English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Г ] / Гулять

Гулять translate Turkish

1,187 parallel translation
Док, пока будешь гулять, возьми немного лосося.
Hey doktor ne zaman somon almaya gideceksin?
Намного проще гулять без детей.
Onlar bebeksiz de yaşayabilir.
Я выбрался из него через час взял Бринкли, и мы пошли гулять.
Asansörden bir saat sonra çıktım ve Brinkley'le evden ayrıldık.
Они все умеют : гулять, пиво пить.
Yerli veya ithal bira hakkında bilgileri olabilirdi
Был бы я женщиной, я мечтал бы быть его подругой, гулять с ним по парку, взявшись за руки, прижиматься животом к его спине, а по утрам за завтраком глубоко заглядывать в его глаза...
Kadın olsaydım, severek onun arkadaşı olurdum, onunla el ele parkta gezinti yapardım, onunla kucak kucağa uykuya dalardım ve sabahları kahveleri yudumlarken gözünün derinliklerinde kaybolurdum.
В ожидании кого-нибудь, кто сможет гулять по воде.
Suyun üstünde yürüyebilen birini bekliyorduk...
- Ты гулять не пойдёшь?
- Sen dışarı çıkmıyor musun? - Hayır.
И спокойно гулять по электрошнуру.
Çubuklarda dengede durur Tel üzerinde yürüyebiliriz
Она кажется, собиралась гулять со своим копом.
O küçük sürtüğün o polisle çıkmış olması gerekiyordu.
Ты всё равно не будешь там гулять.
Yüremeyeceksin zaten.
Ты так поздно ходишь гулять?
Bu saatte seni buraya getiren nedir?
Люблю гулять.
Yürümeyi seviyorum.
Пaпa, я пoшлa гулять...
Babacığım. Yürüyordum.
Это плохо для твоего здоровья. Ты должен гулять, заниматься спортом.
Yani bu hiç sağlıklı değil.Senin de dışarı çıkıp, arkadaşlarınla spor yapman gerekli.
Все ходят гулять. Все ходят.
Herkes dışarı çıkacak, herkes.
Все ходят! Все ходят гулять!
Herkes çıkacak, herkes!
- Все ходят гулять!
- Herkes çıkacak!
Все ходят гулять! Все ходят гулять!
Herkes dışarı, herkes dışarı!
- Гулять, все!
- Dışarı, herkes!
Но если ты будешь гулять как турист, непременно попадёшь в беду.
Turist gibi yürürsen, başın derde girer.
Быстро одевайтесь и гулять!
Sorun değil. Ceketlerinizi giyin ve gidelim!
Негативные волны пошли гулять.
Olumsuz dalgalar biraz dolaşacaklar.
Весь город выйдет гулять Я так не думаю.
- Bütün kasaba geliyor. - Sanmıyorum.
Буду гулять с детьми.
Çocuklarla yürüyebiliyoruz.
Мне нравится гулять.
Ben dolaşmayı severim.
Ты не пойдешь гулять, пока не уберешься в комнате.
"Odanı dip köşe tertemiz yapmadan... dışarı çıkıp arkadaşlarınla oynayamazsın."
Кстати, где он? - Пошел гулять с собакой.
- Dışarıda, köpekle beraber.
Она идёт гулять в пятницу вечером.
Cuma geceleri dışarı çıkar.
Днем оставайся здесь, Но ночью можешь гулять
Burada kaldığın günler içinde Geceleri dolaşabilirsin.
Когда костюм Красной Шапочки считался писком моды. Твой отец любил гулять с тобой.
Kırmızı BaşIıklı Kız, kostüm giyenlerin favorisiyken.
Быть взорванным это не тоже самое, что гулять и пить с приятелями будучи мертвым.
Parçalanmak, ölü arkadaşlarınla dolaşıp içki içmeye benzemez.
Если бы мне давали по 5 центов всякий раз, когда родители уходят гулять... вместо того чтобы учить меня вождению, я бы стала богатенькой блядуш...
Eğer ailemden birisi bana araba kullanmayı öğretmek yerine başka bir şey için evden çıktığında kumbaraya beş kuruş atsaydım şimdiye...
Эй, Сэмми, что ты собираешься одеть, чтобы гулять на Хэллоуин?
Sammy, Cadılar Bayramı'nda ne yapıyorsun?
Я не пойду гулять, мы с Биллом пойдем смотреть фильм "Обнаженная бомба" в Parkway.
Dışarı çıkmayacağım. Bill'le birlikte Parkta Çıplak Bomba'yı izlemeye gideceğiz.
Пошли гулять завтра вечером. Ни за что.
Yarın gece çıkalım.
Мы идем гулять.
Dışarı çıkıyoruz.
- Я не хочу гулять всю ночь.
- Bu akşam kaldırabileceğimi sanmam.
- Пойдёшь гулять сегодня вечером, Майк?
- Bu gece geliyor musun, Mike?
Давайте разоденемся и выйдем гулять.
Giyinelim ve çıkalım.
Вы все идёте гулять?
Hepiniz çıkıyor musunuz?
Опиши... в каком платье была твоя сестра, когда я ходил с ней гулять на прошлой неделе.
Bana tarif et geçen hafta kız kardeşinle çıktığımda giydiği kıyafeti.
Я иду гулять! Вeрнусычeрeз нeсколько часов!
Birkaç saat sonra dönerim!
- Он выходил гулять каждую ночь совeршeнно нe заботясыо своeй бeзопасности и о нашeй.
- Orada mıydın? - Her gece dışarı çıkıyor bizim ve kendinin güvenliğini hiçe sayarak.
Не гулять до темноты, не перемещаться в одиночку и хорошо подмываться.
İyi kilitlenmiş alanlarda kalın. Yalnız dolaşmamaya dikkat edin. Daima arkanızı kollayın.
Думал, что мы можем гулять вместе. Знаешь, делать что-нибудь дома что обычно делают. Узнать друг друга получше, а потом я бы увидел, как ты писаешь.
Biraz takılırız, eve dönünce aramızda bir şey olur normal şeyler gibi birbirimizi tanırız, ondan sonra işemeni izlerim.
Женщина, которая меня сегодня купила разведена, у нее двое детей, она любит гулять, гулять с собаками, итальянскую оперу.
İyi geceler. Beni alan kadın Sandy Rosenfeld, üç çocuklu bir dul. Uzun yürüyüşleri, av köpeklerini ve operayı seviyor.
Разве девушка не может гулять посреди дня со своим бывшим парнем?
Neden? Bir kız öğleden sonra eski erkek arkadaşıyla birlikte yürüyemez mi?
После школы я иду гулять с друзями.
Tamam, bak, Okuldan sonra arkadaşlarımla dışarı çıkacağım.
Ей нравится гулять и она любит морскую еду.
Gezmeye, İyi deniz ürünlerine bayılır.
Все ходят гулять! Дэкс, черт, ты опять его ударил, я доложу о тебе.
Dacks, lanet olsun, ona yine vurdun, Sana bunu ödeteceğim.
Директора заело на песенке "Гулять, как египтянин".
Müdür Snyder'ın aklına "Walk Like an Egyptian" şarkısı takıImıştı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]