Волонтер translate Turkish
107 parallel translation
Кто говорил о приказе, Джим? У вас есть волонтер.
Emirden bahseden oldu mu?
Сербский волонтер.
Sırbistan'da gönüllü olarak savaşıyordum.
Волонтер чего-то там.
Gönüllü bir iş yapın.
Хорошо, ребята, послушайте. Я не хотел это афишировать, но я здесь волонтер.
Tamam, bakın, herkese reklamımı yapmıyorum ama burada gönüllüyüm.
Ты, на самом деле, не волонтер здесь.
Burada gerçekten gönüllü değilsin.
Он наш лучший волонтер.
En iyi gönüllümüz o.
"Лучший волонтер года"
YILIN GÖNÜLLÜSÜ
Волонтер года!
Yılın gönüllüsü!
Милый, я волонтер.
Tatlım, ben gönüllü çalışıyorum.
Волонтер - это волонтер.
Gönüllü çalışmak gönüllü çalışmak demektir.
Волонтер в Финляндии. Отмечен в Лондоне за службу. А сейчас ты хочешь служить в отдельной норвежской роте?
Londra'daki servise Finlandiya'da gönüllü olduğun bildirilmiş ve şimdi de Norveç Bağımsızlık Birliğine mi katılmak istiyorsun?
Я волонтер в сельской больнице.
Yazları bir köy hastanesinde gönüllü çalışıyorum.
Дуайт Шрут, бывший волонтер помощника шерифа.
Bunu yaptım çünkü birinin söylemesi gerekiyordu.
Я волонтер.
Ann! - Sen ne arıyorsun burada?
Я... волонтер в новой группе консультирования матерей.
Yeni annelere danışmanlık yapan bir grupta gönüllüyüm.
Я была на реабилитации в Вестчестере, и там был один волонтер, студент раввинской академии, и у него была эта удивительная коллекция пластинок.
Westchester'da rehabilitasyondaydım orada da gönüllü bir Yeşiva öğrencisi vardı ve inanılmaz bir long play koleksiyonuna sahipti.
Я теперь волонтер.
Ben gönüllüyüm.
Я волонтер в бесплатной столовой.
Rec Center'da gönüllü olarak yemek dağıtıyorum.
- Наш текущий волонтер платит всего 20 баксов.
Şimdiki müşterilerimiz sadece 20 dolara çalışıyorlar.
Она волонтер - репетитор в тюрьме.
Genel Geliştirme derslerinde gönüllü olarak çalışıyormuş.
Ты волонтер на марафоне.
- Sen maratonlarda gönüllü çalışıyorsun. Koşuyor musun?
Я волонтер.
Gönüllü çalışıyorum.
Я волонтер в женском приюте.
Ben kadın sığınma evinde gönüllü olurum.
О, я волонтер для этих детей.
Bu çocuklar için gönüllü de yaparım.
Он помогает мне здесь как волонтер.
Bana burada yardım etmek için gönüllü oldu.
Я... Я - волонтер.
Ben kanguru bakımı gönüllüsüyüm.
Хорошо, что ты пришел именно сейчас, наш другой школьник волонтер как раз уже уходит
Aslında tam da diğer çocuğun süresi dolarken gönüllü olmanız çok iyi oldu.
Нет, я волонтер.
Hayır, gönüllüyüm.
Теперь этот волонтер говорит, что он весь высох?
Sonrasında ise bir gönüllü onun tamamen kuruduğunu söylüyor.
И кто этот волонтер?
Peki bu gönüllü kimdi?
Нельзя выходить, пока мы не въехали в зеленую зону и волонтер не открыл дверь.
Bir gönüllü kapıyı açana kadar Yeşil Bölge'ye girme iznim yok.
Так... может, волонтер захочет мне помочь?
Ben de düşündüm ki belki yardım edebilecek bir gönüllü vardır?
И теперь я капрал Питерсон. Волонтёр Огайо.
Artık, Ohio Gönüllülerinden Onbaşı Peterson'um..
Она лучший волонтёр в нашем центре.
Zihinsel Rehberlik Merkezimizdeki en iyi çalışan gönüllümüz.
Бен, похоже вы очень занятой волонтёр.
Demek gönüllü işleriniz çok yoğun. Evet.
Волонтёр.
Gönüllü olursun.
Я помощница-волонтёр.
Gönüllü asistanım.
Я волонтер в приюте для животных.
Hayvan bakımevine gönüllü olarak katıldım.
Я – новый волонтёр.
Gönüllü çalışmak için buradayım.
Я гарантирую вам, что мистэт Гери наш самый опытный и ответственный волонтёр.
İşler böyle yürümüyor. Sizi temin ederim, Bay Gary en tecrübeli ve en güvenilir gönüllümüzdür.
Я изучаю историю в университете Индианы, Я играю классическом пианино, и я волонтёр в госпитале для детей.
Indiana'da tarih uzmanıyım klasik piyano çalarım ve bir çocuk hastanesinde gönüllü çalışıyorum.
Я волонтёр в больнице в свободное время.
Zaten bir klinikte gönüllüyüm.
Это мог быть другой волонтер.
Bir gönüllü olabilir.
- Я волонтёр в бесплатной столовой.
Ben aşevinde gönüllü olurum.
Я тоже волонтёр в приюте. Во время занятий по самообороне, женщины поочереди бьют меня в промежность.
Ben de kadın sığınma evindeyim, Kendini koruma sınıfında.
Какая-то девушка-волонтёр в прошлую среду.
Geçen çarşamba bir kadın gönüllü kullanmış.
Я волонтёр в приюте для животных, а их смотритель заболел, и кому-то надо кормить собак.
Hayvan barınağında gönüllü olmuştum da müdür hastalanmış köpekleri besleyecek birine ihtiyaçları varmış.
Энн Пёркинс, офис-менеджер и волонтёр-координатор.
Ann Perkins, ofis müdürü ve gönüllü koordinatör.
Парень, ещё один волонтёр, не принимает отказов, так что я подумала, если пойду с Тоби, тогда может он наконец-то оставит меня в покое.
Bu yüzden eğer Toby'i alırsam belki beni yalnız bırakır diye düşündüm.
Я - волонтёр в "Колёса для еды на колёсах".
Aynı zamanda "Muhtaçlara Yemek Dağıtımına Araç Ayarlama" * için gönüllüyüm.
Волонтёр в приюте для карманных собачек...
Hayvan barınağındaki süs köpekleri için gönüllü olarak çalışma...