Wants translate Turkish
75 parallel translation
I think he wants me to steal third.
Sanırım bir şeyler çalmamı istiyor..
Компания хочет, чтобы ты и я, воспользовавшись самолетом, прилетели в Нью-Йорк на премьеру.
The company wants you and me Şirket ürünün tanıtımı için seninle beraber özel bir uçakla New York`a gitmemizi istiyor!
Забавно. как Зеленая Стрела показывает его лицо каждому Now everyone wants to stick theirs in my business and...
Green Arrow'un herkese yüzünü göstermesi ile ilgili komik olan şey herkes beni incelemeye başladı.
Nobody wants to see this. Нет, нет, it's the little things that make all the difference.
Hayır, hayır bu ufak şeyler fark yaratır.
What, you're telling me the ship wants me to replace him?
Ne yani, geminin onun yerine geçmemi istediğini mi söylüyorsunuz?
54 ) } Everybody wants a little romance
# Herkes biraz romantizm istiyor #
If he wants me to offer you the job, something's going on.
Seni işe almamı istiyorsa bir şeyler dönüyor demektir.
In the arms of this mystery man... and she decides that she wants her husband back,
Kocasını geri istediğine karar verdi.
Anna only tells you what she wants you to know.
Anna, sana sadece ne bilmeni isterse onu söyler.
But he wants us to believe that Elian's a Palero and that these are religious killings.
Elian'ın Palero, cinayetlerin de dini olduğuna inanmamızı istedi.
He wants us to think that he took Julio out the front door.
Julio'yu ön kapıdan çıkardığını düşünmemizi istiyor.
The Vulture wants to maintain a strategic advantage.
Akbaba stratejik bir üstünlük korumaya çalışıyor.
I mean, first she wants you to iron your own shirts, and now she's taking over the closet?
Önce kendi kıyafetlerini kendin ütüle diyor, şimdi de gardırobuna mı el koydu?
He wants a sample.
Ondan örnek istiyor.
If you think that you're the one she wants,
Eğer beraber olmak istediğinin sen olduğunu düşünüyorsan
I would do it myself, but nobody wants to know somebody if they don't already know them, so...
Bak, bunu kendim de yapabilirim ama tanımadıkları insanları ciddiye almıyorlar yani...
And the other half got taken by Madoff, so nobody wants to go near a hedge fund unless they know for sure they're on the top rung.
Diğer yarısını da Madoff kapmış. Yani kimse üst tabakaya girdiğinden emin olmadığı sürece yatırım yapmak istemiyor.
On this lonely road trying to make it home doing it by my lonesome pissed off, who wants some?
* Evime varmaya çalışıyorum bu ıssız bu yolda * * Hem de tek bir başıma, sinirlenmişim, var mı kaşınan *
God get at your boy you try to bogard fall back, I go hard on this lonely road trying to make it home doing it by my lonesome pissed off, who wants some?
* Bencil olmayı dene arsızca, vazgeç, geliyorum cesurca * * Evime varmaya çalışıyorum bu ıssız bu yolda * * Hem de tek bir başıma, sinirlenmişim, var mı kaşınan *
Opie, Dr. B wants you.
Opie, Dr. B seni istiyor.
She... she really wants to go see our grandkids in Pascagoula for the holidays, but I have to work.
O... torunlarımızı görmek için tatilde Pascagoula'ya... gitmeyi çok istiyor... ama benim çalışmam gerek.
Who wants to sing Christmas carols?
ANNABETH : Noel ilahisi söylemek isteyen?
- He wants to follow.
- Takip etmek istiyor.
I think he wants to win a Peabody.
Bence bir Peabody kazanmak istiyor.
Charlie wants us doing more cross-network stories.
Charlie daha çok ortak haber yapmamızı istiyor.
Sheila wants to be sensitive to your recovery, но у неё есть потребности.
Sheila iyileşme sürecin konusunda hassas davranıyor ama onun da ihtiyaçları var.
He wants me to sneak into his mansion, take all of his crap.
Evine gizlice girip eşyalarını falan almamı istiyor.
I really do believe my partner wants the best results in each case.
Gerçekten ortağımın her davada en iyi sonucu istediğine inanıyorum.
Генерал, я не слышал детали плана Фаерса but he wants my father to be the face of it.
Fyers'ın planlarını detaylıca duymadım ama planlarını babamın yürütmesini istiyor.
No ones wants to hear that crazy Mexican gibberish. I heard her.
Deli saçması Meksikalı hikâyeni kimse duymak istemiyor.
Adrian wants to see you.
Adrian sizi görmek istiyor.
All he wants is to... clean up and stay out of the big house.
Tek istediği para kazanıp kendi ayakları üstünde durmaktı.
Wants a real family. "
Gerçek bir aile istiyor. "
Wants.
- Ne "ister".
You know, Rosamund wants to take youto the theatre.
- Rosamund sizi tiyatroya götürmek istiyor.
Her Ladyship wants to give us alla day out while we're in the south.
Güneydeyken Hanımefendileri bize bir gün izin vermek istiyor.
Why shouldn't she go to Americaif it's what she wants?
İstiyorsa neden Amerika'ya gidemesin ki?
Mr. Campbell wants to see you in the conference room.
Bay Campbell toplantı odasında sizi görmek istiyor.
- Who wants to come, come with me right now.
- Gelmek isteyen, şimdi beimle gelsin.
If he planted the virus, he can knock out whatever he wants.
Virüs yerleştirdiyse nereyi isterse yok edebilir.
I'm sure he still wants to.
Eminim hâlâ istiyordur.
Так, кто хочет сыграть в "20 вопросов"?
Okay, who wants to play 20 questions? Kim 20 Soru oynamak ister?
Booth wants anything that could possibly link Joe's brother to the murder.
Booth, Joe'nun kardeşini cinayete bağlayacak bir şey istiyor.
Ah, no wonder the FBI wants to keep this under wraps.
FBI'ın bunu neden gizli tutmak istediğine şaşmamalı.
He wants your shoes.
Ayakkabılarını istiyorum.
I'm just letting him know he can hang out here if he wants.
İstiyorsa burada takılabilir diye haber veriyorum.
- He wants a formal apology.
- Resmi bir özür istiyor.
The man locks me behind bars and now wants my help.
Beni parmaklıklar ardına tıkan adam şimdi yardımımı istiyor.
Had to fade it everybody wants to rule the... Извини.
Özür dilerim.
He wants us to dance, Francine.
Dans etmemizi istiyor, Francine.
- An end to feeling like we have to give him whatever he wants.
- Doğru.