English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Г ] / Грузить

Грузить translate Turkish

115 parallel translation
Грузить, разгружать, на балкон, с балкона,..... в бороду, из бороды.
Her gece yükle, indir. Pencereden in çık.
- Давайте грузить! - Давай, подними!
Yükleyelim, hadi.
Я отлично умею грузить мулов, но с красивыми девками я еще лучше управляюсь.
Katırın üzerinde lanetin tekiyim ama güzel bir kızın yanında lokum gibi olurum.
К тому же, мне не нравилось грузить ящики.
Bunun yanında, hurdalara yükleme yapmayı sevmiyorum.
- Ну и как мы все это будем грузить, а?
- Tüm bunları nasıl yükleyeceğiz ki? - Bununla yükleyeceğim.
- Но грузить я умею, будь уверен.
- Tabii ki kullanabilirim. - Ciddi ol!
Уберите свинью и будет легче грузить кирпичи.
Domuzu aşağıya indirirseniz, yüklemesi daha kolay olur.
- Если стулья грузить не будем, тогда всё.
- Sandalyeleri almazsak, tamamız.
Кто-то же должен грузить их.
Birinin taşıması lazım onları.
Этих можно грузить.
Bunları kamyonete koyun.
Давайте грузить барахло и сматываемся отсюда.
Çabuk olun, hadi. Şunları doldurunda s * ktirip gidelim buradan.
Чарльз подходил к незнакомцам на улице, и начинал грузить их бредом.
Charles, sokakta yabancının tekine gider, abuk subuk konuşmaya başlar böyle.
На прошлой неделе дин тип нанял нас грузить транспорт.
Geçen hafta bir nakliye gemisini yüklemek için tutulduk.
- Деверо нанял Петрова грузить ящики.
- Devereaux, Petrov'a kasa yükletmiş.
Грузить контейнер!
vinci çalıştırın!
Но зачем грузить малознакомую девушку?
Her şeyi daha bir kere görüştüğün bir kıza yükleme.
Помню, я подумал, Иисусе... что за жуть грузить так кого-то с башкой битком набитой кислоты.
"Tanrım, kafası asit dolu birine güvenmek ne kadar kötü bir şey" diye düşündüğümü hatırlıyorum.
Я не хотел тебя грузить.
Seni boğmak istememiştim.
Не начинай грузить меня чувством вины, ладно?
Suçluluk saçmalığına başlama, tamam mı?
Это мой желудок Пойду грузить камни, а вы сходите к сфинксу.
Ben yüklerken Sfenks'i gezin.
Да я и без них мог на пристани контейнеры грузить.
Onların yardımı olmadan da konteynırları yükleyebildim.
Не надо меня грузить.
Bana zorla kabul ettirmeye çalışma.
Не надо меня грузить.
Nasıl görünüyorsun?
Хватит меня этим грузить!
Beni buna bulaştırma.
Сказали, что помогут мне грузить эти вещи.
Bunları taşımama yardım edeceklerini söylediler.
Нельзя грузить людей просмотром того, как два часа пытают какого-то парня.
2 saat boyunca işkence yapılan bir adamı seyrettikleri için insanlardan para alamazsınız!
Зачем такие сложности - грузить все на чей-то личный удаленный сервер?
Gün boyunca, aklımı ve vücudumu güçlendirecek şeyler yapıyorum.
Так, шевелитесь, начинаем грузить.
İnsanları kaldıralım.
Ладно, не хочу грузить тебя деталями.
Tamam... hayır, seni detaylarla sıkmayacağım.
Пора грузить вещи.
Eşyalarımı yüklemeye başlamam gerek.
Я не должен тебя грузить этим.
Bunu senin üzerine yıkmamalıyım.
Давай грузить в машину.
Hadi yükleyelim.
Абернэйти, перестань меня грузить.
- Abernathy. Beni sinirlendirme.
Мне не парит тебя грузить.
Seni gaza getirmeye ya da havaya sokmaya çalışmıyorum.
Кончай, блин, грузить меня, чувак, что мне сюда нельзя.
Burada bulunmaya iznim olmadığı hikayesini anlatma bana.
Начинайте грузить.
yüklemeye başlayın.
Пожалуйста... не надо грузить Аннетт всем этим.
Lütfen... Annette'i böyle şeylerle zorlama.
Хватит нас грузить!
Bilgiçlik taslama.
Ладно, хватит. Хорош грузить.
Tamam, yeter.
Я, что ли, всё должен грузить в фургон?
Karavana binmeme on adım kaldı, söyleyecek bir şeyi olan var mı?
Он там, я здесь, это дерьмово, но я не хочу грузить тебя всем этим.
O orada ; ben buradayım ve bu berbat bir şey ama bunlarla sana sıkıntı vermek istemiyorum.
Мне надоело это слушать! Хватит меня грузить своим бредом о становлении высшими созданиями.
Yükselen üstün bir varlık olma saçmalıklarını daha fazla zırvalama.
Не хочу грузить тебя своими супружескими проблемами.
Evlilik problemlerimi duymak istemezsin.
Можете грузить.
Yükleyebilirsiniz.
У меня нет времени грузить коробки с протеиновыми пайками.
Protein paketlerini nakledecek zamanım yok.
- Зачем так грузить в аэропорту?
Bunu da havaalanındayken mi söylüyorsun?
Я не хотела грузить тебя, все портить.
Havayı ağırlaştırmak ve işleri mahvetmek istemedim.
Лишь бы вы перестали грузить меня на эту тему.
Yeter ki benimle bu konuyu görüşme işine son verin.
Потом на мониторе появилась какая-то гарпия, начала меня грузить, мол "добро пожаловать" и всё такое.
Acayip bir kadın ekrana çıktı. Bana ekibe hoş geldin dedi ve hükümet için kahramanlar topladığını söyledi.
Тут главное грузить её в машину, как будто она твоя.
Asıl olay seninmiş gibi arabaya taşıma kısmındaydı ama.
- Да, грузить голодающим.
Evet, açlık çeken bölgelere gidecek.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]