English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Y ] / Yap

Yap translate Turkish

196,941 parallel translation
На следующей неделе мы с Минник встречаемся с врачами, чтобы пересмотреть процедурные списки.
Gelecek hafta Minnic'le beraber uzman doktorlarla toplantı yapacağız. Usuli yapılacaklar listelerini kontrol edeceğiz.
Ну и что ты делаешь?
Ne yapıyorsun?
Здесь ничего не нужно делать.
Bir şey yapılmasına gerek yok.
Доктор Пирс, делайте что-нибудь!
Dr. Pierce, bir şey yap! Bu bir rica değil!
Сделай что-нибудь!
Bir şey yap!
Я просто делаю свою работу.
İşimi yapıyorum.
Но я делаю свою работу, пока все пялятся и говорят, что я не готова.
Fakat işimi yapıyorum. Hem de herkes karşıma geçmiş buna hazır olmadığımı söylerken.
Я делаю свою работу, как и все остальные, так?
İşimi yapıyorum çünkü biz hep böyle yaparız.
Мы не говорим им, что тут ничего не поделать.
Yapılacak bir şey kalmadığını söylemeyiz.
Я была доброй самаритянкой и воссоединила семью.
İyilik yapıp bir aileyi birleştirdim.
Что ты...? Что ты делаешь?
Ne yapıyorsun?
Делайте, что нужно.
Ne yapmanız gerekiyorsa yapın.
Так, хватит говорить и просто сделай.
Konuşmayı kesip işini yap.
Я это записала и прикрепила к его груди, хорошо?
Hepsini yazıp göğsüne yapıştırdım.
Ты же бесстрашная.
Pek çok şeyi korkusuzca yapıyorsun.
Я делаю выбор.
Tercih yapıyorum.
Мы же так теперь делаем, да?
Artık öyle yapıyoruz değil mi?
Делай, что угодно, я смогу это вынести.
İstediğini yap. Kaldırabilirim.
Что ты делаешь?
Ne yapıyorsun?
А на что это похоже?
Ne yapıyor gibi görünüyorum?
Наше тело создано, чтобы беречь самые уязвимые части.
Vücudumuz, en savunmasız kısımlarımızı koruyacak biçimde yapılmıştır.
Она делает уборку?
Temizlik mi yapıyor?
Сделай себе одолжение.
Kendine bir iyilik yap.
У меня был самый потрясающий секс в жизни.
Hayatımın en iyi seksini yapıyordum.
Реконструкция отпадает.
Yeniden yapılandırma ameliyatı zor görünüyor.
Или что-то ещё.
Başka bir şey yapılmayacak.
Никаких новых планов.
Yeni planlar yapılmasını istemiyorum.
Кровотечение из опухоли, должно быть, давит на глазной нерв.
Tümördeki kanama optik sinirlere baskı yapıyor.
Ладно, мне нужно внести это.
O zaman yapılanları yazmalıyım.
Я напишу назначения, и все шишки мои.
Yapılanları ben yazacağım. Eleştiri okları beni hedef alacak.
Так, если бы доктор Карев не вмешался, у нас бы сейчас с вами был другой разговор.
Dr. Karev oğlunuz hastaneye geldiğinde müdahale etmeseydi şu anda çok farklı bir konuşma yapıyor olurduk.
Почему доктор Карев ввел эти назначения?
Yapılanları neden Dr. Karev girdi?
Делает, что хочет... и кого хочет.
Ne isterse yapıyor. Kimi isterse yapıyor.
Мы не можем восстановить всю грудную полость.
Bütün göğüs boşluğunu yeniden yapılandıramayız.
Я могу вырезать пищевод и создать фистулу, а потом вернуться к реконструкции и...
Özafagusu çıkaracağım ve fistül oluşturacağım. Sonra tekrar girip yeniden yapılandıracağım.
Мы беспокоимся о повреждениях конструктива.
O katlarda yapısal hasar olmasından endişe ediyoruz.
Чем больше я думала о своих руках, тем меньше думалось о чём-то другом.
Ellerimi daha çok düşündükçe diğer yapılanları daha az düşünürdüm.
- Какого чёрта ты делаешь?
- Ne yapıyorsun? - Haklısın.
Она была... с тем пациентом с разрывом печени.
Yanında karaciğer laparotomisi yapılan hasta vardı.
Я выполняла свою работу.
- İşimi yapıyordum. - Ne demezsin.
Я не очень в этом разбираюсь.
Tam olarak nasıl yapılıyor bilmiyorum.
Я хочу почувствовать себя лучше.
- Ne yapıyorsun? Olduğumdan daha iyi hissetmek istiyorum.
Думаю думаю, это делает тебя счастливчиком.
Sanırım... Sanırım bu seni şanslı olan yapıyor.
Что ты творишь?
Ne yapıyorsun?
Ив, мы всего лишь старались обеспечить мирность.
Eve, bu barışı korumak için yapılan bir çalışma. Tamam.
И что здесь делает педик?
Bu ibne burada ne yapıyor?
Иначе я все еще гуляла бы по вечеринкам, встречалась то с одним, то с другим, точно не стала бы учителем, потому что никто... никто не верил, что я могу чему-то научить... кроме тебя.
Eğer tanışmasaydık, ben hala parti yapıyor olurdum,... bir adamdan başka bir adama giderek asla öğretmen olamazdım. Çünkü kimse bana bunu teklif etmemişti sen hariç.
Да боже, ты прямо как телка.
Tanrım, şerefsizlik yapıyorsun.
Что ты здесь делаешь?
Burada ne yapıyorsun?
Пытаюсь быть дружелюбным.
Arkadaşlık yapıyorum.
Ладно.
Ne istersen onu yap.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]