English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ В ] / Влюблённый

Влюблённый translate Turkish

165 parallel translation
А я прибежал за тобой, как и любой по уши влюблённый сопляк, малолетка.
Ve ben de senin peşinden geldim bir aşk budalası gibi yarım akıllı budalalar gibi.
Я влюблённый, с сердцем радостным, хэй-но...
Aşığım, kalbim deli dolu
Влюблённый мужчина способен на всё, а я влюблён.
Aşık adam her şeyi yapar ve ben de aşık bir adamım.
Росс всё ходил влюблённый в Рэйчел.
Ross Rachel'a aşıktı.
Я склоняюсь перед вами не как принц, а как влюблённый.
Önünde bir Prens olarak değil aşık bir erkek olarak diz çöküyorum.
" Довольно убеждений, влюблённый мой протей...
İkna etmeye çalışma sevgili Proteus!
Ты очень влюблённый парень.
Çok âşık bir adamsın.
Не нужен мне в помощниках влюблённый коп.
Aşık bir polis ayağımın altında dolaşsın istemem.
Да так, в кино сижу, "Влюблённый Шекспир".
Sinemadayım. "Shakespeare ln Love." Yalan söylüyorsun!
безнадёжно влюблённый в Кетчера Блока.
Catcher Block'a aşık bir homoseksüelsen ne yapalım.
А он - влюблённый юноша.
O genç adam sadece aşık.
Он вёл себя как влюблённый, и он снова стал влюблённым.
Aşık bir adam gibi davranıyordu, Tekrar aşık bir adam oluyordu.
Богатый влюблённый... Бедный влюблённый.
Aşk zengini... aşk fakiri.
"Влюблённый Шекспир" ему ближе, чем боевики?
"Aşık Shakespeare" filmini bir macera filminden daha çok sevdiği için.
Просто я влюблен в неё... и это мой влюблённый голос
Çünkü kız arkadaşım Bayan'a abayı yaktım ve bu da benim abayı yakmış sesim.
Кок не трус, но он павлин, красивый павлин, без ума влюблённый в Вильгельма.
Cocq'a tam olarak korkak diyemeyiz ama o bir piyon. Yakışıklı bir piyon üstelik Willem'a abayı yakmış durumda.
Всё такой же безумно влюблённый.
Bana hâlâ deliler gibi âşıktı.
Влюбленный и нетерпеливый.
Aşık ve acelesi var.
Занятная история для воскресного приложения. "Влюбленный капитан".
Bir gün Sunday gazetesinin ekine güzel bir kapak yaparsın bu hikayeyi.
влюблённый цирюльник.
"Berber kesiyor."
Вы смотрите на меня, как влюбленный.
Bana âşıkmışsın gibi bakıyorsun.
Нет, не разочарованный, а мудрый влюбленный.
Demek hayal kırıklığına uğradın ve âşıksın?
Говорят, что раз в месяц с неё прыгает какой-нибудь несчастный влюбленный.
Ne aptalca.
Я безумный влюбленный дурак.
Ve ben çılgın, aşk hastası bir aptalım.
... неадекватный, эмоциональный и влюбленный... кто-то должен быть в бессмысленных поисках идеала?
"... münasebetsiz... " "... heyecan verici ve aşık. "
Бездомный влюбленный.
Evsiz ve aşık.
Руководитель оккупации... влюбленный в баджорку?
İşgalin lideri bir Bajorluya mı aşıktı?
Я - так безумно влюбленный в тебя.
Sana deliler gibi aşığım.
Он влюбленный мальчик!
Sadece yirmi! O sadece aşık bir genç.
Влюбленный домашний оборотень!
Aşık bir kurt adam.
Последнее, с чем я хочу возиться, это паникующий влюбленный, в последнюю минуту ищущий подарок.
Teşekkürler, almayayım. Son dakikada harıl harıl hediye arayan bir aşık, hayatta uğraşmak istediğim son şey.
Влюбленный мужчина - это влюбленный мужчина.
Bir erkek aşık olduğunda her şeyi yapar.
Я тут слышал, ты ведешь себя как влюбленный школьник.
Asıl sen nasılsın? Tüm gün boyunca aşık liseliler gibi ortalıkta dolaştığını duydum.
Влюбленный незнакомец с разбитым сердцем на дне пропасти?
Onun da kalbini kırıp uçurumdan aşağıya atacaktın.
Богатый влюблённый...
Aşk ta zengin...
Бедный влюблённый.
Aşk ta fakir.
- Какой-то влюбленный школьник?
- bir çocuğun sayesinde yıkılıyor.
Послание и влюблённый
Bir mesaj ve bir aşık.
И влюблённый?
- Aşık da çıktı.
Я просто молодой человек, влюбленный в вашу дочь.
Sadece kızınıza aşık bir gencim.
"и я влюбленный, как любит мальчишка" "люблю бесплодно, люблю бесплодно"
Ve bir çocuk gibi seven benim aşkım umutsuz, aşkım umutsuz
"и я влюбленный, как любит мальчишка" "люблю бесплодно" "люблю бесплодно"
Ve bir çocuk gibi seven benim aşkım umutsuz, aşkım umutsuz
"я - влюбленный идиот," и я узнаю это, потому что я однажды тоже был влюбленным идиотом.
Bunu tanıyorum, çünkü ben de bir zamanlar âşık olmuş bir aptaldım.
Ты видишь - он сошел с ума, сошел с ума как какой-нибудь влюбленный.
Erkeğin çılgınlığını görebilirsiniz Aşık birinin çılgınlığı gibi
Я жду Оливию уже три года, но тут появляется новый ученик, и она начинает вести себя как влюбленный подросток.
Olivia'yı üç senedir bekliyorum ve sonra bir nakil öğrenci geliyor ve kız aniden etkilenmiş ve aşk vurgunu gibi davranıyor.
Но понятие "поэты-романтики" замирая, как влюбленный фопс является заблуждением.
Ama Romantik şiir kavramı terkedilmiş züppeler gibi anlamak yanlıştır. Brian, sana ihtiyacım var, şimdi.
Я влюбленный дурак.
Ben sadece aptal aşığım.
А я думала, было больше похоже на Гвинет Пэлтроу, "Влюбленный Шекспир".
- Cidden mi? Ben daha çok "Âşık Shakespeare" deki Gwyneth Paltrow'a benzetmiştim.
И если бы вы не были так заняты заигрываниями | с пациентом, словно безумно влюбленный подросток, | то возможно, вы сделали бы все что нужно.
Yeni aşka tutulmuş bir liseli gibi ilgilenmeseydin hastayla, belki de isterdin.
А если это кто-нибудь из соседей, или какой-то влюбленный придурок по ночам подсматривает за нами через окно, то разговор будет коротким.
Eğer şu komşulardan biriyse, seni takıntı haline getirmiş o çocuklardan biriyse ve geceleri camdan gözetlemeye falan çalışıyorsa bu onların çaresine bakar.
Ваш друг, наперсник и естественно влюбленный в вас... Михаил Александрович Ракитин.
Bu senin en güvendiğin arkadaşın ve sonunda sevgilin olacak Mihail Alexandrovitch Rakitin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]