Up translate Turkish
1,657 parallel translation
You just want to break me and Max up because that would be one big hoot.
Sadece eğlenceli olacağını düşündüğün için
But I do know my Uncle Charles backed me up when no one else in my family would.
Ama ailemden kimse yanımda olmazken Charles amcam yanımdaydı.
They're putting me up on their Web site as their favorite new artist of the month.
Bu ayın umut vaddeden sanatçısı olarak web sitelerine beni koyacaklar.
Guys, I'm blowing up, huh?
Sonunda başarıcağım gibi?
Проснись и пой, супергерой.
Em Up ve atom adam.
And when the bad comes and gets into your house, your bike shop, and turns wonderful wonderful into shit shit, is it your responsibility to clean it up?
Kötülük girip hanene girince bu durumda dükkânına girince ağzına sıçıp bırakıyor. Peki temizlemek senin görevin mi?
Make the responsible parties clean that shit up!
Sorumlusu kimse o temizlesin!
You fucked this up. You fix it.
Sen sıçtın, sen düzelteceksin.
Silas let you fuck up his business. He can fix it.
Silas işinin içine sıçmana izin verdi, kendisi düzeltecek.
Nancy and her shit - - let her fix it. Or fuck it up more. Whatever.
Nancy de kendi bokunu düzeltsin ya da içine daha fazla sıçsın, bana ne.
You might be the most fucked-up family I've ever come across.
Karşılaştığım en çarpık aile sizsiniz anasını satayım.
From me hooking up with Pilar.
Pilar meselesinde bende vardı.
Like bringing a hot woman to a bar to help pick up other hot women.
Bara güzel bir hatunla gelip güzel hatunları götürmek gibi yani.
You catch up with your lost boys, here.
Siz sohbet edin hadi.
They're called "neuticals." Look it up.
- "Neuticals" deniyor. Arayabilirsin.
Just shut up and do as I say, okay?
Kes sesini de söyleneni yap.
Shut the fuck up, Denny.
Kes sesini, Denny.
Up to this point, it's a lot more fun standing on the other side.
Bu noktaya kadar diğer tarafta olmak eğlenceliydi.
Hit every bunker and had to listen to fisher brag about his fourth wife who used to be a stripper and can only get off when she takes it up the "tuchus."
Topu bütün çukurlara soktum ve Fisher'ın tantanalarını çektim. Dördüncü eşi eskiden striptizciymiş de sadece götten verince orgazm olurmuş.
She told Ouellette that my big brother was involved with Pouncy House and I looked up to you.
Quellette'e ağabeyimin Saldırak Evi'yle bağlantısı olduğunu benim de sana gıpta ettiğimi söylemiş.
Okay, okay, if you just help me now for five minutes, then I'll go get you up into bed, okay?
Tamam, bana beş dakika yardımcı olursan yatağa gideriz.
Excuse me. What's up?
İzninizle.
Andy Botwin... Sleeps on an air mattress, has to borrow money from a kid to start a business that's about to go belly-up, and is obsessed with a woman who's a self-centered, heartless sociopath.
Andy Botwin hava yataklarında uyuyan ters düz olan işi için veletlerden borç alan ben merkezci kalpsiz psikopatın tekine âşık bir adam.
I'm telling you. A raw egg mixed with a little clamato and some crushed-up Oreos works like a charm.
Dedim sana, domates suyuna yumurta kıracaksın biraz da bisküvi katacaksın.
Give up
give up ( pesetmek ). give up.
"... and live up the true meaning of its dream ".
- -ve hayalinin gerçek anlamını yaşayın.
Из "Предложения", "Хочу как ты" и кучи будущих фильмов?
The Proposal ve The Change-Up ve tonlarca başka işteki mi?
Ты ничего не сообщила, я узнал через свои связи, что ты пришла сюда на осмотр.
Senden haber alamayınca bağlantılarımı kullandım. Buraya check-up için geldiğini söylediler.
Возникающие предположения.
Stand-up tesisleri.
"Wake Me Up Before You Pogo." ( пародия на Wham!
"Pogo Yapmadan Önce Beni Uyandır".
Wake up!
Kalkın.
Если бы он регулярно проверялся, он мог... Он мог бы дожить до сегодняшнего дня.
Düzenki check-up yaptırsa hala bizimle olurdu.
This car pulls up.
Şu araba durdu.
He tied me up, took me to this warehouse
Beni bağladılar ve bir depoya götürdüler.
Anyway, I passed out for a while, and um woke up naked in the trunk of a car.
Neyse, bir süre kendimden geçmişim ve uyandığımda bir arabanın bagajında çıplak haldeydim.
What, you're gonna fuck'em up with a pair of pliers?
Ne yani, onları birkaç alet edevatla mı durduracaksınız?
Then you can shoot me in the head, so it doesn't fuck up my suit.
O zaman beni kafamdan vur, böylece takım elbise ziyan olmaz.
Now, are you two up early, or are you going to bed late?
Erken mi kalktınız, yoksa geç mi yatıyorsunuz?
You wanna hurry up?
Acele edecek misin?
I'll set up an I.V.
Serum takacağım.
и никакого свихнувшегося мальчишки.
and no cracked-up boy.
А вина в моих глазах укажет, что я облажался и я не нужен тебе.
# And the look of guilt in my eyes # # Lets you know that I fucked up # # And don't you want anything too close #
Мы оба участвовали в супергруппе "Среди Людей".
İkimiz de uluslararası süper grup Up with People'daydık.
"Среди Людей" были сенсацией.
Up with People çok heyecan vericiydi.
Гленн Клоуз, если вы знаете, начинала в "Среди Людей".
Glenn Close da Up with People'la başlamıştır.
Рид, сообщение.
Reed, pick up.
"I have a dream that one day this nation will rise up".
Bir gün bu ulus yükselecek.
Я тоже тебя люблю.
d I better shape up d d if I'm gonna prove d Ben de seni seviyorum.
Up!
Hadi, uyan.
Up!
- Ayağa, ayağa.
- Up!
- Ayağa kalk!