца и поехал сопровождать труп.
Koga öğlen yediği tuna sanviçi ile yeniden karşılaştıktan sonra cesedi adli tıbba götürdü.
- Поживимся сегодня.
Bu akşam gümüş tuna'ya giriyoruz.
- Он любит рыбный салат.
Tuna salatasını çok sever de.
Кажется, звонят из "Сеньоры Туны".
Senor Tuna'dan aradıklarını duydum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]