Дикари translate Turkish
271 parallel translation
Дикари.
Vahşiler!
Потому что владельцы не дикари.
- Çünkü maden sahibi canavar değildir.
Но мы не дикари и не чудовища. - Вот я похож на чудовище?
Lütfen söyleyin bir canavara benziyor muyum?
Не ведите себя как дикари!
Kargaşa çıkarmayın!
Под внешним лоском мы все - дикари.
Bu kapakların altında hepimiz vahşiyiz.
Мы дикари. Да, мы дикие.
Vahşilik vardır ve vahşilik vardır.
Мы не дикари.
Biz vahşi değiliz ki.
Я круче, чем эти дикари-индейцы.
Ben o çocuksu vahşilere benzemem, zor vakayımdır.
Убийцы, дикари!
Gitmek istemiyorum.
Они... дикари.
Onlar- - Vahşi.
Умственно, мы как дети, как дикари.
Zihinsel olarak çocuk gibiyiz, Afrikalı yerliler gibiyiz.
Большинство людей налетают на них, как дикари.
Çoğu insan onlara yamyam gibi saldırır.
Чёртовы дикари.
Pis vahşiler.
Эти дикари глотают не прожевав.
Şu yamyamlar var ya, çiğnemeden yutuveriyorlar.
В конце концов, мы не дикари какие-нибудь. Мы - англичане. А англичане во всем лучшие.
Hepsinden önemlisi, bizler vahşiler değiliz, İngiliziz... ve bir İngiliz her şeyden üstündür.
- На нас напали дикари!
Hotanto'ların saldırıyorlar.
Дикари гонятся за нами!
Peşimizde vahşiler var! - İmdat!
Скорее! Дикари напали на нас!
- Vahşiler bize saldırıyor!
Индейцы-дикари напали на нас на дороге!
Yerliler bize saldırıyor!
Тогда почему мы ведем себя, как дикари? Посмотрите на меня.
O zaman neden bir grup vahşi gibi davranıyoruz?
Наши люди - воины, часто - дикари.
Halkımız savaşçıdır. Çoğu zamansa vahşi.
Плачут невезучие люди-дикари
Kayıplarını sayar, Hallerine yanarmış.
Пусть ваши стрелы свистят, дикари!
Fırlatın oklarınızı, vahşiler!
Ты ведь не думал, что дикари разбираются в медицине? Нет, не думал.
.. günden güne iyileşir... ilaç için zaman yok,..
Мы с этой юной леди были словно дикари.
Ben ve bu genç kadın çok çılgındık sanırım.
Настоящие дикари.
Çok derinlerde.
Я думал, тебе нравятся дикари.
Senin vahşi adamlardan hoşlandığını sandım.
- Уроды, дикари проклятые.
- Kahrolası vahşiler.
Вы дикари.
Sizi vahşiler! Gelin!
В эти кинотеатрах бывают настоящие дикари.
Sinema salonları deli kaynıyor.
Мы как дикари!
Vahşiler gibiyiz!
Дикари гораздо духовнее нас.
Vahşiler maneviyata daha çok önem veriyor!
Дикари.
Yabani çocuklar.
Эти доктора - дикари.
Bu doktorlar vahşi.
Помните эти дикари, наши гости.
Unutmayın, bu yabaniler misafirlerimiz.
Дикари, дикари...
- Güzel. - Onlar yerliler.
- Дикари в этом городе. Кэтлин сзади, в туалете.
Kasabadaki bir avuç serseri.
Поджечь школу... Какие дикари...
Kundakladılar, hainler!
Вы лучшие моряки во всей Англии. И ничто, ни дождь, ни ветер, ни кровожадные дикари не остaновят нас.
Sizler İngiltere'nin en iyi mürettebatısınız ve hiçbir şey... ne rüzgar, ne yağmur, ne de kana susamış binlerce vahşi yolumuza çıkabilir.
А нам встретятся дикари?
- Sizce vahşilere rastlayacak mıyız? - Rastlarsak eğer, onlar için, İngilizlere..
Если они такие же, как дикари, с которыми я сражался, я легко с ними справлюсь.
- Eh, daha önce savaştığım vahşilere biraz olsun benziyorlarsa, baş edemeyeceğim bir şey yok demektir.
Дикари разных стран стали жить лучше, когда мы...
- Dünyanın her yerinde vahşilerin hayatlarını düzelttik.
Дикари?
- Vahşiler mi? !
Пускай мы дикари, Но что ни говори!
Ama hala anlayamıyorum ; Eğer vahşi olan bensem...
Дикари!
Görgüsüz!
Весь покрытый зеленью, абсолютно весь! Там живут несчастные люди-дикари,
Yerliler yaşamakta, Zavallı, sefil kimseler,
Там живут несчастные люди-дикари! Что они ни делают - не идут дела!
Ne yapacak olsalar, Yolunda gitmez.
Это были дикари, капитан.
Onlar vahşiydi, Kaptan.
Кровожадные дикари.
- Kana susamış hayvanlar.
Чёртовы дикари.
Kahrolası vahşiler.
Дикари!
- Vahşiler!