English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Д ] / Даешь

Даешь translate Turkish

1,872 parallel translation
О, так ты уже даешь ей взаймы?
Demek cidden ona borç vereceksin, öyle mi?
Ты не даешь 10 миллионов долларов беглецу, просто потому, что он попросил.
Sırf istedi diye kaçak bir mahkuma 10 milyon dolar vermiyorsun.
Ты даешь им нашу тачку?
Kes şunu!
Зачем ты даешь своему пасынку выйти сухим из воды за твое убийство?
Neden üvey oğlunun bundan kurtulmasına yardım ettin?
Даешь слово?
Yemin mi?
Какую фору ты мне даешь?
Bana ne kadar vereceksin?
Ты даешь себе обещания, планируешь, какой станешь, а потом нарушаешь их одно за другим.
Kim olmak istersen o olacağını sanıyorsun. Fakat sonra bütün düşüncelerin parçalanıyor.
Ну, ты блин даешь.
Dalga geçiyor olmalısın.
Знаешь, когда ты любишь людей, ты даешь им вторые шансы
Sevdiğin insanlara, ikinci şans vermelisin.
Ты мне, Диноззо, даешь уроки по географии?
Coğrafya dersinde değiliz heralde, DiNozzo?
Ты кладешь ребенка в его люльку, и здорово даешь ему выплакаться.
İşte. Yatağına koyarsın ve bırakırsın bağırır. Haydi.
В смысле, серьезно, какого чувствовать, что даешь 4 девочкам возможность смертного приговора?
Demek istediğim, 4 kızı ölüme göndermek nasıl hissettiriyor?
Ну ты даешь!
Devam et, kızım!
Ты не даешь нашему гостю чувствовать себя комфортно.
Konuğumuzu pek rahat ettirmiyorsun. Güvenli ev olarak Astoria'yı kullanmalıydık.
У тебя нет работы, потому что ты не хочешь пооворить с братом, а сама же даешь мне советы о том как мне жить.
Bir işin bile yok çünkü kardeşinle konuşmak istemiyorsun buna rağmen gelip hayatımla ilgili bana tavsiye mi veriyorsun?
Но ты не даешь мне здесь жить.
Yaşamama değil.
Если ты можешь мечтать и даешь мечтам управлять тобой...
"Düşünebildiğin halde Kölesi olmazsan düşüncelerinin..."
нет, ты... ты никогда... ты никогда не даешь мне сказать то что я хочу сказать, понимаешь?
hayır, sen... hiç... söylemem gerekenler için bana hiç izin vermedin, tamam mı?
Ты даешь слово?
- Cidden mi?
Ты иногда даешь неправильные ответы,
El yazın çok kötü. Bunların hiçbiri kovulmanı gerektirecek suçlar değil.
Ты должна уже знать условия сделки Ты даешь мне то, что нужно... Нет, пожалуйста.
Tahmin etmen lazımdı.
Ну ты даешь!
Manyak komikti.
Идя туда, ты даешь ему прекрасную возможность.
Oraya adımını atmak ona mükemmel bir fırsat veriyor.
Ну, даешь.
Gibi gibi.
Зачем ты даешь ей читать Мосли?
Niçin Mosley'yi okumasına izin veriyorsun?
я издеваюсь... но ты же повод даешь.
Evet. Neden bunu yapıyorum? Seni gördüğümden, kendimi seninle dalga geçmekten alıkoyamıyorum.
Во даешь!
Ben de merak ediyordum.
Ты мне 20 $ не даешь.
Bana 20 dolar vermiyorsun.
Почему ты даёшь это мне?
Bana bunu neden veriyorsun?
А ты даёшь мне множество причин для исключительно хорошего поведения.
Fazlasıyla iyi davranmam için bana çok sebep verdin.
Этим ты даёшь мне надежду.
Rahatsız ediyorsam, bu bana umut verir.
Какого черта ты даешь этому оборванцу быть рядом?
Bu herifin, buralarda takılmasına ne diye izin veriyorsun ki?
Да, ты явно даёшь это понять.
Evet, bunu açıkça belirttin.
Отец, ты даешь!
Yapma baba!
Да! Даёшь войну!
Savaşmaya devam etmeliyiz.
Мне больше нравится, когда ты даёшь сдачи.
Mücadeleci olduğun zaman seni daha çok seviyorum.
Ох... ну даёшь.
Tanrım!
Да вообще никого. Понимаешь, Раджив, когда даёшь кому-то шанс, случаются хорошие вещи.
Görüyor musun, Rajiv birisine şans verirsen, iyi şeyler olur.
Почему ты не даёшь мне осмотреть твою ногу?
Niye ayağına bakmama izin vermiyorsun?
Ты мне советы даёшь вылезая из окна?
Pencereden sıvışırken bana doğru şeyi yapmamı mı söylüyorsun?
Ты даёшь двум этим болванам право выбора?
O iki morona oy hakkı mı verdiniz?
Даёшь "Chinese Democracy"!
Chinese Democracy'i söyleseler de kendimizden geçsek! " mi diyeceksin?
За жеребца моей мечты. и не даёшь мне встретить мою настоящую любовь! !
Hayallerimin erkeği.
ну ты даешь!
Şuna bak hele!
Ну даёшь...
Sen neden bahsediyorsun?
- Даёшь истерику! - Нет!
- Çıldırmalı mıyız?
Ну ты даёшь!
Cidden?
Ну ты даёшь...
Ah, cidden...
У нас и так полно проблем из-за расследования, теперь ещё и ты притащил сюда оборванку и не даёшь отцу покоя?
Savcılık soruşturmasıyla ilgili yeterince sorun yaşıyoruz ve alt tabakadan gelen bu kızı getirip babanın dinlenmesini mi engelliyorsun?
А не потому, что мы друзья. Ты даёшь, что мне нужно, я пишу статью.
Sen bana istediğimi verdin, ben de bunlarla ilgili iyi şeyler yazdım.
- Ну, ты даёшь.
Çok iyi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]