Whatever translate Turkish
76 parallel translation
"О чем бы ни спросил тебя, о странник из земель далеких" Whatever I ask thee, O thou from distant lands
Senden, soğuk topraklarından ne istersem
Хорошо, 50 паролей, плюс whatever Polaroid-head добрались внутри Ellingson.
50 tane şifre, artı Ellingson'un içinde bir kamera.
ну Вы знаете, всю такую чуш.
and, you know, whatever the fuck.
Because I managed to survive whatever it is that killed the three of you
Çünkü siz üçünüzü öldüren her neyse, ben hayatta kalmayı başardım!
Мы привезли тело в Белый Дом около 4-ёх часов утра... We took the body to the White House about whatever it was, 4a.m. и позвонили руководителю Арлингтонского Кладбища.
Naaşı Beyaz Saray'a getirdiğimizde gece 4'tü sanırım.
WHATEVER YOU WANT TO CALL IT.
Hangi adı kullanmak isterseniz.
Что бы ни было это натирает и изнуряет, [ни черта не понял, оригинал - Whatever's going on is waxing and waning] в отличие от его штанов, которые только бесят. Что опять указывает на диабет. [ ни черта не понял, оригинал - unlike his pant size, which only waxes.
Neler oluyorsa artıp azalıyor, göbeğinin boyutu hariç, o sadece artıyor.
Для меня ботан означае : т БОльшой ТАлант и Не тормоз. ( Whatever... )
Bana göre, "inek" kavramının manası Mallıkla Alakası Olmayan Kişi.
- Yeah, whatever you want.
- Sen nasıl istersen.
- Okay, well, whatever you need, yeah.
- Madem öyle diyorsun, tamam.
Но чтобы не случилось не становись "Просто Другом".
But whatever you do, don't go into the Friend Zone.
And I'm not repressed or whatever it bloody said.
Ayrıca içime falan atmıyorum, her ne demekse.
Take a key, just come by, grill up whatever you want.
Anahtarı vereyim, istediğin zaman gelin ve ne isterseniz pişirin.
Снимки на залитой солнцем терассе или где нибудь в Риме
* Shot in some sun-drenched piazza * * Or whatever in Rome *
Also, let's break out whatever spare ordnance we have from the Lucian Alliance and arm as many civilians as possible.
Aynı zamanda, Lucian İttifakı'ndan edindiğimiz bütün fazla savaş gereçlerini dağıtalım ve mümkün olduğu kadar çok sivili silahlandıralım.
I'll write whatever I want.
Canım ne isterse onu yazarım.
Passports, plane tickets, whatever else we need... Just go get it.
Pasaportlar, uçak biletleri, her ne ihtiyacımız varsa git al.
I'm sure Austin can help with whatever you need here.
- Haklı. Eminim Austin ihtiyacın olursa sana yardım eder.
Whatever you decide to do about this campaign, nothing can change that.
Kampanyaya katıl veya katılma, hiçbir şey bunu değiştiremez.
Nancy and her shit - - let her fix it. Or fuck it up more. Whatever.
Nancy de kendi bokunu düzeltsin ya da içine daha fazla sıçsın, bana ne.
Nance, I need you to fix your problem - - problems - - whatever they may be.
Pisliğini temizle. Ya da pisliklerini.
We can sign for whatever we want.
İstediğimizi yazabiliyoruz.
They were just laughing, whatever.
Şakalaştılar falan.
Чтобы это ни было, это не для меня.
So whatever this is, it's not for me.
Well, it looks to be an extremely wide, V-shaped wound track, meaning whatever did this, is some sort of wide-angle tool that comes to a sharp point.
Çok geniş, V şeklinde bir yaralanma görünüyor yani buna neden olan şey ucu keskin olan geniş açılı bir alet.
Whatever caused the abrasion, also appears to have chipped off a portion of bone near the top of the wound.
Bu aşınmaya ne neden olduysa aynı zamanda yaranın üst kısmındaki bir kemiği de parçalamış.
Whatever you need, Lemonade.
Nasıl istersen Limonatam.
And whatever faults.. he may have had, he was a good, kind, decent man!
Ne suç işlemiş olursa olsun iyi, nazik, terbiyeli bir insandı o.
Whatever you do
Whatever you do
If I'm in the building, I'm gonna get compensated for whatever work I do.
Sonuçta binada olduğum müddetçe yaptığım her işten para alabiliyorum.
Says I can take whatever I want.
Ne istersem alabilirmişim.
It's enough to get you home or whatever else you want, but you got a shot here.
Bu senin eve gitmene yada ne yapmak istersen ona yeter ama burada bir şansın var.
I mean, you're gonna do whatever it is that you need to do, and nobody's gonna convince you otherwise.
Zaten ne istersen onu yapıyorsun ve kimse aksine ikna edemiyor seni.
Tommy, whatever's going on with you, Я хочу знать Я верю тебе
Tommy, durum her neyse sana inandığımı bilmeni istiyorum.
Hey, it's me, so leave me a message or whatever.
Mesaj bırak ya da başka bir şey yap.
It's allquite proper, whatever it may seem.
- Nasıl görünürse görünsün, düzgün bir şey yapıyoruz.
Whatever we may think, do we have a right to do nothing?
Ne düşünürsek düşünelim, hiçbir şey yapmama hakkımız var mı?
Whoever the man, whatever the motive, it's wrong.
Adam kim olursa olsun, amacı ne olursa olsun, yanlış.
Mr Bates, Lady Rose is backand she asked me to tell you that the note worked but they couldn't findwhat they were looking for, whatever that means.
Bay Bates, Leydi Rose arkada ve size notun işe yaradığını ancak aradıkları şeyi bulamadıklarını söylememi rica etti, artık ne demekse.
Whatever I may do, it would never be to hurt you.
Ne yaparsam yapayım, asla senin üzmek için yapmam.
I'll pay you whatever you want but it has to be a complete secretfrom my family.
İstediğiniz parayı veririm ancak ailemden tamamen saklı kalmalı.
Whatever did happen to them was over 60 years ago.
Her ne olmuşsa 60 yıl önce olmuş.
If he planted the virus, he can knock out whatever he wants.
Virüs yerleştirdiyse nereyi isterse yok edebilir.
Yes, and whatever happened to him after that, it's not my concern.
Sonrasında başına gelenler benim sorunum değil.
Three days with the Urca's schedule, three minutes with whatever the fuck this is.
Urca'nın programı için 3 gün ama bu siktiğimin şeyi için 3 dakika.
Here's to whatever comes
Yine de şerefe...
- Whatever, Mr. Subdolous.
Konserleri uzun sürüyormuş diye duymuştum.
Whatever arrangements you make - unmake them. At once. Какие бы распоряжения вы не сделали - отмените их.
Her ne hazirliklar yaptiysaniz derhal geri alin.
- An end to feeling like we have to give him whatever he wants.
- Doğru.
Sometimes I exaggerate, or lie- - whatever.
- Odun deliğe oturacak, daha sonra onu çalı çırpının üsütnde çevireceksin. Bazen abartırım, veya yalan söylerim - her neyse
♪ But in your dreams whatever they be ♪
Tatlı rüyalar endişeleri arkanda bırakır