English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Y ] / Yu

Yu translate Turkish

10,109 parallel translation
— А вот найти Эразмо — проблема. — Эй ты! Да, ты!
Erasmo'yu bulmak sorun.
Вы нашли Эразмо?
Erasmo'yu buldun mu?
Эй, мы нашли Эразмо. Поехали, поехали.
Erasmo'yu bulduk.
Но хотела бы. Ну, сразу вспоминается Марсель Табюто.
Bana Marcel Tabuteau'yu hatırlatıyor.
президента американского филиала... Cына Ким Сон Чхоля и моего единственного внука.
Kim Sung Chul'un oğlu pek sevgili torunum ayrıca Amerika Şube Müdürü Kim Young Ho'yu çağırmaya karar verdim.
Как пройти к новому корпусу?
Bana Yeni Avlu'yu tarif edebilir misiniz?
- Давайте возьмем "Тэч-с-бао".
- Ed! - Très Beau'yu seçelim.
И вдруг я вижу, вижу Стю.
Başımı kaldırdım ve Stu'yu gördüm.
Продашь землю и мы сможем купить в Сосо, что угодно.
Burayı satarsan bütün Soso'yu satın alabiliriz.
Только вместе вы смогли бы одолеть Дормамму.
Ancak birlikte Dormammu'yu durdurma şansına sahipsiniz.
Эта штука таскала Фернандо по всей комнате.
İndiğim anda o şey Fernando'yu duvardan duvara vuruyordu.
Я думал, она его убьет.
Fernando'yu öldürecek sandım.
Так, дамы, шевелимся и едем к "Меркадо".
Pekâlâ, hanımlar. Hadi hazırlanıp Mercado'yu basalım.
Взять Браво на два квартала восточнее.
Bravo'yu iki blok doğuya götür.
Оставь его где-нибудь, не причиняя вреда.
Bandhu'yu nazik bir şekilde serbest bırak.
Я ищу Дикембе Умбуту.
Dikembe Umbutu'yu arıyorum.
И вторая : это позволит оставить Пако вне игры...
İkincisi, bu Paco'yu oyun dışına iterdi.
Я никогда не слышал ни о каком Мамбо.
Mambo'yu hiç duymadım bile.
Ты не можешь забрать у меня По.
Po'yu benden uzaklaştıramazsın.
Нет. Ты должна предупредить По.
- Hayır, Po'yu uyarmalısın.
Нет. Что ты украдёшь у меня По.
Hayır, Po'yu benden çalacağını düşünmüştüm.
Вы видели По?
- Po'yu gördünüz mü?
- И мы что-то искали.
- Bir şeyler arıyorduk. - Nemo'yu.
- Да! - Я нашла Марлина и Немо! Папа!
Marlin ve Nemo'yu buldum.
Да. И как-то мы нашли Немо.
Daha sonra bir şekilde Nemo'yu bulduk.
Сегодня только то и делаю, с самого утра топчу в двойных дозах.
Bu sabah birkaç paket Oreo'yu silip süpürdüm.
Каждый раз лая
Every time I hear old Blue bark. Her zaman Blue'yu havlarken duyuyorum.
Ты знаешь Блу?
- Blue'yu biliyor musun? - Blue mu?
Обогнала нашу Лу.
Bizim Lou'yu bile geçti.
Для твоего предприятия с брауни?
Pekâlâ, herkes fugu'yu bir kenara koysun. - Çay içeceğim.
- Вам нравится Чикаго?
- Chicago'yu sever misin?
Нам нужно найти Иерихон.
Jericho'yu bulmamız şart.
Позвоните Игнацио и спросите, где он прячет маску.
Ignazio'yu ara ve maskeyi nerede sakladığını sor.
Уничтожь Церебро.
Cerebro'yu yok et!
Магнето.
Magneto'yu?
Я у тебя брала "Пино Нуар" или "Григио"?
Senden Pinot Noir'ı mı, yoksa Grigio'yu mu almıştım hatırlayamadım.
Мирту.
Myrtu'yu.
Я ищу Гудду, Каллу, Шакилу.
Guddu'yu, Kamla'yı, Shekila'yı arıyorum.
За много лет до этого, в ту же ночь, когда он забрался в пустой вагон, его брат Гудду погиб - его сбил поезд недалеко от платформы.
O kadar zaman önce, o boş vagona atladığı aynı gecede kardeşi Guddu'yu, perondan çok da uzak olmayan bir yerde bir tren çarparak öldürür.
Губернатор Таркин, когда боевая станция будет достроена, Сенат перестанет иметь значение.
Savaş istasyonu bitince, Vali Tarkin Senato'yu dert etmemize gerek kalmayacak.
Нужно убить Галена Эрсо, пока есть возможность.
Şansımız varken Galen Erso'yu öldürmeliyiz.
Ты видишь там Эрсо?
Erso'yu görüyor musun?
Не вижу Тиббо.
Tibbo'yu göremiyorum.
С такой репутацией как у нас, мы и ТАйко вдребезги разнесём.
Başımıza gelenlere bakarsak büyük olasılıkla Tycho'yu da patlatıp parçalara ayırırız.
КрИсджен АвасарАла думаю, ты помнишь...
Chrisjen Avasarala, Jules-Pierre Mao'yu hatırladığını sanıyorum.
Вот блин! Они подставили Дриско, чтобы он не выиграл важную гонку.
Büyük yarışı kazanamasın diye Drisko'yu ihbar ettiler.
Господин Фуджисава позвал новую служанку Тамако, чтобы она помогла ему с чем-то. Он просил Вам об этом, можно?
Bayan Hideko müsaade buyururlarsa Kont Fujiwara hizmetçisi Tamako'yu ufak bir iş için odasına çağırıyorlar.
Попробовать западную еду покупать яркие, сияющие вещи и... самое главное..
Zengin olmalı uzak limanlara yelken açmalı, bilmediğim yemeklerin tadına varmalı kendime parlak takılar almalı ve Hideko'yu düşünmemeliyim.
забыть Хидеко.
Hideko'yu hiç düşünmemeli...
В начале я думала, что Хидеко наивная...
Siz Hideko'yu saf zannettiniz.
— О, вы знаете Маэстро?
Maestro'yu bilirsiniz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]