English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Д ] / Достоин

Достоин translate Turkish

846 parallel translation
Если тебе нужны друзья, ты достоин большего, чем Дерек.
Eğer arkadaş arıyorsan, Derek'ten çok daha iyisini bulabilirsin.
Если ты и твой друг попытаетесь помешать мне, я передам дело в суд, и ты узнаешь, кто достоин воспитывать ребенка.
Arkadaşınla birlikte Johnny için mücadele ederseniz... Ben de olayı mahkemeye taşırım. Çocuğun velayetini kim alacak, görürsün.
Я не достоин поцеловать даже край её одежды.
Ben onun eteğini öpsem yeridir.
Но моя Сара, когда она готовит суп, он достоин и короля, и она работала...
Ama benim Sarahım çorba yaptığında bir kral onu yiyebilir ve çalıştığında...
Наверное, я не был достоин спасения.
Sonunda anladım ki, kurtulmaya değmezmişim.
Теперь, боже, дух его переходит в руки твои, я надеюсь, что ты посчитаешь, что он достоин вступить
Şimdi bu adamı koruman için sana teslim ediyorum. Ve şundan eminim Yüce Tanrım Onu cennetinin kapısından geçirirken en güzel meleklerini vereceksin yanına.
Я хочу отдать должное тем, кто этого достоин :
Vicdanımla, şereflendirilmesi gereken kişileri şereflendirmeliyim.
Приданное моей дочери, если она приведет мужчину, который достоин ее.
Kızımın çeyizi... Eğer kızım bir adamı seçmişse onun için uygundur.
Вам нужен Валентино, тот, кто достоин большой звезды.
Sen bir Valentino istiyorsun, polo oynayan, gösterişli birini.
Этот фрагмент достоин дворца.
Sadece bu oda bile saraya bedel.
По-моему, Сэм достоин любых жертв.
Bence Sam her şeye değer.
Как думаешь, легко ли будет нам и Хестингса привлечь - внушить ему, что только герцог Глостер взойти на королевский трон достоин?
Bu yüce Dükü, şanlı ülkemizin kraliyet tahtına oturtma konusunda Lord Hastings'in desteğini almak kolay değil.
— овет королевства за € вл € ет, что јэлла - чистой королевской крови... и достоин прин € ть трон.
Krallık Konseyi Aella'nın asil bir soydan geldiğini bildirir ve tahta geçişini kutlar.
Никто не достоин большей любви, чем тот, кто отдал свою жизнь за других.
Kendi hayatını başkaları için feda edenler kutsaldır.
Столь благородный вассал достоин благородного короля.
Ne asil bir ders... Sadece soylu bir kralın verebilecek olduğu bir ders...
- Росалия, я не достоин твоей любви. Я солгал.
Rosalia, ben senin aşkını hakketmiyorum.
А если вы посчитаете, что я этого не достоин, то пусть ваши воины сами убьют меня.
Harakirinin benim için fazlasıyla iyi bir şey olduğunu düşünüyorsan yapacaklarını bildiğin adamlarını üzerime salabilirsin.
Любой такой же, как Мотоме, сойдёт с ума ради защиты своей семьи ; и он достоин похвалы.
Geri dönülmeyecek noktaya ulaştığında Motome gibi güçlü bir adam bile ailesini korumak isterken kafayı yiyebilir ve ben bunun için onu överim.
Он достоин награды. Звания генерала!
Cruchot, geleceğin generalidir.
Если этот тип меня не желает значит, он меня не достоин. В любом случае, спасибо всем.
O hain beni istemiyorsa, beni hak etmiyor demektir.
Ты достоин восхищения.
Senin sadakatin son derece iyi.
Совершивший то, что совершил он - вообще ничего не достоин.
Onun yaptığı şeyleri yapan biri buna değmez.
Вы сказали мне, что я не достоин вашей дочери.
- Kızınıza layık olmadığımı söylediniz.
Господи, я не достоин принять тебя, но скажи ты одно слово, и я буду исцелен.
Tanrım, seni çatımın altında görmeye haiz olmasam da bir kelimenle ruhumuzu iyileştirmeni istemekteyiz.
Кто любит отца или мать более, нежели Меня, не достоин Меня ;
Babayı ya da anayı benden çok seven bana yaraşmaz.
и кто любит сына или дочь более, нежели Меня, не достоин Меня.
Oğlu ya da kızı benden çok seven bana yaraşmaz.
- Достоин презрения.
- Onlarla eve gitmemizi istiyorlar.
Бесчестный человек, он не достоин носить титул короля Англии.
Onursuz bir adam. İngiltere kralı unvanını taşımaya layık olmayan bir adam.
Но, умоляю, не убивайте меня, хоть я и не достоин прощения.
Bağışlayın beni. Öldürmeyin
Теперь тем, кто достоин этой славы стану я.
Şimdi ise başarılı olan benim.
возможно, но он достоин быть рогоносцем, и ты тоже!
Olabilir ama boynuzlanmayı hak ediyor, sen de.
Любой из вас даров иметь достоин много -
Krallığı kurtaramayacak bir taneniz bile yok
Останься я с тобою - Я власть твою разрушу? Ты того достоин!
Burada kalıp hırsını telef mi etseydim Bunu hakettin, İsa
Не достоин пить твою кровь. Не достоин пить твою кровь.
Verdiğin kana da verdiğin kana da.
Думаю, компьютер не достоин внимания.
Evet. Ancak bilgisayarın dikkate almayı unuttuğu bir konu var.
Был ли он достоин милости Божьей?
O Tanrı'nın lütfunda mıydı?
По тому, как я люблю это дитя вы могли бы знать, как я любил бы его старшего брата будь он достоин привязанности матери.
Bu çocuğu nasıl sevdiğimi görüyorsunuz. Ağabeyini de böyle sevebilirdim... tabii anne sevgisine layık olduğunu gösterebilseydi.
Генерал Феро, живой или мертвый, не достоин никаких объяснений.
General Feraud'un, ölü ya da diri olması o kadar önemli değil.
Единственный мужчина, который достоин уважения - это отец.
Kız kıza bir akşam eğlencesi gerek sana.
И факт того, что вы дали пристанище и окружили заботой... одного из обездоленных сынов Англии, достоин многократной похвалы.
İngiltere'nin bu talihsiz evladına emniyetli bir liman, ev sunmanız gerçekten övgüye değer.
ћногие, конечно же, сказочно разбогатели, но это было совершенно естественно и не зазорно, ведь, по сути, бедных там не было Ч по крайней мере из тех, кто достоин упоминани €.
Elbette, birçok insan zengin oldu, ama bu kesinlikle doğal ve utanılacak bir şey değildi, çünkü gerçekten fakir kimse yoktu ;
Компьютере, чью всего лишь оперативную память я не достоин сосчитать, но постройка его станет моею судьбою!
Öyle bir bilgisayar ki, en sade işlev parametrelerini bile hesaplamaya gücüm yetmez, ama onu tasarlamak benim kaderim olacak!
Ты достоин того, чтобы служить мне.
Bana hizmet etme hakkını kazandın.
Ты не достоин глаза поднимать на своего командира.
Üstlerinizin gözüne bakmaya layık değilsiniz.
Когда-нибудь, я сделаю себе состояние... и буду её достоин.
Bir gün, kendi servetimi yaptığımda o zaman onu hakedeceğim.
Быть может, ты сам в глазах небесного судии куда менее достоин жизни, нежели миллионы таких, как ребенок этого бедняка.
Tanrının nazarında sen bu yoksul adamın çocuğundan ve diğer milyonlarcasından daha değersiz ve yaşamaya çok daha az uygun olabilirsin.
Ты не достоин этого кия.
Bu sopayı hak etmiyorsun.
Это я не достоин?
Bunu hak etmiyor muyum?
Да ты сам его не достоин!
Asıl sen bu sopayı hak etmiyorsun.
Я не достоин.
Bunu hak etmedim.
Ещё как достоин.
- Bana göre olduğuna inanabilirsin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]