English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Г ] / Грубить

Грубить translate Turkish

191 parallel translation
Прости, я не должен был грубить.
Öyle demek istememiştim.
Просто не надо грубить, вот и всё.
Bu şekilde konuşmak zorunda değilsin, hepsi bu.
С тех пор, как я закончил учебу, мне постоянно хочется всем грубить, понимаешь?
Mezuniyetimden beri hep ahlaksız olmak zorundaymışım gibi bir his var içimde.
Не надо мне грубить.
Hakarete lüzum yok.
Грубить ему нельзя.
Ona kaba davranamayız.
Проигрываешь и сразу начинаешь грубить.
Ne kadar çok kaybedersen kaybet, bana borçlu değilmiş gibi konuşamazsın.
- как ты смеешь грубить?
- Laubaliliğe nasıl cüret edersin?
Мы не должны грубить или быть невежливыми друг с другом.
Kaba ve saldırgan olmak faydasız.
Детектив, я конечно не хочу грубить, или типа того, но суть этой истории в убийстве?
Bak, detektif, bunu saygısızlık olarak alma ama bu cinayet itirafında sanki eksik bir nokta yok mu?
Послушай, я не хочу грубить тебе, но буду, если придется.
Bak, kabalık yapmak istemem, ama gerekirse seni pataklarım.
Я не хотел грубить. Я...
Kabalık etmek istememiştim, ben...
- Не надо грубить.
- Kabalığın lüzumu yok.
- Ты обещал не грубить сестрам.
- Kız kardeşlerime nazik davranacağına söz verdin.
Ceмь штук, это вeдь нeмaлыe дeньги. я нe xочу тeбe грубить -
7.000 dolar, az para değil. Saygısızlık etmek istemem ama...
Это xорошо, что ты нe xочeшь мнe грубить, Cонни.
Saygısızlık etmek istememen çok iyi Sonny.
я нe xочу грубить, но это тaк и ecть. я знaю, что ты eго друг.
Saygısızlık etmek istemem, ama bu böyle.
Oн нe xотeл грубить.
Saygısızlık etmek istemedi.
Oн нe xотeл грубить?
Saygısızlık etmek istemedi mi?
Не хорошо так грубить Лепрекону.
Bir Leprikanla dalga geçmek hiç hoş değildir.
Я не хотела грубить.
Sana saygısızlık etmek istemem.
Не позволяй ему грубить, детка.
Gözünü korkutmalarına izin verme, ufaklık.
Джордж, не позволяй им грубить мне.
George, bana zorbalık etmelerine izin verme.
Джордж, не вынуждай меня грубить тебе.
George, sana sert davranmaya zorlama beni.
"Джордж, не вынуждай меня грубить тебе."
"George, sana sert davranmaya zorlama beni"
Сэр, не стоит грубить, я просто выполняю свои обязанности.
Bayım bana karşı kaba olmaya hiç hakkınız yok. Sadece işimi yapıyorum.
Ладно, не надо грубить.
Tamam tamam kabalaşma.
Он слишком стар для неё. А вы позволили ему грубить мне.
Bana karşı da kaba olmasına izin verdin.
Ладно, не станем грубить.
Tamam. Saygısızlık etmek istemedim.
И если ты вытащишь меня отсюда, клянусь, я никогда больше не буду никому грубить.
Beni buradan kurtarırsan, yemin ederim bir daha kimseye kötü davranmayacağım.
Вам не нужно грубить.
Kabalık etmeniz gerekmez.
Хорошее вино. Нужно как-то провести ночь. Не хочу грубить, но возможно наша же умудренность делает из нас дураков.
ve kabalık ima etmek istemiyorum çünkü belki biz burda, kendi pişkinliğimiz tarafından sersem yerine konduk.
Знаете, если вы будете сидеть на тротуаре и плакать вы должны понимать, что люди будут останавливаться, чтобы помочь. И вы не должны грубить.
Eğer bir kaldırımda oturup ağlayacaksan, insanların durup, yardım teklif etmelerini de beklemelisin ve bunu teklif ettiklerinde onlara kaba davranmamalısın.
Мне не хочется вам грубить, но вы что, идиот?
Sen geri zekalı mısın?
Если хочешь, иди сама, не рассыпешься... - Не смей мне грубить, Торкильд!
- Benimle böyle konuşamazsın!
Грубить было не обязательно.
Kaba olmana gerek yok.
Он ещё смеет грубить.
Bakın ne kadar kaba.
Мистер Рэтчет, не желая вам грубить... полагаю, вы пересмотрели фильмов про Тарзана в детстве.
Bay Ratchett, efendim, kaba olmak istemem ama... çocukken çok fazla Tarzan filmi izlediniz sanırım.
Надеюсь, ты передала ему, что я не хотела грубить.
Umarım kaba olmak istemediğimi söylemişsindir.
Если будете грубить, то я стану постоянным клиентом в другом магазине.
Bana böyle kaba davranırsanız, ben de başka mağazanın müşterisi olabilirim.
- Иногда, ради крутизны, приходится грубить.
- Bazen acımasız olmak gerekiyor.
- Прекрати, или я стану грубить!
- Dur yoksa kıracağım bir tarafını.
- Не надо мне грубить.
- Hiç beni fırçalamayın boşuna.
То, что я не делюсь с вами своими проблемами, не даёт тебе право грубить
Andrew, evlilik sorunlarımı seninle paylaşmayı istememiş olmam sana kabalık yapma hakkını vermez.
- Как вы смеете грубить судье?
- Bir hakime nasıl karşı gelebilirsiniz.
- Не смей грубить матери!
Hey annenin yanında ağzını topla.
Как смеешь грубить?
Nasıl böyle kaba bir şekilde konuşabilirsin?
И нет причин грубить матери.
Annene bu kadar kötü davranman için de bir neden yok.
Я ведь ненарочно. Зачем так грубить?
Masum bir hata yüzünden böyle kaba bir tepki veriyorsunuz.
- Ты не должна грубить
Ama kaba olmadan gerek yoktu.
Но это не повод, чтобы ей грубить.
Bu kaba olmak için bir neden değil.
- Не будешь грубить?
- İyi olacak mısın?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]