English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Б ] / Болото

Болото translate Turkish

286 parallel translation
Туманная лощина? Болото, где он всех ловит.
- Diğerlerini yakaladığı bataklık.
Если Вы позволите мне раскрыть рот, отец, я скажу Вам, что у Вас не мозги, а болото.
Dile getirmemin bir sakıncası olur mu bilmiyorum baba ama bataklık gibi bir beynin var.
Мы должны были вернуть их в их болото.
Onları bataklıklarına geri götürmek zorundaydık
Это болото легко может тебя проглотить...
Unutmayın, bataklık tehlikeli. İçinize fazla çekmeyin!
Мой государь! Враг перешёл болото!
Efendimiz, düşman sazlık araziyi geçti.
Болото... Нет, это не у меня.
Marais bölgesi olmaz Benim mahalleden geçelim.
Если вы обыщите болото в окрестностях мотеля, вы найдете...
Eğer motel civarındaki bataklığı araştırırsanız, sanırım...
Набережная..., церковь... и это огромное болото за полем.
Kilise? Okulun arkasındaki bataklık?
Ты ворвешься в то болото, в котором она живет, соберешь весь ее хлам, пойдешь в тюрьму, вытащишь ее оттуда и поселишь в отеле под вымышленным именем.
Kızın yaşadığı o çöplüğe gir, döküntülerini topla, nezarete git, onu çıkar ve başka isimle bir otele yerleştir.
Болото везде.
Her yer bataklık.
Про болото нам не говорили.
Kimse bataklık kumundan bahsetmemişti.
Это болото.
Bataklık bu.
Но Марада - это не город, это болото..... там есть нефтяная скважина и пара пальм.
Londra'dan Birmingham'a gider gibi. Marada bir şehirden çok birkaç su çukuru, petrol kuyusu ve birkaç palmiye ağacı olan bir yer.
Я медленно поднял голову. Передо мной простиралось огромное, тихое болото.
Ağır ağır kafamı yerden kaldırdım ve uçsuz bucaksız, sessiz bir bataklığın yanında buldum kendimi.
Он - старое болото на кафедре истории.
Tarih Bölümü'nde eski bir keneftir.
Вот кто он такой Болото, топь, трясина.
George budur işte bir kenef, bir bataklık, G.D. Bataklığı!
Это, когда у нас тут болото, а так 50!
O, işler kesat olduğunda.
Болото.
Kabız oluyor.
И болото обозначено. И обозначено, что непроходимое оно.
Hem bataklıklar da sanki geçilemezlermiş gibi işaretlenmiş.
Рок-н-ролл катится в болото с тех пор как умер Бадди Холли.
Buddy Holly'nin ölümünden beri rock and roll baş aşağı gidiyor.
Не имея возможности хоть что-то разглядеть на Венере, учёные и другие люди пришли к выводу, что на ее поверхности было болото.
Venüs'ün üzerinde hiçbir şeyin görülememesi bazı bilim adamlarının, yer kabuğunun bataklık olduğu sonucuna varmalarına sebep oldu.
" Если поверхность сырая, то, вероятнее всего, это болото.
" Eğer yüzey sulu ise, muhtemelen bataklıktır.
Если там болото, то должны быть и папоротники.
Eğer bataklık varsa, eğreltiotu da vardır.
Все, засосало мещанское болото.
- Kolia ile şehir dışına çıktı. Burjuva çamuruna saplanıp kaldı.
Она идёт через болото.
Burası bataklığa çıkıyor.
- Да! Вдруг в болото заеду.
Bakarsın bataklığa falan saplanırım.
А теперь, сэр, мы, по вашей вине, угодили в болото!
Şimdiyse efendim, bizi bataklığa sapladınız.
Он тащит меня в болото!
Beni bataklığa getirdi!
Должно же это болото когда-то кончиться.
Bataklık sonsuza kadar böyle devam edemez adamım.
Хиггл, если я решу что ты предаешь меня, я буду вынужден окунуть тебя головой в Болото Вековечного Зловония.
HiggIe, Eğer bana ihanet edersen seni Kötü kokulu Sonsuzluk Bataklığının tepesinde sallandırırım.
Чистильщики, Болото Зловония.
Kazıcılar, Kokulu Bataklık.
И ты не была бы такой смелой, если бы понюхала Болото Вековечного Зловония.
Sonsuz Bataklığı koklamış olsaydın sende böyle cesur olamazdın.
Если ты просто сунешь ногу в Болото Зловония, ты будешь вонять до конца своей жизни. Это невозможно смыть.
Koku bataklığına bir kez adımını attığında ömrün boyunca kötü kokarsın asla çıkmaz üzerinden.
Дай ей это или я окуну тебя в Болото быстрее, чем ты успеешь моргнуть.
Bunu ona ver yada seni bataklıkla ödüllendireyim, hala yaşıyorken.
- Болото Вековечного Зловония!
- Kokulu Sonsuzluk Bataklığı!
Это Болото Вековечного Зловония.
Kokulu Sonsuzluk Bataklığı.
Если я не ошибаюсь, а я никогда не ошибаюсь, они направляются прямо в Огненное болото.
Eğer yanılmıyorsam ki asla yanılmam Ateş Bataklığı'na doğru gidiyorlar.
Одно скажу точно : Огненное болото не дает расслабиться.
Tek bir şey söyleyeceğim.O da Ateş Bataklığı'nın insanın tetikte olmasını sağladığı.
Какое болото!
Ne kadar berbat!
Нам не нужно болото возле ворот.
Bu bataklık varken kapılara gerek yok.
Здесь колокольня... там болото. и темница в подвале.
Evimizde çan kulesi, bataklık ve de zindan mevcuttur.
Болото?
Ya bataklık?
Уничтожив болото, они нaрушили зaкон и cдeлaли cвоe дeло.
Bataklığı mahvederek amaçlarına ulaştılar :
Teпeрь понятно, зaчeм онa xодилa нa болото.
Şimdi bataklığa neden gittiğini biliyoruz.
Только на баджорском "шон" значит "болото".
Bajorya dilinde ki hariç Sean "bataklık" anlamına geliyor.
Они могут приземлиться в болото.
Işıklar bataklığa iniyor.
Да ну его все в болото.
Tamamını salla.
- Это болото - явно не Дунай.
- Burası Tuna nehri değil ki.
- Главное - болото.
- Evet.
А кто проверит болото?
Peki bataklığı kim alacak?
Ты заехал в болото.
Gene benim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]