Граната translate Turkish
320 parallel translation
Солдат, где твоя граната? Эй, иди сюда! Где твой гранаты?
Senin el bomban nerde?
" мен € есть граната.
Bir el bombam var.
√ де тво € граната?
El bomban nerde?
Поет вон там, на дереве граната.
Geceleri oradaki nar ağacında öter.
- Есть. Я создам эквивалент древней генерирующей канистры, более известной как газовая граната.
Ben antik bir jeneratör kutuya benzer bir şey yapmaya çalışacağım, genel olarak gaz bombası olarak bilinir.
Рванула граната, в сердце осколок.
Bir parçası kalbine saplanmış.
Граната рванула.
El bombası patlamış.
А граната без запала - кусок железа.
Fünyesiz bir el bombasının demir parçasından farkı yoktur.
- Граната.
- El bombası.
Граната!
Bomba!
- Это граната?
- Bomba mı o?
- Рука-граната.
- El bombası.
У нее граната.
Elinde el bombası var!
Граната.
El bombası.
У меня 60 патронов, граната, винтовка самозарядная.
60 atımlık cephane taşıyorum, bir el bombası, otomatik tüfek var üzerimde.
Газовая граната!
Gaz Bombası!
У него граната!
El bombası var!
Я сделал то, что должен делать каждый солдат когда граната угрожает его командиру.
Ben her hangi bir askerin el bombası tehdidi altında olan kumandanını kurtarmak için yapacağı şeyi yaptım.
Одна граната выскользнула.
Bir el bombası elinden kurtulmuş.
- Это настоящая граната.
- Bu canlı bir el bombası.
Граната класса "четыре".
Bu 4. sınıf bir el bombası.
Булава, дротики, граната.
Gaz, fırlatma çivisi, el bombası. Bir kızın ihtiyaç duyacağı her şey.
Граната взорвалась в канаве, прямо возле меня.
Bir el bombası tam yanımda patlamıştı.
Скрючились, будто у вас между ног граната.
Sanki kasıklarınızda bir el bombası varmış gibi yumak halinde duruyorsunuz.
У меня то лучше, то хуже! Граната взорвалась рядом со мной!
Bir Alman el bombası, tam kafamın yanında patladı!
Шоковая граната гоа'улдов.
Bir Goa'uld şok bombası.
Вот это была граната.
Bu, bir el bombasıydı!
Ну граната, взрывчатка. - Нет.
- Veya bir ışık gördünüz mü.
Это была граната!
O bir el bombasıydı.
Граната?
Bu patlayıcı mı?
Немецкая граната.
Bir Alman el bombasıyla.
Граната в дуле!
Deliğine ateş et!
Граната в дуле!
Deliğe ateş aç!
Граната в дуле!
Şu deliğe ateş edin!
- Дымовая граната.
- Sis bombası.
Джон, это граната. Вот это тянешь и бросаешь. Я знаю.
John, bu bir bomba çekiyor ve atıyorsun.
Ангел, как работала новая нервно-паралитическая граната?
Angel, şu sinirsel-durdurucu el bombası işe yaradı mı?
Оглушающая граната.
Şu el bombasını.
- Граната!
- El bombası!
Метров 100, не больше, граната не долетит, снаряд перелетит.
El bombası için fazla uzak, top atışı için fazla yakın.
Звуковая граната?
- Sonik bomba?
И у нас будет граната с транквилизатором?
- Bir saat daha var.
У меня граната.
El bombam var!
Граната!
El bombası!
У него граната!
Bir el bombası tutuyor!
Осторожно, граната!
Ateş edin!
Это всего лишь учебная граната!
Bu sadece aptal sahte bir el bombası.
Вот тебе граната, кум.
Eğer beni bulurlarsa.
Бесполое создание, сотворенное иглой и ниткой Несет одни несчастья Ее тело - торнадо, голова - граната
rastgele bir desen iğne ve iplikten oluşan bulaşıcı bir hastalık tamamen kaplamış gibi tornado / hortum vücud ve el bombasından bir kafa ve bacaklar iki aşığı birbirine dolamış içimde, bir boşluk dışımda kağıttan bir kefen ve tüm geri kalan sadece bir illüzyon
- Граната...
- Ne?
- Не фига себе граната.
Kurtul ondan.