Даме translate Turkish
316 parallel translation
Что ж, дорогой, надо быть честным и вернуть ее этой даме.
O zaman sevgilim, dürüst davranıp çantayı bayana iade ederdim.
"Мальчик, иди сейчас же к даме в красной шляпе и отдай ей это письмо."
"Evlat, şunu hemen kırmızı şapkalı hanıma ver!" "Ona mektubumu ilet!"
Объясни даме, отчего ей не место в таверне "Ямайка". Там слишком суровые нравы.
Hiç de genç bir hanıma uygun bir yer değil!
Я предлагаю свою защиту этой даме.
Bu bayana korumalık etmek istiyorum.
Вы мешаете даме.
Bu bayanı rahatsız ediyorsunuz.
А второй даме?
Ya diğer bayan?
- Да. И снимает шляпу при даме.
- Ve şapkasını çıkarır.
От Мариота я понял, что он принадлежал даме.
Marriott'tan öğrendiğime göre bir kadına aitmiş.
Полпинты пива даме. Полпинты!
Garson, madam için bir bira.
Они быстро теряют интерес, особенно когда даме...
... ilgilerini çabuk kaybedebilirler.
Это - даме, это - кавалеру.
Bir tane hanıma, bir tane de beye.
Отдай даме ее сумку и исчезни.
Şimdi Hanımefendi'ye çantasını geri ver ve yaylan bakalım.
Потом он приезжает к красивой даме из высшего света и она кладет на него глаз.
Ardından güzel bir sosyete kızına rastlıyor ve kız da onu baştan çıkarmaya çalışıyor.
Сколько пет этой даме - Армфельд?
Şu Armfeldt denen kadın kaç yaşındadır acaba?
- Будьте добры передайте это такой молодой даме?
Bunu şu genç bayana verir misiniz lütfen?
Я с удовольствием отдам его этой милой даме.
Ve bunu küçük sevimli bayana vermekten memnuniyet duyarım. Yapamam.
Да, в этой даме есть что уважать.
O bayanda saygı duymamız gereken bir çok şey var.
Дайте, стул этой даме.
Bayana bir sandalye getirin.
Меммет, покажи даме её комнату.
Bayana odasını göster, Memmet.
И терпел ваше неуважение к даме.
Sen genç bayan büyük cehaletine göz yummaya hazırım.
Вас венчают не в Нотр-Даме?
Düğünün Notre-Dame'da olmadığından emin misin, Alexandre?
Я собирался сделать подарок даме, а дама сегодня утром от меня ушла.
Bir kadına hediyeydi. Bu sabah terk eden bir kadına. - Şaka mı bu?
- Знаете, когда выбираешь даме подарок, ну, в общем.
- Bir kadına hediye söz konusuyken... - Güzel hediyeler veriyorsunuz.
Я вижу, даме не нравится ее салат.
Gördüğüm kadarıyla hanımefendi meyve salatasını sevmiyor.
- Да, в подарок одной даме, видимо другу семьи.
- Bir bayann ismi yazI. - Isim mi?
А что ты можешь сказать о той даме в белом?
- Beyaz elbiseli kız kim?
- Представь меня даме.
Nezaketini mi unuttun, odun? Beni bayanla tanıştır.
- Составляю даме компанию.
- Genç hanıma arkadaşlık ediyorum.
Эй, Эдди... налей даме выпить.
Hey, Eddie, bayana bir içki.
Эй громила, ты ведь не хочешь чтобы я сделал больно этой красивой даме
kocaoğlan! Bu güzel hanımları incitmemi istemezsin değil mi?
Ќе представишь мен € даме?
Beni hanımefendiyle tanıştırmayacak mısın?
Столь красивой и умной даме не пристало ходить одной.
Sizin gibi güzel ve zeki bir kadın yanında erkeği olmadan Londra caddelerinde dolaşmamalı.
Этой юной даме перемена обстановки пошла бы на пользу.
Belli ki, bu genç hanımın durumu bu şartlar altında pek de iyi görünmüyor.
Но, как это часто бывает с обручальными кольцами, оно оказалось даме слишком велико.
Ben tasarladım, ve inşa bile ettim! Ama bir nişan yüzüğü olarak, aday için biraz bilirsin işte "büyük" geldi.
Джек, налей даме виски.
Jack, bayana bir viski getirsene.
И что ж, распутной даме
# Bu büyüleyici fahişe mi olacak #
Продано даме за 25 центов.
25 sente satıldı.
Этот номер машины возможно принадлежит нашей загадочной даме.
Bu plaka numarası şu gizemli kadına ait olabilir.
Маленькая девочка дала знать о себе старой даме.
Küçük kız yaşlı kadına görünmüş.
Возможно, вам стоит намекнуть вашей даме сердца.
Belki de bayan arkadaşına bunu belirtmelisin.
Ты научился этому дерьму в Нотр-Даме?
Notre Dame'da mı öğrendin bu boku?
Он расскажет этой даме из кооператива.
O işbirlikçi kadına söyleyecektir.
Простите, я помогу той даме.
Müsaadenizle oradaki hanımefendiye yardımcı olayım.
Открой даме дверь
Bayana kapıyı aç.
Освободи даме стул.
Kalk ordan hanımefendi oturacak.
Продано даме слева от меня.
Ve... Sattım. Solumdaki bayana gitti.
Продано даме слева от меня.
Sattım! Sol taraftaki bayana.
Продано даме слева от меня.
Sol taraftaki hanıma sattım.
И предложи мою накидку и шарф, даме должно быть тепло.
Bayana da bir eşarp ver.
Я думала, речь идет о даме.
- Randevu hanım arkadaşınız için sanmıştım. Doğru.
Принеси даме стакан воды! И рубашку заправь! Почти 30, а до сих пор помощник официанта!
- iyi akşamlar müdür Skinner bu kadına hemen bir bardak su getir ve tişörtünü içine sok neredeyse 30 yaşına gelmiş ve hala muavin standart testler asla yalan söylemez beni şaşırtmadı o her zaman şanslı olanımızdı benden iki dakika kadar büyük tıpkı bir çinli bebek gibi