English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Б ] / Блёкнет

Блёкнет translate Turkish

13 parallel translation
- Он блёкнет.
- Soluyor...
Если воспоминание неважно для Райли, оно блёкнет.
Riley bir hatırayı önemsemediğinde, o anı solar.
- Блёкнет?
- Solar mı?
Мы потеряли нашу прелесть наш цвет блекнет.
Renklerimiz soluyor.
Я уверен, что она блекнет по сравнению с любой модной маленькой BMW, которая ожидает тебя дома, в стране 90210, но это - всё, что у меня есть.
Asıl bu araba tehlikeli. Eminim seni 90210'da bekleyen lüks BMW'nle ölçüşemez. Ama gücüm bu kadarına yetiyor.
Иракская оппозиция блекнет перед американской мощью.
Irak direnişi, Amerikan gücü karşısında yenilgiye uğradı.
Мы говорим им, что красота блекнет, но они не верят.
Güzelliğin geçici olduğunu anlatmak isteriz... Ama onlar inanmak istemezler.
Все остальное... блекнет.
- Haskell'ın ofisi nerede? - Bu tarafta.
Все остальное... блекнет. Блейк.
Diğer her şey boş.
Но послушайте, угроза окружающей среде от парома просто блекнет в сравнении с круизными лайнерами!
Hayır, dinle, feribot servislerinin çevresel zararı yolcu gemilerinin yanında sönük kalır! - Gündem konusu.
Смерть от руки Спартака блекнет перед гневом дома Красса.
Spartacus'ün ellerinde can vermenin Crassus Hanesi'nin gazabına uğramanın yanında bir hiç olduğunu göstereceğiz.
Я понял, что это все блекнет по сравнению с тем, что должно быть чувствовал Дэвид Кларк.
David Clarke'ın hissettikleriyle kıyasladığımda hissettiğim öfkenin çok zayıf kaldığını fark ettim..
Надо было делать так же с Люком, потому что он блекнет.
Bunu Luke ile yapmam gerekirdi. Çünkü kaybolup gidiyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]