Гладко translate Turkish
874 parallel translation
Пересадка прошла гладко.
Nakil sorunsuz tamamlandı.
Всё гладко.
Her şey kusursuz.
Похоже, у тебя не всё гладко.
Dostum, başın dertteymiş gibi duruyorsun.
Всё идет очень гладко.
# Huzur dolu bir rutin.
Ты был прав, Марк, в романах все выходит гладко, но... Поздравляю, инспектор.
Dediğin gibi Mark, kağıt üstünde işe yarayabilir ama tebrikler müfettiş bey.
Как ты говоришь, дела должны идти гладко.
İşin püf noktası da bu değil mi zaten?
- Если всё пройдёт гладко, четыре-пять часов.
İşler yolunda giderse, dört veya beş saat.
Все у тебя получается гладко да ровно.
Hepsi birbiriyle uyumlu küçük parçalar.
Называйте это моей "женской интуицией", если хотите, но я всегда настороже, когда всё так гладко.
İsterseniz "kadınca sezgilerime" verin, ama işlerin iyi gitmesine güvenmem.
И если б он не заразился той болезнью, убийство Хокаге прошло бы гладко.
Eğer o salgında hastalanmasaydı, Hokage suikasti de çok rahat bi şekilde tamamlanacaktı.
Если все пройдет гладко.
Eğer bunu başarabilirsek.
Все шло гладко, пока они закапывали золото... но на обратном пути они наткнулись на немецкий патруль.
Altını gömünceye kadar her şey oldukça yolunda gitti. Derken, daha oradan uzaklaşamadan bir Alman askeri devriyesi tarafından pusuya düşürüldüler.
Очевидно, в столице этой галактики бьiло не все гладко.
Bu Galaksinin başkentinin yörüngesinde olmayan bir şey.
Если не выполните мой приказ в бою, я вышибу вам мозги лично. Если всё пройдет гладко, то вы можете вывернуться.
´ ´... bu durumda beyninizi dağıtırım ya da denileni yaparsınız ve paçayı sıyırırsınız.
Если следствие не идёт гладко, вы бросаете это дело.
İşleri problem çıkarmadan halletmeyi seviyorsunuz.
- Всё идёт гладко.
- Her şey yolunda.
Но с механикой и военным делом было не так гладко.
Ama musluk problemlerinde iyi olduğum söylenemez.
Если с гарнизоном получится все так же гладко, как и с поездом, это вдохновит моих людей.
Kışlayı ele geçirerek, trene yaptığın şeyi tamamlarsak - halkım cesaretlenir.
≈ ще хочу сообщить вам - дислокаци € наша протекает гладко, в обстановке братской общности и согласи €. " дем себе по пескам и ни о чем не вздыхаем,
Bir de sana ilerleyişimizin, kardeşçe bir birlik ve uyum içinde sorunsuzca devam ettiğini haber vermek isterim.
В косички заплетенные, Тусклые, блестящие. Причесанные гладко, Косматые, торчащие.
Parlak, temiz, yağlı, kirli, karışık düzgün, benekli, boncuklu, süslü
[ВИНКЕЛЬ] Через минуту начнем, дамы, поэтому повторим, чтобы вышло гладко и натурально.
Birazdan devam ederiz ; bu yüzden bir kez daha üzerinden geçelim.
- Надеюсь, что всё пройдёт гладко.
- Kolay gelsin, Yusuf. - Sağ ol.
Забавно, что он подавал это очень гладко... и мог быть убедительным... для кого-нибудь, не знакомого с предметом.
Garip olan şu ki, konuşması son derece akışkandı... ve konu hakkında bilgisi olmayan birine... son derece makul ve ikna edici gelebilirdi.
- Всё гладко.
Her şey temizlendi.
ѕогоди-ка... если всЄ пойдет гладко, тут можно обосноватьс € как в раю!
Bekle.. işler iyi giderse, burası bizim için cennet olabilir!
- Не совсем все гладко.
- Biraz ilkel. Kendin bak.
Гладко прошел, малыш.
Aferin, evlat.
Я хочу, чтобы всё было чётко и гладко.
İşin düzgün bir şekilde ve adım adım yapılmasını istiyorum.
Все должно пройти гладко.
Bu iş düzgünce yürümeli.
Иначе я провел бы все более гладко.
Yoksa daha pürüzsüz olacaktı.
Думаю, никогда не бывает все гладко.
Mutluluğun deliksiz bir politen poşetin içinde olacağını hiç düşünmezdim.
Не всё идёт гладко, так?
O kadar düzgün değildi, öyle değil mi?
Не у всех из нас все гладко, благодаря войне, Фрайни.
Çoğumuz savaş dışında işlerini yoluna koyamadı Phryne.
Один - если все гладко, один, если неудача и один, если мы испаримся.
Biri başarırsak, diğeri başaramazsak, bir tane de ayrılırsak.
Что ж, похоже, полёт пройдёт гладко.
Pekala, çok yumuşak bir uçuş olacak sanırım.
Все пройдет идеально гладко.
Tamamen sakin geçecek.
Гладко, как попка младенца.
Bebek poposu kadar pürüzsüz!
" Вы стоите на гладкой поверхности грина.
Pürüzsüz yemyeşil çimlerin üzerinde duruyorsun.
Ну, ваше высочество, все идет гладко.
Şey, hazretleri, söylemeliyim ki.. her şey yolunda gidiyor.
Наверняка где-то есть планета с правильной эстетикой, где все молодые лица с гладкой кожей считаются уродливыми, а эти... морщины и пятна... признаками мудрости, а значит красивыми, даже сексуальными?
Bir yerlerde bir gezegende buna uygun, doğru bir estetik anlayışı olmalı. O gezegende pürüzsüz ciltleriyle bütün o gençler korkunç derecede çirkin sayılırken bu sarkık cilt, kırışıklar, kırmızı lekeler aklın izi değil mi? Çok güzel, hatta seksi.
- ¬ се шло гладко, кроме одной маленькой детали.
Her şey yolunda gidiyordu. Ufak bir ayrıntı haricinde.
Это помогло бы провести встречу более... гладко.
Gecenin daha "pürüzsüz" geçmesini sağlayabilir.
Я предполагал, что все пройдет очень гладко.
Her şeyin yolunda gideceğine temin edildim.
Адмирал Бейтс хотел выразить благодарность вам и команде за то, как гладко прошёл визит президента.
Şimdi. Amiral Bates işler yolunda gittiği için size teşekkür etmek istiyor. Doğum gününüz için bir sürpriz hazırlıyor.
В это раз всё должно быть гладко.
Bu sefer yolculuk daha sakin geçecek.
Я пытался что-нибудь придумать, потому что наше знакомство началось не совсем гладко.
Ben de çok düşündüm ne yapabilirim diye şeyden dolayı, hani geçen gece kötü bir başlangıç yaptık ya.
Не совсем гладко.
Geçen gece.
Все шло так гладко, пока...
Her şey çok iyi gidiyordu, ta ki...
Он красив, он гладко выбрит.
Yakışıklı, ve sürekli traş oluyor.
Это серьезная цель... но почему я должен быть уверен, что все пройдет гладко?
Büyük hedef ama işin neden farklı olacağını düşüneyim?
Без тебя все было гладко.
Sen ortaya çıkana kadar herşey yolunda gidiyordu!