Буря translate Turkish
818 parallel translation
"Разразилась ужасная буря"
"Kuvvetli bi fırtına koptu"
Когда буря стихнет, явится Ирида, богиня радуги.
Fırtına dindiğinde, gökkuşağı tanrısı Iris'i görüyoruz,
Интересно, из-за чего началась эта буря?
Şu karışıklığı ne başlattı dersin.
Там назревает большая буря.
- İçerde bora var.
Когда свиньи расхаживают вокруг с сигаретами в своих ртах... начинается буря в Техасе.
Eğer domuzlar ağızlarında sopa ortalıkta dolanırlarsa Teksas'da mavi kuzey rüzgarı esecektir.
И мы его не найдём, пока не закончиться буря.
Bu fırtına dinene kadar çekici falan bulamayız.
К подножию горы сметает буря снег вишнёвых лепестков, отсрочивая миг
Dağın eteklerine fırtına gürlüyor ve kiraz ağacı çiçekleri kar gibi yağıyor...
У нас неплохой заказ на взрывные работы в горах. Подождите, пока буря затихнет.
Ama fırtına dinene kadar beklemek durumundasınız.
Буря миновала.
Galiba fırtına dinmiş, çocuklar.
Тут буря началась в моей душе, и будто мрачный лодочник, воспетый поэтами, через поток печальный меня в край вечной ночи перевёз.
Sonra asıl fırtına ruhumda başladı. Şiirlerde geçen o haşin sandalcının teknesiyle, o hazin nehri geçiyordum sanki. * Sonsuz karanlık ülkesine gidiyordum.
Пойдем Бо, буря закончилась.
Haydi Bo. Fırtına durdu.
Страшная буря грозила разбить корабль.
Korkunç bir fırtına patladı. Gemi batmak üzereydi.
Несчастный Иона просил бросить его за борт, ибо он знал, что буря разразилась из-за него.
Ve Yunus denizcilerden kendisini denize atmalarını istedi. Çünkü bu büyük fırtınanın onun yüzünden patladığını anlamıştı.
Это поднимается снежная буря.
Kar fırtınası geliyor.
Гроза с градом, ливневый шторм, буря, ураган.
Dolu fırtınası, yağmur fırtınası, rüzgâr fırtınası, hortum.
Если ему это удастся, то буря миновала... а Красс останется в отставке.
Eğer başarırsa, kriz sona erer... ve Crassus'un emekliliği de süresiz olarak devam eder.
Когда наверху буря, на дне покой и тишина.
Burada fırtına koptuğu zaman, Denizin dibi sakin ve huzurludur.
Это буря в стакане воды.
Bir kaşık suda fırtına koparıyorlar.
Прощай, русские близко, четвертого ноября, буря из огня и смерти обрушилась на людей, возвращая свободу и уважение к человеку.
4 Kasım, ateşli ve ölümle dolu bir fırtına bir halkın üstüne vuruyor, özgürlüğü ve insan saygısı isteyen bir halkın üstüne. Macaristan'daki siyah kışlar :
Как подумаю, что я здесь на праздники, и буря разразится и причинит ей боль, - только лишь мысль об этом заставляет меня похолодеть. Остаюсь преданным вам, Массинелли. "
" Burada tatilde olduğumu düşünmek ve bir fırtına kopsa ve onun üstüne düşse ve onu incitse sırf bunun düşüncesi beni dondurup sevgiyle senin olarak kalmama yetiyor.
- Облачка пролетели или буря?
- Hava biraz fırtınalı galiba.
Ян, приближается песчаная буря.
- Kum fırtınası geliyor, Ian.
Сьюзан, это песчаная буря!
- Susan, bu bir kum fırtınası! Ne!
Это песчаная буря.
Bir kumfırtınası var.
По курсу песчаная буря.
Bize doğru büyük bir kum fırtınası geliyor.
- Если буря подойдет к нам...
Eğer bize yaklaşırsa- -
Эта песчаная буря нам не указ.
Biz küçük bir yerel kum fırtınasından daha büyüğüz.
Эта песчаная буря не наказанье божье?
Kum fırtınası bu işi zorlaştırmaz mı?
Я ведь такая легкая, а надвигается буря.
Deniz çırpıntılı, ne kadar hafif olduğumu bilirsin.
Пока ты не узнаешь, что буря прошла.
Sen bilmeden iş biraz soğuyacaktır.
Их прогнала снежная буря.
Çıkan bir kar fırtınası onları püskürtmüş.
При таком уровне пройдет 74,1 солнечный час, - прежде чем буря закончится.
Bu oranla, geçmesi 74,1 güneş saati alır.
Раз уж мы застряли здесь, можем подождать и пока буря не пройдет.
Burada kısıtlı kaldığımıza göre, fırtına dinene kadar rahatlayabiliriz.
Буря длится уже на 4 часа дольше, чем мы ожидали.
Fırtına, beklediğimizden 4 saat fazla sürdü.
Это исходит снаружи. - Может быть, буря- -
Bu ses dışarıdan geliyor.
Если там буря, мы ее увидим.
Fırtına varsa, görebiliriz.
Уносит буря нежный майский цвет, И лето долго нам служить не хочет...
"Sert rüzgarlar Mayıs tomurcuklarını sarsar, ama yazın getirdiği..."
Пусть грянет буря.
Bırak rüzgar nerden eserse oraya gitsin.
Ещё одна буря подходит к Бенгалии идёт от островов.
Bir fırtına daha adalardan Bengal'e geliyor.
Загоните их быстро в хлев - идёт буря!
Onları ahıra sok, fırtına geliyor.
Сюда скоро нагрянет такая буря.
Bu yer seni çok kötü etkiliyor.
Сразу же после этой непогоды жителей этого региона ожидает другая буря, которая очень скоро придет туда с запада.
Karları yeni küremişlerdi ki... peşinden bir fırtınaya yakalandılar. Batıdan yeni bir dalga da gelebilir.
И что Большое красное пятно Юпитера - это гигантская буря, бушующая, возможно, миллионы лет.
Ve Jüpiter'deki büyük benek ise, belki de milyonlarca yıldır süren çok kuvvetli bir fırtınadır.
Эта снежная буря действительно разыгралась, да?
Müthiş bir fırtına, değil mi?
Что это, магнитная буря?
Nedir bu? Manyetik fırtına mı?
Мам, приближается буря.
Anne, büyük bir fırtına yaklaşıyor.
Буря приближается.
Fırtına yaklaşıyor.
Буря не утихала
Kar fırtınası durmadı.
Если один вдох, как буря.
Yalnızca soluk aldı diye fırtınalar yarattıysa...
- Может быть буря.
- Fırtına...
Астероидная буря вызвала нарушения в работе корабля.
Sorunun içeriğini daha teşhis edemedim.