English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ В ] / Вышёл

Вышёл translate Turkish

6,249 parallel translation
Я нашла Ричарда Аушлендера, вышел на пенсию в 1993, адрес 67 Мейпл Драйв, Блумфилд Хиллс, Мичиган.
Bir Richard Auschlander buldum. 1993'te emekli olmuş. Şu anki ikameti 67 Maple Caddesi, Bloomfield Hills, Michigan.
Я отсидел свой срок, но, когда вышел, решил, что знаю больше, чем власти, поэтому сбежал с условного срока.
Cezamı çektim, fakat serbest kaldığımda birden fazla yetkili tanıdığımı sanıyordum, bende şartlı tahliyeden kaçtım.
И однажды вечером я вышел в сеть.
Ve bir gece öylece kala kalmıştım.
Мы думали, что он мертв, пока он не встал и не вышел из морга.
Morgdan kalkıp çıkana kadar öldüğünü sanmıştık.
Я вышел из своей зоны комфорта чтобы познать мир не из книжек, и, благодаря тебе, познал.
Sınıftaki rahatlığımı dünyanın deneyimini kitapların ötesinde yaşamak için bıraktım. Ve senin sayende bunu yaşadım.
Оказалось, что первый патрульный, прибывший на место преступления, Давно вышел на пенсию, но до сих пор помнит ту ночь.
Görünüşe göre, olaya bakan ilk memur bir süre önce emekli olmuş ama o geceyi hiç unutmamış.
Лиззи, я знаю, я был М.И.А, пахнет так, как будто Твой кус-кус вышел замечательным, но нам нужно поговорить.
Lizzy, biliyorum M.İ.A. ( missing in action ) oldu, bir de kuskusların güzel kokuyor, süper ama konuşmamız gerek.
Он вышел.
Şu an burda değil.
Доминик вышел на него из-за тебя.
Dominic senin yüzünden onun peşine düşmüş olmalı.
Как думаешь, почему Тео вышел на связь с Джо?
Theo neden Joe ile konuştu sence?
Я вышел на улицу, после всего
Sonra dışarıya çıktım.
О, нет, он вышел из зоны комфорта.
Hayır, rahatın kaçtı.
Эх, Куагмайер вышел сухим из воды, и ничему не научился.
Quagmire'ın yaptığı yanına kâr kaldı ve hiçbir ders almadı.
Не мог позвонить, когда вышел?
Prova yemeği çok mühim bir şey, yani arkadana yaslan ve çeneni kapat. - Hapisten çıkınca arasan olmaz mıydı?
Эдвардс вышел. Неважно, какой у него план.
Her ne planlıyorsa kısa süre içinde gerçekleşecek.
Ты случайно на меня вышел.
Sizin gibi konuşan adamlar gerçekte olan canavar yüzlerini saklarlar.
Я вышел всего на секунду.
Bir iki dakikalığına gitmiştim. Tamam.
Если из этого вышел бы толк...
İnan bana, bunun yararı olacağını düşünseydim...
Саймон вышел на дорогу перед машиной.
Simon büyük bir tırın önüne atladı.
Вечер вышел куда более интересным, чем мы думали.
Planladığımızdan daha heyecan verici bir akşam oldu.
Повернулся и вышел отсюда.
Arkanı dön ve buradan defolup git.
Он вышел покурить на крышу.
Özür dilerim. - Çatıda sigara içiyor.
- Я вышел покурить, а он тут.
- Sigara içmeye çıktım ve o buradaydı.
Я вышел из анабиоза на корабле, не помня, кто я такой и как туда попал.
Geminin birinde kapsülün içinde nereden geldiğimi ya da kim olduğumu bilmeyerek gözlerimi açtım.
Он вышел на бывшей шахтёрской колонии.
Onu eski bir maden kolonisinde bırakmışlar.
Так, я вышел.
Tamam dışarıdayım.
Tressa : я даже не родился когда Интернет вышел.
TRESSA : İnternet çıktığı zaman ben doğmamıştım bile.
Я не завтракаю, так ничего реально вышел.
Kahvaltı etmedim, bu yüzden, gerçekten dışarı çıkacak bi'şey yok.
Я только сделал 25000 $ в течение четырех месяцев, И после того как я вышел из порно, я имел $ 2000 осталось на мой банковский счет.
4 ay içinde sadece 25,000 dolar kazanmıştım, ve porno sektöründen çıktığımda, banka hesabımda 2,000 dolar vardı.
Возможно, так он на них и вышел.
Belki hayatlarına böyle girdi.
Он поссорился с Карен, вышел из себя, и в конечном итоге имеем Карен с перерезанным горлом, и Фрэнка с пулей в голове.
Karen'ı yumruklamış, tartışma çıkmış ve sonuçta Karen'ın boğazı kesilmiş, Frank de başına bir kurşun sıkmış.
До этого вы говорили, что ваш сосед вышел из игры с двумя дамами, теперь у этого игрока 2 дамы, а у вас флеш до дамы?
Daha önce söylediğinize göre yanınızdaki adam kız çifti varken oyundan çekildi, şimdi bu adamın 2 kızı var, ve sizin de kızlı bir floş seriniz vardı?
Предположу, что к настоящему моменту Питер уже вышел с тобой на связь.
Sanıyorum, Peter'ın şimdiye seninle irtibata geçmesi gerekiyordu.
Как только я вышел, я попытался поговорить с людьми, но...
Dışarı çıktığımda insanlarla konuşmaya çalıştım, ama...
А этот человек просто взял и вышел на свободу?
Ve bu adam öylece serbest mi bırakıldı?
А Саул вышел отсюда чуть раньше.
Simon burada değildi ve Saul da erkenden salıverildi.
Мне жаль, я вышел из себя.
Oradaki davranışlarım için üzgünüm.
Когда я вышел, Мэгги взяла меня к себе.
Çıktığımda, Maggie beni de yanına aldı.
Я вышел с полосы. Я свободен.
Geçtim, özgürüm.
Он просто вышел на дорогу.
Pat diye önüme çıktı.
Я вышел прогуляться.
Yürüyüşe çıkmıştım.
Я вышел на пробежку.
Koşuya çıkmıştım.
"Орёл" вышел из порта?
Kartalı limandan çıkarttılar mı?
Мистер Карсон, леди Стайлс хочет, чтобы я вышел с понедельника.
Bay Carson, Leydi Stiles pazar günü oraya geçip pazartesi işe başlamamı istiyor.
Из вас вышел бы хороший детектив.
Sizden iyi dedektif olur.
- Что? - "Я вышел из душа".
- Ne?
Вышел за кофе в Старбакс.
Kahve almaya çıkmıştım.
Нези сказал, что он вышел из гаража на Уилшир, перед тем как его схватили.
Nezi kaçırılmadan önce Wilshire kapısından çıktığını söyledi.
- Он вышел сухим из воды, благодаря интервью Глейзеру.
Glazer röportajıyla kıçını kurtardı.
Ну, допустим машину, из которой он вышел.
- Hani ne bileyim, sürdüğü araba misal.
А минутой позже, парень вышел.
Bir süre sonra o da çıktı oradan.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]