English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ В ] / Взялись

Взялись translate Turkish

665 parallel translation
Мы сразу взялись за дело.
Hemen yola koyulduk.
Там тоже все было яснее ясного, пока мы не взялись за нее.
İşi kurcalamasak, o da tek celselik olacaktı.
Откуда они тут взялись?
Buraya nasıl geldiler?
Вы можете предположить, откуда в днище лодки миссис де Винтер взялись отверстия?
- Aklınıza, önceki Bayan de Winter'in teknesinin döşemesinde neden delikler olduğu konusunda, herhangi bir şey geliyor mu?
... то теперь, когда мы выйдем на причал, будем торговаться со скупщиками. Чтобы юнцы взялись за работу, которая под силу только старикам?
Hiç böyle şey görmedim gençler yaşlıların işini yapsın!
Что раз уж мы взялись за дело... мы никого не сможем попросить о помощи, даже, если бы мы умирали... и всю оставшуюся жизнь мы будем одни.
Bu işe bir kez bulaştığımızda, ölüm döşeğinde bile olsak kimseden yardım isteyemeyeceğimiz hayatımızın geri kalan süresi boyunca bir başımıza olacağımız ve hep öyle kalacağımız aklına geldi mi?
Я не понимаю, откуда взялись у вас столь необычные мысли, но, пожалуйста, откажитесь от них ради вашего же блага.
Böylesine olağan dışı bir fikre nereden kapıldınız bilmiyorum ama lütfen kendi iyiliğiniz için ondan vazgeçin.
Сэр Томас Урсвик и лорд Дорсет взялись за оружие...
Dediklerine göre, efendimiz, Sir Thomas Urswick ve Lord Marki Dorset de ayaklanmışlar.
Откуда взялись отметины на его руках?
Ellerinin üstünde izler nasıl oldu?
Если бы это был ваш мост, как бы вы за него взялись?
Bu köprü sizin olsaydı altından nasıl kalkardınız?
А откуда вы взялись, если мы тут все обыскали?
Nereden geldin? ... -...
Там, откуда они взялись, ещё осталось.
Onlardan daha çok var.
Взялись.. сразу!
Şimdi dediğimde. Şimdi.
Взялись
Hepimiz aynı ayna.
Старшина Барроуз, пойдите с мистером Сулу и выясните, откуда взялись эти следы.
Yazıcı Barrows, Bay Sulu. Bu izlerin nereden geldiğine bakarak bulun.
Если бы все взялись за оружие... даже такие, как ты...
Ya silaha sarılırlarsa, ya bunu yaparlarsa?
Откуда они взялись?
- Nereden geliyor?
Сам подумай, откуда бы взялись чемпионы, Если бы не было простых бегунов, вроде тебя или меня. Бегая тут, выставляем себя дураками.
Yani bizim gibi ahmaklar rezil olup sonuncu gelmezse insanlar kazananları alkışlamaz.
- После депутатов взялись за полицию.
Yine polise gülüyorlar.
Откуда взялись средства на строительство?
Bu da şehrimize büyük bir atılım sağlayacak! Peki bu binanın maliyeti nereden karşılanıyor?
Смотри-ка, они серьёзно взялись за Франкенштейна.
Bak sen hele. Asiler, Frankenstein'a gerçekten gününü gösteriyor.
Видим отличную организацию труда... и энтузиазм, с которым ребята взялись за трудное дело.
Mükemmel bir organizasyon örneği görüyoruz ve bu çocukların şevki bu zor görevin yürümesini sağlıyor.
Но откуда взялись циклы, не будь на то воли богов?
Fakat bu dönüşümler nasıl tanrının iradesi ile oluyor?
Ну, глядя на вас, миссис Блэнд, у меня нет никаких сомнений что вы имели бы успех во всём, за что бы ни взялись.
Size bakıyorum da Bayan Bland elinizi attığınız her işi başaracağınıza şüphe yok.
И откуда вы только взялись?
Ne biçim insanlarsınız siz?
Однако, не смотря на это люди правительства, официальные лица со всего света взялись сегодня за руки, чтобы выразить почтение этому маленькому смуглому человеку в набедренной повязке который привёл свою страну к свободе.
Ama dünyanın her yanından insanlar, hükümetler, ileri gelenler ülkesini özgürlüğe götüren peştamallı bu küçük adama saygılarını göstermek için el ele verdiler.
Откуда они взялись?
Nereden gelmişler?
Откуда они взялись?
Nereden geldiler?
- Откуда взялись эти машины?
Bu arabalar nereden geldi?
Но ко мне они уже боятся подступиться и, поэтому взялись за тебя, зная, что ты мой человек.
Bana bulaşmaya cesaret edemezler, bu yüzden seni seçtiler. Seni desteklediğimi biliyorlar.
Мы тотчас взялись за дело. Обыскали все углы, уголки и щели.
Hemen işe koyulduk, köşe bucak o parçayı aradık.
Здесь мы взялись за работу.
Burası işi aldığımız yer.
Ecли oн cказал, чтo не знает, oткyда взялись cледы, значит, oн не знает.
Ayak izlerinin nereden geldiğini bilmiyorum diyorsa, bilmiyordur.
Откуда они взялись? Эй, вы!
Bunlar da nerden çıktı?
- Все взялись за руки!
Herkes el ele tutuşsun ve...
И взялись за это дело только потому, что она Вас так умасливает.
Bu davayı sırf sana yağ çektiği için aldın.
Господа, взялись...
Beyler, haydi bakalım.
Их там целая толпа! Откуда они взялись?
Onlardan binlerce var!
Как я понимаю, мусульмане серьёзно взялись за дело.
Anladığıma göre, Müslümanlar gerçekten çok sevmişler.
Взялись за руки.
Etrafında çember oluşturuyoruz.
Хочу поблагодарить за то, что вы взялись за это дело.
Davamızı üstlendiğin için sana hiç teşekkür etmedim.
Откуда они взялись?
O nereden geldi?
Не знаю : откуда взялись эти чертики : но ваш волшебный напиток мне нравится.
Bu perilerin nereden geldiğini bilmiyorum..... ama sizin bu perili içeceği sevdim.
Рано или поздно, но все равно придется объяснять, откуда они взялись.
Er ya da geç bunların nereden geldiğini açıklamak zorunda kalacak. İşte burada ben devreye giriyorum.
Откуда они взялись? Наша.
Hepimizden?
Почему вы взялись за это?
Gayet iyi gidiyor.
- Знаешь, откуда они взялись?
O kırışıklar neden oldu biliyor musun? - Hayır.
Откуда они взялись?
Oraya gidenler kim?
Чего мы за это взялись?
Nasıl olurda böyle bir şey yaparız?
Откуда у тебя взялись голуби?
Zaten oradalardı, ben de çektim.
Какого черта, откуда вы взялись?
- Siz nereden çıktınız?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]