English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Г ] / Гадал

Гадал translate Turkish

86 parallel translation
Я гадал то же самое о вас.
Ben de senin için aynı şeyi düşünmüştüm.
Я все гадал, зачем.
Neden olduğunu hiç düşünmemiştim.
И если так, "- гадал он, -" то относительно чего? "
"Eğer öyle ise, bu ne olabilir?" diye düşündü.
Когда я был маленьким, я гадал, что ты делаешь под полотенцем.
Küçükken havlunun altında ne yaptığını merak ederdim.
А я все гадал, когда же вы доберетесь сюда.
Ne zaman geleceğini merak ediyordum.
я гадал, что — ара нашла во мне... гадал много раз... " приходил к выводу, что она просто любила читать.
Sara'nın bende ne bulduğunu her düşündüğümde ki bunu birkaç kez düşündüm bunun okumayı çok sevmesi ile ilgili olduğu sonucuna vardım.
А я все гадал, когда Вы придете поговорить со мной.
Ah, ben de ne zaman bana geleceğinizi merak ediyordum. Siz polis misiniz?
Я тут гадал, кто же там заявился, а оказалось, всё те же лица.
Kim olduğunuzu merak ediyordum ama inatçı takım ortaya çıktı.
Эдди, я только хочу, чтоб мы с тобой лучше друг друга понимали. Так, чтобы я не гадал какую ещё хуйню ты сморозишь, когда откроешь свой рот на людях!
Tek istediğim, iyi geçinmemiz Eddie... böylece, halk içinde her ağzını açışında... ne yumurtlayacak diye endişelenmem gerekmesin!
Ну, мы выпивали с ним как-то раз, и он всё гадал, где бы найти миленькую, весёлую девушку с добрым нравом.
Eee, bir gün onunla içki içerken, çevrede güzel, neşeli ve iyi karakterli bir bayan olup olmadığını merak ediyordu.
А я всё гадал... У 18-Ф
Acaba... 18F BOMBA TAŞIYOR
Я всю жизнь гадал, кто же он. Ученый, врач, сенатор?
Hayatım boyunca senin kim olduğunu düşündüm -... bilim adamı, doktor, ya da senatör müsün diye?
Я просто гадал.
- Şimdi de attığın gibi mi?
Он гадал на спутанных куриных внутренностях на полёте кошачьего волоса, подхваченного ветром.
Tavukların karmakarışık bağırsaklarında ya da rüzgârda uçuşan bir kedi tüyünde kehanetler okuyordu.
" гадал?
Aklından geçen bu değil mi?
Ты хочешь, чтобы я и дальше гадал, или скажешь, чёрт возьми, что произошло?
Söyleyecek misin yoksa tahmin etmeye devam mı edeyim?
Хотч, ты хочешь, чтобы я гадал.
Hotch, tahmin yürütmemi istiyorsun.
А я гадал, когда же ты спустишься. Я был занят, Дак.
- Ne zaman aşağı geleceğini düşünüyordum.
Я всё гадал, когда...
Merhaba. Merak ediyordum...
Но в ней была какая-то изюминка, и я всё гадал, встретимся ли мы ещё когда-нибудь.
Ama kafamda tek bir şey vardı. Onu bir daha görecek miyim diye düşünmeden edemiyordum.
Я часто гадал.
Bunu hep merak etmişimdir.
Я не думал Не гадал
Aslında hiç düşünmüyordum Arayış içinde değildim
И я сидел там... смотрел на всё это. И чувствовал, что подавлен, что мне не хватает моего старого друга. Гадал, смогу ли я справиться без него, вспоминал, как здорово было работать с ним вместе.
Odasına girdiğimde bunlara bakıp üzgün, arkadaşını özlemiş halde acaba onsuz başarabilir miyim birlikte ne kadar iyi bir ekiptik diye düşündüm durdum.
Забавно, а я-то всё гадал, что я здесь делаю.
Bu komik, ben de burada ne aradığımı düşünüyordum.
Я все гадал, придёшь ли ты.
Ortaya çıkacak mısın diye merak ediyordum.
Я не хотела, чтобы ты узнал от кого-то другого и гадал твой ли это ребенок.
Ben başkasından duyup bebeğin senin olup olmadığını düşünmeni istemedim. Çok düşünceli davranmışsın.
Ты знаешь, я все гадал, когда ты сдашься.
Biliyorsun, ne zaman pes edeceğini merak ediyordum.
А мне кажется, что мистер Бейтс лучше бы гадал, как сделать так, чтобы курица не остыла, чем сидел за решеткой, ожидая встречи с Создателем!
Bay Bates boş hücresinde oturup yaratıcısıyla yüzleşmeyi beklemek yerine kızarmış tavuğu nasıl sıcak tutacağını düşünmeyi yeğlerdi herhalde.
Хотя, я немного удивлена слышать это от человека, который только на прошлой неделе гадал, какие испытания могут его ожидать, ведь, он уже "всё повидал".
Gerçi geçen hafta, her şeyi gördükten sonra karşısına çıkabilecek zorluklara karşı hazırlıklı olduğunu söyleyen bir adamdan bunu duyduğuma biraz şaşırdım.
И каждый день, после того, Лоракс исчез, я сидел здесь и жалел о том, что сделал, повторял слова "если бы не" и гадал, что же они значат.
Ve Loraks gittiğinden beri her gün şu söze, "eğer ki" sözüne bakıp anlamını merak ederek yaptığım her şey için pişmanlıkla burada oturuyorum.
Я все гадал, когда же услышу от тебя, Джек.
Senden ne zaman haber alırım diye bekliyordum Jack.
Я гадал в своё свободное время.
Boş zamanımda tahminde bulunuyordum sadece.
Я гадал, как быстро вы вспомните своего последнего клиента.
Son müşterini hatırlaman ne kadar sürecek diye merak ediyordum.
Я постоянно гадал, кем же ты стал, и какой ты сейчас.
Her zaman ne olduğunu ve neye benzediğini merak etmişimdir.
А я как раз гадал, когда ты зайдешь.
- Ne zaman geleceğini merak ediyordum.
Я всё гадал когда же ты возьмёшь причитающийся отпуск.
Ben de ne zaman biraz ara vereceksin diye merak ediyordum.
Я гадал, когда же ты придешь.
Ne zaman çıkacağını merak ediyordum.
- А я все гадал.
- Bakayım nasıI olmuş.
Каждый день я гадал : "может, я следующий?".
Her gün, merak ettim Gelecek olacaktır.
Говоришь так как-будто никогда не гадал на картах? Вик, я мужик.. живу в Вайоминге.
Sanki sen hiç kartlarına baktırmadın?
Я все гадал, когда же ты узнашь.
Ben de ne zaman anlayacaksın diye bekliyordum.
А я гадал когда увижу тебя снова.
Ben de seni tekrar ne zaman göreceğimi merak ediyordum.
Вы беспокоитесь о том, чтобы нашли вашего мужа, и не хотите, чтобы вам гадал зажравшийся федерал.
Endişeli you're hakkında bulma kocan, ve okunmasını istemiyorsanız bir gorger hükümetten.
Я гадал, когда ты здесь появишься.
Buraya ne zaman geleceğini merak ediyordum.
Я тут гадал...
Merak ediyorum...
Ты не гадал, почему космос напрягся, помог тебе, а потом столкнул со мной?
Hiç düşündün mü, neden evren kaderinin gerçekleşmesi için bu kadar zahmete girip sonra önüne beni çıkartıyor?
"ли гадал на картах" аро?
Tarot kartı okumak?
Я столько раз думал о тебе, гадал, как ты живешь.
Seni çok kez düşündüm, nasıl yaşadığını merak ettim.
Я часто гадал, почему вы просто не убили меня.
Sık sık neden beni direk öldürmedin diye sorguladım.
Я не гадал.
- Sallamıyordum.
Сколько бы я ни гадал, не могу представить, какое зло я мог совершить!
Kötü ne yapmış olabilirim bilemiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]