Берите translate Turkish
1,487 parallel translation
Знаете, что? Не берите в голову. Сколько мы вам должны?
Borcumuz ne kadar?
- Да, берите весь.
- Evet, hepsini kullanın.
Берите, всё что хотите!
- Yere bak. Ne istiyorsanız alabilirsiniz, lütfen.
- Берите что хотите и уходите.
- Ne isterseniz alın ve gidin.
Берите себе подарочные пакеты, пока есть возможность.
Gidip kendinize bir hediye paketi alın ve hala çıkma şansınız varken burayı terk edin.
Не берите больше детей.
Daha fazla çocuk almayın.
Вот. Берите по одной и передавайте назад.
İşte.Bir tane al arkaya geçir
Так, ребята,.. .. берите печенье и идите в спальню.
Pekâlâ, kurabiyelerinizle yatak odanıza gidebilirsiniz.
Давайте, Берите сумки.
Haydi çantaları getirin.
И берите всю вину не себя, чего бы это ни стоило.
Ne olursa olsun, tüm ağırlığınızı bu işe vermenizi istiyorum..
- Это хорошо. Берите попкорн.
- Tamam, patlamış mısırımı paylaşabilirim.
Берите с него пример.
Sebastian'ı kendinize örnek alın.
Берите.
Al şunu.
Омела. Берите.
Ökse otunuzu alın!
Сосульки, берите, пока не растаяли!
Icicles, kaçırmayın, bitmeden alın.
Берите деньги. Они нам нужны.
Parayı al, ihtiyacımız var.
Да, да, не берите в голову.
Aklından bile geçirme.
Так берите прямо из источника.
O zaman direk kaynağına gidin.
Пожалуйста, берите вилки. Мисс Сибери, у Вас назначена операция сегодня днем.
Bayan Seabury, bu öğleden sonrası için ameliyatınız planlandı.
Не берите у них, вас там обдерут.
Gençler, onlar sizi kazıklar.
Берите же, заберите!
- Lütfen alın. Alıp, götürün onu.
Хорошо, дети! Берите игрушки и наверх.
Pekala çocuklar oyuncaklarınızı alıp üst katta oynama vakti geldi.
Берите что хотите.
- İstediğinizi alın.
- Берите кассу.
- Kasadaki parayı alın.
- Берите девушку.
Kızı alın.
- "Берите девушку"?
- Nasıl yani, "kızı alın"?
- Тогда берите деньги.
- O zaman parayı alın.
Вы двое, в ванную. Вы двое, берите лопаты.
İkiniz tuvalete, ikiniz de kürek kapın.
Берите.
Onu alabilirsin.
Берите сколько хотите, но оставьте моего отца в покое.
Kanımı alın, hem de istediğiniz kadarını alın ama babamı rahat bırakın.
Так, все, берите вещи и быстро покиньте помещение, как можно быстрее.
Herkes eşyasını alsın ve mümkün olduğu kadar çabuk kapıya yönelsin. Böylesi iyi olur.
Ладно, крови берите сколько нужно, но давайте побыстрее.
Tamam. İstediğiniz kadar kan alın ama bunu çok çabuk yapın.
- Берите себе, что хотите.
Kendiniz alabilirsiniz, değil mi? Ne isterseniz alın.
Берите только необходимое, самое важное, хорошо?
Sadece önemli eşyaları alın. Tamam mı?
Вы парни, берите фургон, и едьте в Восстановительный Центр.
Sizler minibüsle tahliye merkezine gidin.
- Ну не хотите гишпанца, берите Пожарского.
İspanyol'u istemiyorsan Pozharsky'yi seç.
Обслуживайте их и берите оплату, от меня вы ничего нет получите.
Onlara iyi hizmet et, çünkü bana edemeyeceksin.
Берите. Езжайте.
Al bunu ve otobüse bin.
Зови своего клоуна-кузена. Берите молотки... И поправь тут все, малыш!
Palyaço kuzenini ve balyozları al gel şu göçüğü düzelt.
Берите всё, что у меня есть.
Neyim varsa senin olsun.
Эй, все, берите билеты на второе представление.
Hey, millet. İkinci gösteri için biletlerinizi alın.
Берите, читайте ради бога.
Oku şu lanet şeyi.
.берите мой байк, дайте мне пинка, я счастлив.
"Motorumu alın, yerine hurda verin, memnun olurum."
Берите всю семью.
Bütün aileni getir.
Не берите в голову.
Boş ver.
Да, берите.
Elbette, keyfinize bakın.
Берите стул.
Yaptığını gördün mü?
Берите сына.
Oğlunuzu alın.
Берите одну.
Bir tane alın.
Да хуй с ним, даже пистолет берите, как вам такое?
Ülkeyi bir kadına ya da siyah bir delikanlıya emanet edemeyiz.
Берите мясо.
Etleri hazırlayın bakalım.