English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Г ] / Груб

Груб translate Turkish

349 parallel translation
Простите, я вчера был с вами очень груб.
Dün size kaba davrandığım için özür dilerim.
Ты груб.
Kabasın.
Он так груб со мной.
Bana karşı çok kaba.
Мне жаль, что я был груб с ней.
Onu itip kakmak zorunda kalmam kötü oldu.
Он был так груб со мной.
Bana kötü davranıyor.
Извините, если я груб... но эта шкатулка принадлежала мне когда-то...
Üzgünüm, eğer kabaysam özür dilerim... fakat bu müzik kutusu bir zamanlar bana aitti...
я груб ;
Eğri büğrü basılmış para gibiyim.
Кто те, что жаловались королю что будто бы я груб и не люблю их?
Onlar kim oluyor da beni Krala şikâyet ediyor. Yok gaddarmışım, onları sevmiyormuşum filan!
Ты очень груб.
Gerçekten de çok kabasın!
Я был груб с Вами в тот день. Это поможет мне загладить вину
Bunu kabul ederseniz daha iyi hissedeceğim.
Как ты груб.
Kabalaşma lütfen.
Простите, дорогой кузен, но я часто бываю груб.
Pardon küçük kuzen ama bazen kaba davranırım.
С другими я часто бываю груб.
Başkalarına karşı bazen kaba olduğum doğru.
И если я был с вами груб, то вы не видели, чтобы я с кем-нибудь вел себя иначе.
Mesele sana kaba davranıp davranmamam değil... benim bir başkasına daha iyi davrandığımı duyup duymadığın.
И Пармен не был бы так груб с вами, если бы у него было желание отпустить вас или "Энтерпрайз".
Enterprise'ı ya da seni serbest bırakma niyeti olsaydı, sana zalimce davranmazdı.
Я был слишком груб?
Çok mu kabaydım?
Могу только сказать, что он был очень груб, кричал на неё.
Kesinlikle çok kaba bir adamdı. Kıza azap çektiriyordu.
Не убегай от меня. Не дерзи мне! - Ты груб!
- Benden kaçma, saygısız herif!
Вы узнаете лишь то, насколько у хлеба неизвестный вкус соли, и насколько груб путь, по которому надо спускаться и подниматься.
Yabanci ekmegin tadinin ne kadar aci oldugunu, baska birinin merdivenlerini çikmanin ne kadar zor oldugunu ögreneceksin.
- Я был немного груб с тобой.
Sana çok sert davrandım.
Я думала он очень груб.
Çok kaba olacağını sanmıştım.
Медленно? Он груб?
Yavaş?
Извини, что я был груб с тобой.
Sana karşı sert davrandığım için.
Простите, что был груб, но бывают чудаки, которые не хотят платить.
Sertliğimi bağışlayın. Bazen meteliksiz Afrikalılar kapımı çalıyor.
Ты был груб с ней, она обиделась.
Ona yaptığın muameleden sonra, kim onu suçlayabilir ki?
Барри был груб, но вместе с тем он был очень веселым парнем.
Barry kraldı! Şakacı bir adamdı.
Из всех мужчин, которые хотели жениться на тебе, ты выбрала такого, кто постоянно зол и груб с нами.
Evlenebileceğin o kadar adam arasından Bize karşı böyle kaba bir adamı neden seçtiğini anlayamıyorum.
Признаю, я груб. Больше не заходи к Сэлу.
Bir daha gelme.
Тогда ты груб, невыразимо груб, и зануден.
Artık kabalaşmaya başladın. İnanılmaz derecede kaba ve sıkıcı.
А раньше был груб и невоспитан.
O huysuzdu ve kabaydı ve nazik değildi.
Знаю, он был с вами груб.
Sana karşı kaba davrandığını biliyorum.
Я думаю что Джонни был очень груб с тобой.
Bence Johnny sana çok kaba davrandı.
Может быть я был слишком груб с тобой.
Belki de fazla üzerine gittim.
Не просите его об услуге, он очень груб с нашим братом
Sakın iyilik istemeyin ondan Yoksa edepsizliği artar
Он не был груб!
Ama aptalca da davranmadı!
Я не был с ним груб.
Hiç de kaba davranmadım ona.
Дядя Лео, надеюсь, что я не был с вами груб, когда мы столкнулись на улице.
Leo dayı, umarım seninle sokakta karşılaştığım gün sana kaba davranmamışımdır.
- Я был так груб к вам, а вы спасли мне жизнь а могли бы оставить поджариваться в огне как блинчик.
Hepinize kaba davrandım. Ve beni bir krep gibi kızarmama izin vermek yerine hayatımı kurtardınız.
Извини, если я был груб с Бобби.
Bobby'e sert davrandığım için üzgünüm.
Если честно, ты был ужасно груб.
Aslında düpedüz kabaydın.
Посол Балес требователен, темпераментен и груб.
Büyükelçi Byleth talepkar, sağı solu belli olmayan ve kaba biri.
Он оскорблял, был груб.
Küfürlü, terbiyesiz laflar etti.
- Что ж, я сожалею, если был груб с тобой, но думаю, ты видишь, какое у меня трудное положение.
- Seni biraz üzdümse kusura bakma, Nicole. Ama sanırım biraz baskı altında olduğumun farkındasındır.
Правда, Боб? Может быть, я был немного груб с тобой прошлой ночью?
Dün gece sana biraz sert davrandım.
Я, дескать, груб ; их, дескать, невзлюбил я.
Kim bu aslında katı davranıp sevmediklerim?
Потому что я бьiл необоснованно груб.
Çünkü gereksiz bir biçimde kırıcı davrandım.
- Ты был груб.
- Çok kabaydın.
И груб.
Vahşinin teki.
О, как он груб.
Ne kadar da kaba birisi.
О, как он груб!
Seni cimri piç, ben senin o bitli elbiselerini içinde olsam eğer... o kadar utanırdım ki... gidip bir deliğe saklanır orda ölürdüm. Ne hayvan ama!
Тебе кажется, что он груб.
Çirkin olması senin hislerin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]