Wooden translate Turkish
12 parallel translation
A fine tin roof with real wooden floors below
Çinko damlı, yerler halis tahtadan.
If you can't get a partner use a wooden chair
Eş bulamazsan bir sandalyeyle danset
Мой первый класс был расположен в хижине, деревянной хижине. My class in the first grade was housed in a shack, a wooden shack.
İlkokul birinci sınıfta dersliğimiz tahta bir barakaydı.
Тренер, Вуден мне на лоб плюнул!
Koç, Wooden alnıma tükürdü!
У "Вуден топс" никаких шансов.
Wooden tops ayakta kalmaz.
В соответствии с традицией семейства Хопперов в этом году я процитирую тренера Джона Вудена.
Hopper ailesinin meşhur geleneği uyarınca bu yıl Koç John Wooden'dan alıntı yapıyorum.
New shoes, man? Nice stitching... wooden sole...
Dikişleri güzelmiş ahşap taban...
There is a wooden chess set. All the figures are just painstakingly carved out of wood.
Dizinin karakterleri tahtadan oyulmuş bir satranç yapılmıştı.
"Будь быстр, но не спеши." Так говорил Джон Вуден.
"Çabuk ol ama acele etme." John Wooden böyle söylerdi.
Tokyo was a wooden city, and when we dropped firebombs он просто сгорел.
Tokyo ahşap bir kentti, bombaları atınca her yer yandı.
Видите?
Wooden Hills.