English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Б ] / Бревно

Бревно translate Turkish

216 parallel translation
Встань на бревно.
Şu kütüğün üstüne çık.
Встань на бревно.
- Şunun mu? Kütüğün üstüne çık.
Рухнешь, как бревно, я тебя в кровать не поволоку.
Yüzüstü düşersen yatağa sürüklememi bekleme.
Не я, я спал как бревно.
Ben değildim. Derin uykudaydım.
Разве прилив не поднимет бревно, пап?
Akıntı direği alıp götürmez mi, Baba?
Если бросить бревно, то оно поплывет.
Eğer bir tahta parçası atarsan sadece yüzer.
Каждое бревно, доска и балка этого дома...
Buradaki her tahta, her kiriş, her kolon için...
Даже простое бревно не сможет преодолеть пороги отсюда до города.
Buradan Council City'e kadar olan yol, tamamen yerli bölgesi, bunu unutma.
Бревно!
Yıkılıyor!
Вам выносить детей легко, что бревно по земле катить.
Ben kütük yuvarlamayı tercih ederim, Bay Morgan.
Пожалуй, предпочту катить бревно, мистер Морган.
Hanımefendi, size söylediğim ; buna uygun yapıya sahip olduğunuz. Sizden eşim olmanızı istiyorum.
Лучше было лучше было купить деревянное бревно
Belki... Belkide soğuk bir odunu satın aldı, ha?
Или она тебя пошлёт, или будет стоять как бревно.
Sana "toz ol!" filan diyecek. Biraz takıntılı bir tip.
Хотя надо признать... он хороший профессионал... но бревно в постели.
Ama itiraf etmeliyim ki işinde bir profesyonel ama yatakta tam bir fiyasko.
Я присела на бревно.
Bir kütüğün üzerine oturdum. Hangi kütük?
Это то самое бревно, что мы вместе нашли на берегу?
Bu seninle sahilde bulduğumuz tahta mı?
А то моя жена лежит под мной, как бревно.
Eşim sadece boş bir çuval gibi yatıyor.
- Ты бревно
- Şimdi görürsün!
Ќа нем три сектора, чтобы было видно, какое "бревно" горит.
Hangi yakmatik ne zaman yanacak, renklerle gözüküyor.
— ейчас взорветс € желтое "бревно".
Sarı yakmatik patlamak üzere!
— ейчас взорветс € красное "бревно".
Kırmızı yakmatik patlamak üzere!
Бревно упало рядом со мной.
Bir kalas çok yakınıma düştü.
- Все таскаешь это бревно?
- Hala o taşı mı itiyorsun?
Осталось одно бревно.
sol yanında bir tek sırık var. şimdi düşeceksin.
Теперь я понимаю, почему в наших играх, ты вел себя словно бревно...
Bu yüzden doğru dürüst seks yapamadığını biliyorum.
- Бревно?
- Denge kirişi mi?
Мы имеем ошибку ( дефект ), нападающую на все файлы "бревно в".
Bütün kayıtlara saldıran bir bug var.
"а бревна в своем не чувствуешь? " Лицемер! Вынь прежде бревно из твоего глаза,... "
Sen neden kardeşinin gözündeki çöpü görürsün de kendi gözündeki pisliği bir türlü farketmezsin?
- Как бревно.
- Deliksiz.
- Отлично. - Как бревно.
Kütük gibi.
Вот почему она все время пролежала как бревно.
Demek onun için, orada kaskatı yatıyor.
Зубы как у льва, голова как у медведя, когтями может разнести в щепки бревно.
Aslan gibi dişler ve Ayı kafası, Pençeleri her şeyi parçalıyor.
- Бревно холодное и скользкое!
Oğlum gerçekten çok zor bu. Peki cihazı nasıl geçireceğiz?
Бревно сломалось. Чёрт!
Ağaç kırıldı sadece.
То самое бревно!
O ağaç da devrilmişti.
Нет, Майк, это другое бревно!
Hayır. Hayır Mike, bu aynı kütük değil.
- Это другое бревно!
Aynı kütük değil Mike. - Aynısı.
Открой глаза! - Это другое бревно!
Aynı kütük değil.
Это другое бревно.
Aynı kütük değil. Kahretsin. Kahretsin!
Это то же самое бревно.
Bu aynı kütük.
Когда оно на нас напало, мы с невестой, Лорой, отдыхали на озере Мичиган, я схватил бревно из костра, и оно испугалось и убежало.
Bize saldırdığında, bana ve nişanlıma, Laura'ya, Michigan gölünde kamp yapıyorduk ve ben ateşten bir odun kaptım, korktu ve kaçtı.
Он встретил настоящую женщину, не такую, которая будет лежать рядом, как бревно.
Gerçek bir kadın arıyordu. Kıvırcık salatası gibi yayılan bir kadın değil.
Слава Богу, это бревно крепкое.
Allahtan bu kütük sağlam.
Этот шотландец бросает бревно.
Kütük atan bir İskoç.
- Как бревно.
- İyi uyudu mu?
- Хорошо, начали! На бревно.
Uyarılmadan önce suçu kendi itiraf etti ama heyecandan duymamıştır.
Бревно должно пробить урну.
Kütük "urn" i mıhlamalı.
Я молчу, но кто оставил в унитазе бревно, которое невозможно спустить?
Kibar olmaya çalışıyorum ama kocaman kütüğü kim bıraktı, tuvaleti temizleyemiyoruz?
Hа какое бревно, Эдит?
Bu mu?
Вот бревно, по которому мы перешли ручей!
Hayır, bu geçtiğimiz ağaçtı.
Бревно.
Kıvırcık salatası.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]