English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Z ] / Zoom

Zoom translate Turkish

446 parallel translation
Слушай, я понимаю, ты злишься на них... за то, что тебя заставляют так одеваться... но, признай это, — ты просто новая надежда, достойный представитель своего поколения.
Bak, senin ailenin yaptığı giyeceklerine epey zara verdiğini görebiliyorum ama kabullen neo-maxi-zoom-dweeby'sin
Такая камера применяется для съёмок крупным планом.
Zoom merceği var.
- Крупный план - на праздник.
- Kutlama zoom'u.
- Увеличьте картинку.
Oraya zoom yapın.
Кто тебя просил наезжать?
Sana zoom yapmanı söyleyen oldu mu?
Вот теперь, идиот, теперь можешь на меня наезжать, давай.
Şimdi, geri zekalı. Şimdi bana zoom yapacaksın. Hadi!
162 00 : 10 : 26,800 - - 00 : 10 : 30,475 X1 : 144 X2 : 567 Y1 : 456 Y2 : 517 Ух-ты!
Zoom!
- Смотри, это персонажи "Zoom".
Ah! Bak, "Zoom" kastı.
Кто тебя просил наезжать?
Sana kim zoom yapmanı söyledi?
Полностью цифровая. 4 мегапиксела, 16 мегов памяти... трехкратное оптическое, четырехкратное цифровое.
Hepsi dijital. 4 mega piksel, 16 MB hafıza... 3X optik, 4X dijital zoom.
Оу, они сфокусировались на тебе, чувак
Bak sana zoom'luyorlar.
"Zoom in" на мой пустой бумажник.
Boş cüzdanıma iyi bak.
Закажите прямо сейчас и вы получите камеру с 4х кратным зум-обьективом Шнайдер, принтер, фотопринтер, SD-карту.
Hemen sipariş verin ve kameranın yanında bir yazıcı, 4x optik zoom.. ... Schneider lensler... Resim basımı ve hafıza kartı.
Увеличь и сними номер.
Biraz daha yakın çek. Zoom yap
Можете увеличить ее лицо?
Yüzüne zoom yapabilir misin?
I got to zoom out too'cause I have some people coming over, so why don't you call first, next time?
Benim de işim var zaten. Misafirim gelecek de bir dahaki sefere önceden ara, tamam mı?
На камерах зум слабый, а здесь нужно серьезное увеличение.
Kameraların zoom'u sınırlı. Bu nedenle güçlendirmeye çalışıyorum.
Гаc профессионал на "legal zoom"
Gus'LegalZoom *'da beceriklidir.
Посмотри, что идёт.
Zoom var.
Это же "Zoom"! Извините, мне действительно нужно возвращаться к овцам.
Pardon, koyunlarıma geri dönmem gerekiyor.
Can you zoom in?
- Yakınlaştır.
Я скачала для вас "Зум".
Senin için Zoom'u indirdim.
Могу использовать цифровое масштабирование.
Dijital zoom yapabilirim.
Покажи крупнее парня справа.
Sağındaki adama zoom yap bakalım.
Фиксирую, зуммирую.
Kilitlenildi, zoom yapılıyor.
- Увеличительная.
- Zoom deniyor.
Шесть косых штука. 2.4 мегапикселя. Ночное видение. 18-кратный зум.
60p video kayıt, 2.4 megapiksel, gece görüşü ve 18x optik zoom.
Руки не дрожат, пользуешь зум.
Eller sabit. Zoom kullan.
Зум пользуй.
Zoom kullan!
Мы немного теряем качество, когда увеличиваем изображение, но взгляните на это.
Zoom'ladığımızda görüntü kalitesi biraz düştü,... ama şuna bak.
У тебя на нём регулируемый прицел.
- Ah, değişebilen zoom kullanıyorsun.
- Вжик-вжик.
Zoom, zoom.
Можешь приблизить окно вагона?
Metro penceresine zoom yapabilir misin?
Crop and zoom.
Yakınlaştırıyoruz.
Mm-hmm. Can you zoom in on her?
Yakınlaştırabilir misin?
- Зум?
- Zoom mu?
Зум.
Zoom.
– Зум.
- Zoom.
Перед тем, как попасть в ваш мир, я сражался с человеком по имени Зум.
Senin dünyana gelmeden önce Zoom adlı bir adamla kavgaya tutuşmuştum.
Сокрушитель Атомов говорил, что Зум послал его убить меня.
Atom Ezici, Zoom'un onu buraya beni öldürmek için gönderdiğini söylemişti.
Зум победил меня.
Zoom beni alt etmişti.
И если нет, то этот Зум будет не единственным твоим врагом.
Eğer söylemiyorsan, Zoom senin tek düşmanın olmayacak.
Если то, что ты сказал про Зума, правда, что он отправил Ротштейна убить тебя, то вместо того, чтобы запирать меня здесь, лучше прислушайся ко мне.
Zoom ile ilgili söylediklerin, Rothstein'i seni öldürmesi için gönderdiği doğruysa buraya kapatmak yerine bana kulak vermen gerekiyor.
Если в дело замешан Зум, чтобы выжить, тебе понадобится нечто большее, нежели моя помощь.
İşin içine Zoom da karışmışsa eğer hayatta kalman için yardımımdan çok daha fazlası gerekiyor.
Зум отправил сюда Ротштейна, чтобы убить тебя.
Zoom, Rothstein'ı buraya seni öldürmek için göndermiş.
Он был прав насчёт Зума.
Zoom konusunda haklı çıktı.
Даже мы ничего не знаем про Зума.
Zoom hakkında hiçbir şey bilmiyoruz.
А потом, с приближением, голову лося.
Sonra ren geyiği kafasına zoom yapmalıyız.
- Приблизьте.
Geri al. Zoom la.
Смотри, как приближает.
Ve böyle zoom yapıyoruz.
Зум?
Zoom mu?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]