English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ В ] / Венок

Венок translate Turkish

110 parallel translation
- Папа, ты принес венок?
- Çelengi getirdin mi? - Ne çelengi?
- Какой венок? - Рождественский венок на окно.
Pencereye asacağımız Mutlu Noeller çelengi.
Если венок поплывет к берегу, значит ты вернешься.
Bunlar kıyıya doğru yüzerse, bir gün geri döneceksin demektir.
У нас на голове - венок победный ; доспехи боевые - на покое ;
Alnımız zafer taçlarıyla donandı, ezilip parçalanmış zırhlarımız duvarlara asılı birer savaş yadigârı.
Знак благосклонности Богов - венок Наместника Императора.
Tanrılar lord Gratus'u korusun. Valinin hoşuna giderse, görev tacı.
Венок завоевателю.
Bu fatihin çelengi.
Керн просит передать вам, что днём он доставит венок за два миллиона.
Kern çelengi bu öğlen getirecek.
Ты понимаешь, меня тут даже не будет, и я не смогу возложить ему венок.
Ona bir çelenk göndermek için bile buralarda olamadım.
А ведь я хотел бы возложить ему огромный венок, огромный венок.
Bir tane çelengi olsun istiyorum gerçekten güzel bir tane.
- Венок в миллион?
10binlik bir çelenk mi?
Я бы дал своему адвокату письмо. Он бы передал его Жану, одному из моих друзей, который бы дал тебе два миллиона, чтобы купить венок.
Sana, çelenk alabilmek için 20bin verecek bir arkadaşıma ulaştırmak üzere avukatıma bir mektup vereceğim.
На девушке такой венок назвали бы свадебным убором. Теперь этим цветкам уже не стать яблоками.
Evlenen bir kıza takıldığında ona gelin çiçeği derler ama o tomurcuklar bir daha meyve vermez.
Логика - это венок из прекрасных цветов с отвратительным запахом.
Mantık, güzel çiçeklerden oluşan bir halkadır, kötü kokar.
убок и лавровый венок лишь событие в повседневности дл € – еодора, — улана и Ћюдвига.
Kupa ve madalyalar Theodore, Sonny ve Lambert'ın hayatında sadece küçük değişikliklerdi.
Если вам что-нибудь нужно, деньги на дорогу... или если хотите купить венок на могилу отца, скажите.
Elbette gidebilirsin. Eğer bir şeye ihtiyacın olursa... yolculuk için para, ya da mezar için... lütfen bana bildir.
Однако лавровый венок быстрее алых роз увял.
Erken olgunlaşsa da defne... gülden önce solar.
Венок из лавра на челе терновым станет он венцом и смерть безжалостной рукой его сорвет и бросит ниц повергнет в прах и станет он
Ve defne yapraklarıyla bezenmiş o genç başının çevresine... toplanan mecalsiz ölüler... görecekler saçlarındaki... küçük... çelengi. "
Вот твой венок.
Al tacını da.
А Вы знаете, месье Пуаро, когда отец вскрыл гробницу, в передней комнате все еще лежал погребальный венок.
Biliyor muydunuz, Mösyö Poirot? Cenaze töreninde kullanılan çiçekler babam mezarı açtığında hâlâ odanın zemininde yatıyormuş.
Ваш венок был самым красивым.
Size teşekkür etmek için ne yapabilirim? En güzel çelenk sizinkiydi.
Надень этот венок мне на шею.
Neden bunu boynuma dolamıyorsun?
- [Музыка ]... надень венок - [ Мейсон] Если поедешь
Eğer San Francisco'ya...
В Сан-Франциско Не забудь надеть венок
Saçına güller takmayı unutma.
Рождественские огни на дверях, венок на дереве, елка около дома.
Noel ışıkları. Kapıda bir çelenk. Garaj yolunun sonunda Noel ağacı.
- На стене венок.
- Çelenk oymuşsunuz.
Фидель возложил венок к памятнику Линкольну.
Fidel, Abraham Lincoln heykelinin önüne bir çelenk koydu.
Отсюда не видно, есть на ней венок или нет.
Onu buradan göremezsin. Dürbünle bakmalısın.
Не отпета и никто не положил Венок на твою могилу?
Duasız, taçsız.
Паштет "Лавровый венок".
Zeytinli salam.
Колье-венок. Стоит столько, сколько я за 10 жизней не заработаю.
Çiçekli kolyesi. 10 yaşam boyunca görebileceğimden daha değerli.
Это венок "Наrrу Winstоn"?
Bu Harry Winston çelenk'i mi?
- Венок "Наrrу Winstоn".
- Bir Harry Winston çelenk'i?
Я сплету тебе венок.
Sana bir taç yaparım.
Венок, не видишь что ли?
Çelenk, görmüyor musun?
Здесь написано : "И возложит женщина венок на главу суженого".
Burada şöyle yazıyor... "Kadın hedeflediğinin kafasına çelengi yerleştirir..." ki yaptığını hatırlıyorum.
Она мне протягивает свои стихи, а я надеваю ей лавровый венок.
Ve bana şiir okuma lütfunu gösterirken, onu şöhretle taçlandırırım.
Ему достаётся лавровый венок!
Şeref çelenki onun.
Не хватит и на венок для Эдди.
Eddy'nin çeIengini karşıIamaz.
Надо, конечно, венок заказать.
Örneğin bir çelenk ısmarla.
Верно, потому что я ношу венок из цветов. ( игра слов )
Doğru, çünkü çiçek takıyorum.
Каждый парень сегодня сказал тебе этот прикол про "цветочный венок", да?
Bütün erkekler bu gece sende çiçek koklama lafını kullandı, değil mi?
Мы сделали венок в церковь, но мне хотелось принести что-то от себя.
Bir çelenk yaptırdık ama yaptığım bir şeyi de getirmek istedim.
Какая она грустная. Венок...
Ne kadar da üzgün.
Примерно по 50 раз на дню какой-нибудь парень просит у меня гавайский венок на шее... ( созвучно с "переспать" )
Aşağı yukarı günde 50 kez, birileri bana...
Кто-то спешил повесить на дверь рождественский венок.
Başkalarına göre de bayram çelengi demekti. ( Noel saçmalıkları )
- Да. Миссис Колдуэлл, где вы взяли этот венок над камином?
Şey bayan Caldwell şöminenin üstündeki çelengi nereden aldınız?
- Мы уже видели такой венок, Дин. - Где?
O çelengi daha önce gördük Dean.
Венок...
Evet.
Венок, желе и кукла... Улики... Ага!
Boya, çiçek kolye ve bir bebek delil bulmak zorundayım tam isabet.Buldum işte uçak biletleri, biraz dikkatsizsin Owen, öyle değil mi?
- Это венок, мать твою!
Kahrolası bir çelenk.
Венок, а?
Çelenk öyle mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]