English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Б ] / Болеть

Болеть translate Turkish

565 parallel translation
Болеть.
Hasta.
Ну, как может у тебя болеть ступня если твоя нога...
Şey, ayağın nasıl ağrıyabilir ki, bacağın kesil...
Когда я был болен четыре недели, вы написали мне, что меня уволят, если я буду болеть дальше.
Dört hafta hasta yattığımda... bana mektup yazıp hastalığım daha uzun sürerse... kovulacağımı bildirdiniz.
Боюсь, у меня начинает болеть голова.
Başımın ağrısı tutacak herhalde.
Пока вы будете ею болеть, вы не сможете думать ни о чем другом.
Aklınız onda olduğu sürece hiçbir şeyi sağlıklı düşünemezsiniz.
Все будут болеть за тебя.
- Yardım etmek isteyecekler.
Настоящий учитель должен болеть в учебные дни, а не на каникулах.
Eğer bir öğretmen hasta olacaksa, ders olan günlerde olmalı, tatillerde değil!
- Некогда нынче болеть-то!
- Yok, hasta değilim şimdi.
Ќога ясуды начнЄт болеть ночью.
Yasuda'nın bacağı gece yarısı ağrımaya başlar.
Я буду болеть за вас в велосипедные гонки в эту пятницу!
Cuma günkü bisiklet yarışında da seni destekleyeceğim!
Если и завтра будет болеть, я позвоню дантисту и договорюсь.
Yarın da ağrımaya devam ederse doktoru arayıp bir randevu alırım.
Мы будем за вас болеть.
Senin için tezahürat yapacağız.
Я в порядке. Но завтра утром у меня так сильно будет болеть голова.
Ben iyiyim ama yarın başım çok ağrıyacak.
Ты сказала, что рослые начали болеть.
- Büyükler hasta, demiştin.
Один за другим они начинают болеть, становятся теми существами, которых вы боитесь.
Korktuğunuz şu yaratıklara dönüştüler, Louise gibi! Teker teker, hastalandılar.
Я не болен, и никогда не болел, и не собираюсь болеть. Если будешь бриться, я налью тебе воды, если нет, тогда счастливо. Следующий!
Hasta değilim, hiç olmadım ve olmaya niyetim de yok.
Колледж сегодня после полудня посетит матч и будет болеть... Громко.
Okul olarak öğleden sonraki maça katılacağız ve tezahüratlar doğru düzgün olacak.
Но это не повод болеть.
Bu bir hastalık sebebi olmamalı.
" мен € голова начинает болеть, когда € пытаюсь думать на ¬ ашем уровне!
Sizin seviyenize inmeye çalışmak bile başımı ağrıtıyor!
У мамы начал болеть желудок.
Annemin karnında bir ağrı başladı.
Это очень хорошо, Густен. Но завтра у тебя будет болеть голова.
Tamam, Gusten, ama yarın başın ağrıyacak.
Это старая египетская пьеса, называется "Смерть шотландца". У меня начинает болеть голова.
Antik bir Mısır eseri ismi de, "İskoçyalının Ölümü".
У меня от тебя начинает живот болеть.
Bak mideme ağrılar girmeye başladı. İyi!
Если доза радиации достигнет 40 или 50 в час, и продержится долгое время, люди начнут болеть.
Radyasyon seviyesi saatte 40 ya da 50'ye ulaşır ve uzun bir süre bu seviyelerde kalacak olursa hastalıklar baş gösterecektir.
Если заживает, должно болеть.
Eğer düzelecekse acımalıdır.
Мсабу! Эти кикуи все хотят болеть.
Bu Kikuyular şimdi hasta olmak istiyorlar.
Не знала, что от бомбы может болеть голова.
Nükleer bombanın baş ağrısı yapacağı hiç aklıma gelmezdi.
Что ж, можно болеть за "Кардиналз", можно за "Мэтс" но это вам понравится наверняка. Потому что это - бейсбол.
Cardinals veya Mets taraftarı olabilirsiniz ama yine de bu muhteşem bir oyun.
Даже шея болеть перестала.
Boynumun acısı geçti.
Этот сукин сын просто продолжал стареть и болеть.
Pislik herif giderek yaşlandı ve daha da hastalandı.
Стареть и болеть!
Yaşlandı ve hastalandı.
Очень скоро ты начнешь все время болеть.
Çok yakında her zaman hasta olursun.
Там не будет болеть.
Orada hiç acı çekmeyeceksin.
Теперь больше не будет болеть.
Şimdi acımaz.
Твоя задница будет очень, очень болеть целыми неделями.
Kıçın haftalarca çok, çok ağrıyacak.
От звука мотора у меня начинает голова болеть.
Motor sesi başımı ağrıtıyor.
Вот так, надевай кофточку, надеюсь, твоя голова скоро перестанет болеть.
Botlarınızı giyin, umarım, baş ağrın çabuk geçer. Pekâlâ, güle güle tatlım, hoşça kal.
– Я не знаю за кого болеть.
- Kimi destekleyeyim bilmiyorum.
Если вы не оставите Один моя семья, и вы не выйти отсюда Вы будете болеть, как вам и не снилось.
Eğer ailemi... rahat bırakmaz ve buradan defolup gitmezsen... canını hayal bile edemeyeceğin kadar yakacağım.
- Я Сказал Если вы не выходите отсюда Вы будете болеть, как вам и не снилось.
- Dedim ki... buradan defolup gitmezsen... canını hayal bile edemeyeceğin kadar yakacağım.
"... Ты будешь болеть, как вам и не снилось. "
"canını hayal bile edemeyeceğin kadar yakacağım."
Ампутированная нога продолжает болеть, хотя её нет.
Bir adamın bacağını kesersin ama hala gıdıklandığını hisseder.
Скажи, мамаша, когда он обдерёт девчонку, где будет болеть у тебя?
Söylesene, anne, küçük kızın mermere yatırıldı mı senin neren gıdıklanacak?
Она даст вам мазь, не будет так болеть.
Acıyı azaltması için krem falan verecektir.
Глаза будут болеть.
Gözlerine zarar vereceksin.
Моя жена болеть, я поехал искать лекарство.
Hanımım hasta... İlaç almaya gitmek ben.
И болеть уже все перестало, да?
Şu anda pek acımıyor.
Потом повязку можно будет снять, но нужно быть осторожнее, пока не перестанет болеть.
Ondan sonra askıyı çıkartabilirsiniz ama ağrı tamamen ortadan kalkana kadar dikkat etmelisiniz.
Зачем тебе нужно было болеть, Джузеппе?
Hayatın boyunca hasta olmak zorunda mıydın, Giuseppe?
- Я не собираюсь болеть.
- Hasta falan olmayacağım.
Не надо болеть.
Gel.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]