Акулы translate Turkish
442 parallel translation
Чтобы спасти мальчика, я пересадил ему жабры акулы.
Onu kurtarmak için umutsuz bir çabayla akciğerlerinin yerine bir köpekbalığının solungaçlarını yerleştirdim.
Дон Педро спас меня от акулы.
Don Pedro beni köpekbalıklarından kurtarmıştı.
Плавники акулы тоже придают энергию.
Köpekbalığı yüzgeci enerji artırıcıdır.
И как сердце акулы, умершей час назад, все еще бьется, таки наши кишки вздымаются и опускаются еще долго после окончания любовного акта.
Nasıl ki, öldükten sonra köpekbalığının kalbi bir saat çarpmaya devam ediyorsa bizim bağırsaklarımız da aşk yaptıktan sonra titremeye devam eder.
Брось в него акулы хрящ Хворост заповедных чащ.
Bir dilim bataklık yılanı atıp, karıştıralım kazanı.
Акулы и прилив охраняют остров лучше любой охраны. Так что просто живи и не мешай жить другим.
Köpekbalıkları ve akıntılar, gardiyan görevi yapıyorlar, yani bu yaşamak ve yaşamaya izin vermek.
Твоя комната раскалена, как котёл, как печь, три пары носков - ленивые акулы, киты, уснувшие в розовом пластмассовом тазу.
Odan, bir kazan gibi bir fırın gibi sıcak. Altı çorabın, pembe kabın içinde miski köpekbalıkları uyuyan balinalar gibi.
— Слушай, нападение акулы на южном пляже со смертельным исходом.
Bu sabah Güney Plajı'nda köpekbalığı saldırısı oldu.
Акулы здесь не появляются.
Ama buralarda daha önce hiç bu tür sorunlarımız olmamıştı.
Люди даже не знают, сколько акулы живут.
Köpekbalıklarının kaç yaşında olduğu bilinmiyor.
Все данные указывают на нападение крупной акулы. Возможно, лонгиманус или исурус паукус.
Büyük bir squalus, belki de bir longimanus veya isurus glaucus yapmış olabilir.
Значительные потери ткани не позволяют провести подробный анализ. Но эта акула гораздо крупнее, чем все акулы, которые встречаются в этих водах.
Doku kaybı, daha detaylı bir analize izin vermiyor ancak, saldıran squalus bu sularda bulunan normal bir squalustan daha büyük olmalı.
Акулы-молоты, длиннокрылые, синие, мако...
Çekiçbalığı, dikburun, camgöz, mako...
Это правда, что акулы обычно нападают на глубине в 3 фута в 10 футах от берега?
İnsanların kıyıdan 3 metre uzakta, 1 metre derinlikte köpekbalığı saldırısına uğradığı doğru mu?
И, пока люди не начали купаться для удовольствия, акулы их не распробовали. О нападениях просто не сообщали.
İnsanlar tatile gidip, yüzmeye başlamadan önce yani köpekbalıkları ne kaçırdıklarını fark etmeden önce olan saldırıların çoğunun rapor edilmediği doğru mu?
Акулы питаются ночью, постараюсь её найти.
O gece beslenir. - Suda mı?
— В районе, где акулы питаются.
Onun beslenme bölgesindeyiz.
И я уверен, что это зуб большой белой акулы.
Bir beyaz köpekbalığı dişiydi.
Над городом нависла туча в виде акулы-убийцы.
Katil köpekbalığı şeklinde bir bulut.
Ты мэр города Акулы. Люди знают, что пляжи открыл ты.
Bu insanlar plajı açık tutmak istediğini sanıyor.
С первыми лучами солнца, шериф, акулы пошли в наступление, а мы сбились в группы.
İlk ışıklarla birlikte, köpekbalıkları geldi gruplar halinde duruyorduk.
Акулы набросятся и разорвут на куски.
Adamı parça parça ederler.
Остальных сожрали акулы. 29 июня 1945 года.
Gerisi köpekbalıklarına yem oldu. 29 Temmuz 1945.
Кит вдвое больше акулы - значит, двойную дозу.
Balina köpekbalığının iki misli olduğuna göre iki misli.
Рыбы едят рыбий корм... а акулы едят рыб... но никто не сможет съесть акулу.
Balıklar balık yemi yer... ve köpekbalıkları da balıkları yer... ama kimse köpekbalığı yemez.
Тебя никогда не бывает здесь, когда сюда заходят эти акулы - кредиторы.
Tefeciler geldiğinde ortalarda hiç görünmüyorsun.
Да акулы плавают вокруг.
Yükseliştesin.
- Занял денег у этой акулы? Ты что, спятил? - Я в полном отчаянии.
- Yani o köpek balığından borç mu aldın delimisin sen?
А что в наши дни считать принципами, это я оставляю решать вам, акулы бизнеса.
Bugünün prensipleri ve ilkelerine göre ayrıntılar üzerinde tartışmayı siz barakudalara bırakacağım.
В Средиземном море акулы не водятся.
Akdeniz'de köpekbalığına rastlayamazsınız.
Это настоящие акулы.
- Burada bir sürü köpekbalığı var.
Люди вроде тебя, всегда голодны как акулы
Senin gibi biri her zaman kurt gibi açtır.
Но, пока он доплыл до берега, рыбу обглодали акулы.
Kıyıya vardığında... balık çoktan köpekbalıkları tarafından parçalanmıştır.
Акира, я буду 2 акулы, осьминога и угря.
Akira, bana iki köpek balığı, bir ahtapot ve bir yılan balığı.
Будто тебя едят заживо акулы.
Köpekbalıklarının seni canlı canlı yemesi gibi.
Ты долен нападать и и двигаться снова и снова ибо, если остановишься акулы растерзают тебя.
Yüzmeye devam etmek zorundasın. Çünkü durursan, köpekbalıkları seni diri diri yer.
Мы, долговые акулы должны поддерживать свою репутацию!
Bizim gibi insanlar boşuna borç vermezler! Bunu yapmayı aklından bile geçirme.
Я и не подозревала, что акулы так...
Köpekbalıklarının bu kadar şey olduklarynı da bilmezdim.
Всю тюрьму взбудоражили. Они, как акулы, почувствовали кровь.
Mickey ve Mallory, hapishanemin altını üstüne getirdiler.
Плавника акулы нет.
- Maalesef.
Мы сделаем "Целый Плавник Акулы", и проблема решена.
Köpek balığı yüzgeci hazırlarız, ve sorun çözülür.
Вот сейф какого-то спекулянта, финансовой акулы.
Bak bu köpekbalığı avlama kafesi.
Как вытащить зуб у этой акулы?
Bu şeyin dişini nasıl çekebilirsin?
Вы сами увидите, что все акулы... оснащены лазерами, прикреплёнными к головам.
Mr Powes sizi uyarmalıyım ki... Bütün köpekbalıklarının başına Lazer ünitesi ekledik.
Я просил всего одну простую вещь... чтобы были акулы... с идиотскими лазерными пушками на головах!
Sadece basit bir isteğim vardı... Ve buda köpekbalıklarının başına... Lazer monte etmenizdi.
Там, где он живет, водятся акулы.
Yaşadığı yerde köpekbalıkları var.
Акулы, пожирающие мелкую рыбу.
Besin zincirinin en üst tabakası.
Я не хочу показаться мрачным... Но говорят, в этих местах водятся акулы.
İğrenç olmak istemem ama sanırım burada köpek balıklarıyla röportaj oldu.
Есть даже рецепт супа из акулы.
Köpekbalığıyla yapılan bir tarif yazıyor.
Мне нужно было избавиться от "Акулы".
O arabadan kurtulmalıydım.
— Лисьей акулы.
- Bir tür köpekbalığı.