Дождусь translate Turkish
922 parallel translation
Хорош болтать, ближе к делу, я жду не дождусь.
Boşanma işlemlerini bir an önce başlat. Sabırsızlanıyorum.
Жду - не дождусь, чтобы забрать башмачки!
O pabuçları sonsuza dek bekleyemem.
Спасибо, но за мной придет лодка, так было условлено, и я лучше дождусь ее здесь.
Teşekkür ederim ama tekne beni buradan almak üzere ayarlandı ve o geldiğinde burada bekliyor olmayı yeğlerim.
Жду не дождусь, когда мы все обсудим.
Konuşmayı dört gözle bekliyorum.
Что ж, дождусь, если нужно будет.
Eğer öyle olması gerekiyorsa beklerdim.
Жду-не дождусь, чтобы оказаться дома и рассказать об этой поездке.
Hey, eve vardığımda bizimkilere bu yolculuktan bahsedeceğim.
Я дождусь тебя, и ты выразишь мне свое восхищение.
Sahne kapısında beni bekle her şeyi bana anlatırsın.
А я между тем готовлю тебе ужин, а потом жду - не дождусь тебя.
Bu arada yemeğini pişirir ve seni beklerim.
- Я сам не дождусь, чтобы узнать.
- Bilmiyorum, anlamak için bekliyorum.
Жду не дождусь, когда наши жёны вернутся домой и жизнь войдёт в привычную колею.
Herkesin karısı eve gelip olaylar yoluna girince çok sevineceğim.
- Я жду не дождусь.
- Clum'ı karıştırma.
Я жду не дождусь, когда мы будем вместе.
Yeniden buluşacağımız günü büyük bir sabırsızlıkla bekliyorum.
Ты не думай, я все выдержу, все перенесу, а тебя дождусь.
Sen beni düşünme, dayanacağım, atlatacağım herşeyi ve seni bekleyeceğim.
Отца не дождалась, а тебя дождусь.
Babanı beklemedim, ama seni bekleyeceğim.
Жду не дождусь встречи с ним!
- Onunla tanışana kadar bekleyin.
Было бы здорово, золотко, если б ты мне помогла - я жду не дождусь когда всё упакую.
Bana yardım etmen büyük incelik. Bütün bu eşyaları toplamam gerek.
Я дождусь славы.
Ben de üne kavuşacağım.
Я дождусь доктора.
Ben doktoru bekleyeceğim.
Жду не дождусь. этого, Марта!
Gerçekten bunu dört gözle bekliyorum.
Я дождусь профессора и осмотрю вас обоих.
Profesörü bekleyeyim de... ikinizi aynı anda göreyim.
Прекрасно, тогда я дождусь его.
Çok iyi. Ben de onu beklerim.
Я вас жду, не дождусь.
Senin için hazırım.
Я вызвала капитана и дождусь его.
Kaptanı çağırdım ve gelene kadar burada bekleyeceğim.
Я войду к нему в доверие, дождусь удобного случая.
Onunla arkadaşlık edeceğim Sabırla bekleyeceğim.
Я дождусь порывистого юго-западного ветра, тут он преобладает.
Güney batı rüzgarının estiği günü bekleyeceğim.
Я дождусь сильного порыва ветра и резко выверну руль. Это будет в самую точку.
Sonra güçlü bir fırtına çıkmasını bekleyeceğim dümeni fırtınaya doğru çevireceğim ve sonra duracağız
Но сперва дождусь благоприятных условий.
Lakin koşulların olgunlaşmasını beklemen gerek.
Дождусь, достану.
Onu bekleyip, işini bitireceğim.
Пока я дождусь, когда эта черепаха ответит на звонок... я скажу кое-что тебе, Норман Тэйер-младший.
Bu gerzeğin telefona cevap vermesini beklerken... sana bir şey söyleyeyim, Norman Thayer, Jr.
Я жду-не дождусь побывать на вашей могиле.
"... işemek için dört gözle bekliyorum. "
Я жду не дождусь!
Sabırsızlanıyorum onu görmek için.
Жду не дождусь.
İple çekiyorum.
Жду не дождусь момента, когда они их увидят.
Görmeleri için sabırsızlanıyorum.
Жду - не дождусь, что же будет дальше.
Bir sonrakinin ne olacağını görmek için sabırsızlanıyorum.
Я дождусь твоего отца... а когда он вернется, я скажу ему, что это сделал я.
O eve geldiğinde, benim yaptığımı söyleyeceğiz.
- Жду, не дождусь...
Umalım ki, iyi paralı bir işim olsun.
Я дождусь, пока она вернется, эта Коен, со своего моря.
Plajdan dönene kadar bu Cohen'i burada bekliyorum.
Отлично. Жду не дождусь.
Sabırsızlıkla bekleyeceğim.
Я жду не дождусь твоего парня.
Dört gözle sevgilini bekliyorum.
Жду не дождусь проснуться на рассвете и забраться в летающую жестянку... спасибо с женщиной, которая мечтает, что я подцеплю долгую и тяжелую болезнь, чтобы проделать грязную работу для старикашки, который не слушает, что я ему говорю, а потом злится на меня, потому что не идет на поправку
Şafak vakti kalkıp, uçan konserve kutusuyla - teşekkürler- yolculuk etmek için sabırsızlanıyorum. Özellikle de ağır ve acılı bir hastalığa yakalanmamı dileyen bir kadınla birlikte. böylece yaşlı bunağın kirli işlerini yapabileceğim ;
Я жду-не дождусь начала футбольного сезона! - А ты?
Futbol sezonunun başlaması için sabırsızlanıyorum, ya sen?
Да я их жду - не дождусь!
Zor dayanabiliyorum zaten.
Большое Вам спасибо, доктор Майнхаймер, Очень рад, что вы пришли жду - не дождусь, когда наконец-то услышу Вашу Речь я уверен, что это замечательная и блестяще-продуманная стратегия...
Çok teşekkürler. Dr Meinheimer, geldiğinize sevindim efendim. İşte burada.
Учебники оставьте в классе - я вас дождусь.
Kitaplarınız burada kalsın. Dönene kadar sizi burada bekleyeceğim.
Да, это все очень интересно, но я, пожалуй, дождусь твоей книги.
Şey, yani, bunların hepsi gerçekten güzel gözüküyor... ama sanırım senin kitabının çıkmasını bekleyeceğim.
Думал, не дождусь, пока этот ублюдок помрет.
Piçin ölmesi için sabırsızlanıyordum.
О, я жду не дождусь попробовать гагх.
Gagh yemeyi dört gözle bekliyorum.
Жду не дождусь начала твоей практики в хозяйственной службе!
Senin işinde gözüm yok. Ev işlerine dönmenizi dört gözle bekliyorum.
Я дождусь, пока....
Zamanını bekleyeceğim ta ki....
Я дождусь тебя.
Seni bekleyeceğim.
Жду не дождусь, когда он придет.
Yüzündeki ifadeyi görmek için sabırsızlanıyorum.