English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ В ] / Вами

Вами translate Turkish

37,709 parallel translation
И я сразу же с вами свяжусь.
Ve ben de gönderdikleri anda ilgileneceğim.
Но что мне с вами делать?
Sizinle ne yapacağım beyler?
Что с Вами такое?
Bütün bunlar da ne?
и хотел обсудить с вами.
Ama sizinle konuşmak istediğim bazı konular var.
- Приятно познакомиться с вами обоими.
- Tanıştığımıza sevindim.
Я не хочу ставать между вами двумя, но мне нужно как-то отвлечься.
İkinizin arasına çok girmek istemesem de kafam biraz dağılsa iyi olur.
До следующей смены окончательный отчет должен быть у меня на столе, подписан вами двумя. Я передам его в комитет и мы покончим с этим.
Sonraki vardiyaya kadar ikinizin de imzalı son ifadenizi masamda göreceğim ve Yangın Araştırma'ya gidip olayı kapatacak.
Нам с вами нужно ещё количество синтетики в нашей парадной форме обсудить.
Bizim şu mavi elbiselerimizdeki polyester oranı hakkında da konuşmamız lazım.
Свяжусь с вами.
Yakında görüşürüz.
Представьте себе. Вы будете мной и-и я буду вами.
Siz ben, ben de siz olayım.
У меня есть подробные записи всего нанесённого урона, которым я с радостью и безвозмездно поделюсь с вами.
Sebep olduğu zararların detaylı bir kaydı elimde var. sizinle paylaşmaktan mutlu olurum, hem de bedava.
Без неё и без моей команды у нас с вами нет отношений.
O olmadan ve ekibim olmadan, bizim ilişkimiz falan yok.
Мы знаем, что между вами были конфликты, в том числе - драки.
Aranızdaki argümanlar olduğunu biliyoruz, Fiziksel kavgalar.
Просто способ встретиться с вами.
Seni istasyona götürmenin bir yolu.
Национальная Безопасность, ФБР, и Отдел по борьбе с терроризмом очень хотят с вами поговорить.
Bayan Durrani. Vatan Güvenliği, FBI, Ve Ortak Terörizm Görev Gücü'nden yola çıktılar
Мы с коллегами хотим поговорить с вами об убийстве Беннетта Нили.
Meslektaşlarım ve ben seninle konuşmak isterim Bennett Nealy'ın öldürülmesiyle ilgili.
Я должна ехать с вами, речь же о Мэйфер.
Seninle gelmem lazım, bu... Mayfair'in dosyası.
Между вами двумя огромная эмоциональная дистанция.
İkinizin arasında büyük bir duygusal boşluk var.
Хотел бы быть с вами ".
Keşke yanınızda olabilseydim. "
Я знаю, ваши отношения не очень, но я точно знаю, что он очень хотел бы повидаться с вами.
Aranızda çok iyi şeylerin geçmediğini biliyorum, ama seni görmeyi çok istediğini de biliyorum.
Я хочу с вами поговорить о ваших разговорах с капитаном Грегсоном и о Дне наград.
Sizinle, Yüzbaşı Gregson'la yaptığınız görüşme ve "Madalya Günü" hakkında konuşmak istiyorum.
Лжёте тому, кто только и делает, что сотрудничает с вами.
İşbirliği yapmaktan başka bir şey yapmayan birisine yalan söylüyorsunuz.
С вами "Планета Земля 2".
Planet Earth II'ye hoşgeldiniz.
Перед вами садовники и уборщики маленькой крабьей утопии.
Bu minik yengeç ütopyasının bahçıvanlığını ve koruyuculuğunu yapıyorlar.
Я с вами, или никуда не идем.
Ya ben de sizinle gelirim ya da gitmeyiz.
То есть Клайв, как и говорил, всё время был с вами?
Yani Clive dediği gibi sürekli yanınızdaydı?
- С вами все будет в порядке
- İyi olacaksın, tamam mı?
Об этом я тоже хотел с вами поговорить.
Onun başka bir durumu vardı seninle istişare etmek istedim.
Вас преследовал кто-то, кто до того, как выйти на связь с вами, охотился за любителями девочек-подростков.
Sizle temasa geçene kadar sadece genç kız avcılarının peşinde olan birisi tarafından takip ediliyordunuz. Size ne söyleyeceğimi bilemiyorum.
Вы знали, что он следит за вами, и напали на него следующей ночью.
Peşinde olduğunu biliyordunuz bu yüzden önceki gece onu pusuya düşürdünüz.
Габриэль. Рад познакомиться с вами, сэр.
Çok memnun oldum bayım.
Честно говоря, я перед вами благоговею.
Aslına bakarsanız, şu anda büyülenmiş gibiyim.
Мисс Джонсон, познакомиться с вами - честь для меня.
- Bayan Johnson. Sizinle tanışmak bir onur.
Каждый день, я думаю о том, как я вами горжусь.
- Baba, hayır. Her gün uyandığımda, babanız olduğum için gurur duyuyorum.
Только если возьмешь меня с вами.
Ancak seninle gelmeme izin verirsen.
Мы переметнулись вслед за вами, Генерал.
Sizi örnek alarak iltica ettik General.
Мы прибыли из 2016 года специально, чтобы встретиться с вами.
Biz 2016 yılından sırf seninle buluşmak için gelen zaman yolcularıyız.
В Саратоге, под вами убили выстрелом лошадь, а вы продолжали сражаться.
Saratoga da, atını sen üstündeyken vurup öldürdüklerinde, savaşmaya devam etmiştin.
Если мы не вернёмся с вами через три дня, он казнит её за вашу измену.
Eğer üç gün içinde seninle birlikte geri dönmezsek, karını vatana ihanetten idam ettirecek.
С вами все в порядке?
İyi misin?
что депутат Чан с вами согласится.
Anlıyorum, ancak Vekil Jang'ın sizin gibi hissettiğini sanmıyorum.
мы с вами не знакомы.
Yakalanırsanız birbirimizi tanımıyoruz.
Можно мне с вами позавтракать?
Ben de sizinle kahvaltı etsem olur mu?
Я пойду с вами.
Ben de sizinle geleyim.
с вами все в порядке?
İyi misiniz, Hanımefendi?
разве можно нам сидеть с вами за одним столом?
Size katılmamız sorun olmaz mı gerçekten?
Федералы уже у вашего отца, в Майами с вами хотят поговорить и в других городах, но мы первые вас поймали.
Federaller Miami'de babanı topluyorlar. Ve bir sürü diğer şehirler olacak Seninle konuşmak istiyorum, ama seni ilk elde edeceğiz.
Я последую за вами.
Hemen peşinizden geleceğim.
и сейчас призрак прямо за вами.
Doğru diyorsun.
Я был с вами не вполне честен.
Size karşı tam olarak açık konuşmadım.
Перед вами два пути.
Önünüzde iki kapı var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]