English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Г ] / Грызёт

Грызёт translate Turkish

88 parallel translation
Эта собака грызёт моего Годзиллу.
Bücür piçine sahip olamıyor musun?
- Рита грызёт ногти.
Rita da tırnaklarını ısırır.
- Интересно, они уже целовались? - Тебя это действительно грызёт, да?
Wesley'yle öpüştüler mi acaba?
А тебя что грызёт?
Seni kemiren ne?
- Рита грызёт ногти. Подумаешь!
Rita ondan da beterdir
Вот что тебя грызёт, да?
Bu seni mahvediyor, değil mi?
Не беспокойся! - Как я узнаю, что тебя грызёт, если ты трезв, как стекло?
Kafandakileri uğraşmadan nasıl öğrenebilirim?
Народ начал читать и Вас грызёт совесть.
Demek insanlar okuyorlar ve siz de üzgünsünüz.
Она грызёт всё подряд!
Ne bulsa kemiriyor!
Он даже грызёт ногти на глазах у сановников!
Yüksek komutanların önünde tırnaklarını bile yiyor.
Грызёт ногти и швыряет чернильницы в мух.
Tırnaklarını yiyor, ve sinekleri öldürmek için mürekkep kutusunu kullanıyor.
Если грызёт совесть, надо как-то ему помочь.
Gerçekten suçlu hissediyorsan bir şeyler yapmalısın.
Кто-то грызёт ногти.
Bazıları tırnaklarını yerler.
Он грызёт ногти, когда у него дела плохи. Не шучу, ага?
- Başının belada olduğunu anladığında tırnağını yiyor.
Вот блин, он лампу грызёт.
Tanrı aşkına! Lambayı çiğniyor.
Просто хотел сказать, что меня совесть до сих пор грызёт.
Yaşananlar için kendimi kötü hissettiğimi söylemek istedim.
Что там у тебя в голове, что грызёт тебя и разъедает изнутри.
Kafanda bir şey var, seni yiyip bitiren bir şey.
Что это значит? - Джимми весело грызет орех.
- Jimmy mısırı kır, umurumda değil.
Будешь слышать, как она грызет твой мозг.
Beynini yerken çıkardığı sesi duyabilirsin.
Это то счастье, что мне грызет мне душу?
Mutluluk mu yiyip bitiren ruhumu?
Он тут в кабине все грызет, лает и скулит.
Muz sapına dönüştü.
Джимми грызет кукурузу, а мне то что.
Patlamış Mısır Jimmy Bana ne ya.
Каждый раз, как я выпиваю, Джимми грызет кукурузу.
Eğer'Jimmy'nin "Patlamış Mısır" ı'ysa içerim.
Грызет зубочистки.
Uyuyor.
Где кости скал грызет вода - И молвил ворон- -
- Gecenin Plutonian kıyısındaki saygı değer adın nedir,... söyle bana.- - - Kuzgun dedi ki ; - Donumu ye!
Если б мне сказали, что я полюблю ту, кто грызет карамель, я б не поверил.
Lolipop seven birine tutulacağımı hiç düşünmezdim.
Так как когда-нибудь она прогрызет ногу. Обычно грызет ногу в суставе, обычно они туда целятся, и потом год ходить не будешь.
çünkü bir defa bacağınıza bir delik açtıysa, ki bu genellikle hep saldırdıkları eklem yeri olacaktır, bir yıl boyunca yürüyemezsiniz.
Дело не только в одеяле. Он милый, но грызет все подряд.
Lütfen sadece yorgan değil herşeyi çiğniyor.
lt грызет. Вы видите все это?
Nazikçe kemiriyor.Bunların hepsini görebiliyor musun.?
Как ты думаешь, что его грызет?
Sence George'un derdi ne?
" О, что за червь грызет меня?
" Ama ben hangi kurdun
Это не то, что грызет тебя долгими зимними ночами...
İnsanı rahatsız eden bu değil.
Его все время грызет сомнение.
Şüphe ıstırap veriyor her daim.
Фил проиграл тебе и сейчас грызет локти.
Onu tanıyor musun? Sen onu tanıyor musun?
Если одиночество грызет твою душу...
Kış pencerene gelirse Yol verin, Noel Baba burada!
Если одиночество грызет твою душу...
Sadece sana. İdare edebilirim, sadece biriniz için olur.
Тебя грызет совесть, Дэннис?
Vicdan azabı mı çekiyorsun, Dennis?
Что-то грызет древесину.
Bir şeyler ahşapları kemiriyor.
Да, меня грызет совесть, но он же угрожал нам.
Adam öldü. Evet, berbat hissediyorum ama o da bizi tehtid etti.
Кейси определенно сидит и грызет локти.
Casey olanların kesinlikle farkında ve bundan hiç hoşlanmıyor.
Каждый щенок начинает с того, что грызет мебель, Майкл.
Her bebek önce mobilyanın kenarına tutunarak ayakta kalmasını öğrenir, Michael.
Это - проблема, которая грызет Годфазера, начиная с Аль Кута.
Baba, Al Kut'dan bu yana, bizi kemiren bir problem olduğunu düşünüyor.
Я думаю, он внутри пытается понять, что грызет Гилберта Грейпа
Sanırım içeride Gilbert Grape'in ne yediğini anlamaya çalışıyor.
Когда совесть грызет тебя
Vicdanın seni yiyip duruyor.
Что за вампир, который грызет свои ногти?
Sen tırnaklarını yiyen bir vampir misin?
Что грызет тебя?
Senin içini kemiren ne?
Грызет гранит науки.
Grindstone'ın yakınında.
Меня грызет совесть белого человека.
Ben de perende atmayı ırkçı buluyorum.
что тебя грызет, Уолкер?
Ne bu şiddet bu celal Walker?
Кэвин снова грызет ногти, а Робен не ходил в туалет уже неделю.
Kevin yine tırnaklarını yemeye başladı. Reuben da bir haftadır büyüğünü yapmamış.
И это грызет меня.
Aklımı kemiriyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]