Дюжина translate Turkish
419 parallel translation
У них на каждый наш аэроплан приходится дюжина аэропланов. И танки, которые пройдут где угодно.
Bizim bir uçağa karşılık düzinelerce uçakları ve engel tanımayan tankları var.
У него дюжина имен и больше сотни обличий.
Bir sürü adı var, ve yüzlerce insana benzeyebilir.
Есть дюжина мужчин, готовых на всё за шанс побыть с тобой.
Seninle çıkmak için takla atacak düzinelerce erkek tanıyorsun.
Хрустальные люстры, плюшевые гардины и дюжина зеркал?
Kristal avizesi, kadife perdeleri ve bir sürü aynası mı var?
Какая-то шахта, несколько патентов, дюжина мелких корпораций, объединённых в единую организацию, во главе которой стоял Баллин.
Tungsten madeni, birkaç patent, Mundson'un başını çektiği yönetime bağlı yarım düzine kadar şirket.
Билл, Хаген, дюжина других, если понадобится, а все что есть у меня, это я сам.
Bill Hagen ve bir sürü şahit bulacaktır. - Benimse... bir tek kendim varım.
Интуиция. И дюжина звонков по телефону.
Önsezi ve bir sürü telefon konuşması.
У меня целое стадо коров, дюжина жеребцов, лучшие овцы, куры и цыплята.
Bir sığır ve at sürüm var ve en güzel kuzular, domuzlar ve tavuklar.
Я говорил о сотне. Теперь - дюжина...
Ben yüz adamdan bahsediyordum Şimdi 12'ye kadar indik.
Вместе с этой, ровно дюжина.
Bir düzine kadar.
Приблизительно дюжина.
Bir düzine kadar.
7 и 1-я дюжина. 13.
- Yedi ve birinci sıra.
1-я дюжина, 8 или четыре номера.
- Yapma. İlk sıradan direk 8. İki katı bahis de olabilir.
Крупье, 3-я дюжина!
Üçüncü sıraya, krupiye!
3-я дюжина?
- Üçüncü sıra mı?
2-я дюжина.
İkinci sıra.
"Два литра молока. Дюжина яиц."
"İki şişe süt, bir düzine yumurta."
Дюжина яиц... это 12.
Bir düzine yumurta... bu 12 eder.
Затем, полагаю, рыбная лавка, филе палтуса и дюжина креветок.
Sonra da balıkçıya gidip güzel bir balık ve biraz karides alacağız.
Так, хлеб, дюжина яиц, литр молока.
Şimdi bakalım. Bir somun ekmek, bir düzine yumurta...
Их была дюжина в 2 джипах.
Bir düzine kadardılar. 2 adet jip.
Ах, это... это дюжина змеиных голов, для крепости.
O mu? Bir düzine yılan başı, güç katsın diye.
Дюжина цесарых рябчиков.
Ben hep böyle kullanırım.
Здесь дюжина роз, которую должны получить только вы...
Elimde senin için bir düzine... gül var...
Вам остаётся дюжина банок с чёрной патокой.
Bir düzine reçel.
Дюжина лодок в Атлантике. От Гренландии до Азорских островов.
Atlantik'te 12 gemi vardı, Grönland'dan Azur'lara.
Будто дюжина трансатлантических перелетов... а тебе даже не нужно садиться на самолет.
Hızı, uçaktan hiç inmeden gerçekleştirilen bir transatlantik uçuşu gibi...
"18 Колес и Дюжина Роз".
"18 teker ve 12 gül."
Для Фредерики не так уж много сокращённых имён, а вот для Элизабет их целая дюжина.
Frederica'nın çok fazla kısaltması yok. "Elizabeth" gibi değil. Elizabeth'in bir sürü kısaltması var.
Дюжина пончиков, четыре чашки кофе, два чёрных и два с молоком.
Bir kutu çörek. Dört bardak kahve. İkisi sade, ikisi sütlü.
Там дюжина газет.
Bir düzineden fazla gazete var.
Есть, по крайней мере, дюжина других, кто готов отправится вместе со мной.
Düzinelerce insan da benimle birlikte gitmeye hazır.
В фильме уже была дюжина взрывов.
Bu filmde çok patlayıcı gördük.
Я понимаю, что вы расстроены, но у комиссии могла быть дюжина причин отвергнуть вас как кандидата.
Düş kırıklığınızı anlıyorum. Kurulun seni ortakyaşam için seçmemesinin onlarca sebebi olabilir.
За одну прошлую ночь у нас была дюжина нападений.
Dün gece onlarca dayak atma olayı oldu.
Там, должно быть, дюжина баджорских заключенных.
- Aşağıda bir düzine Bajoralı mahkum olmalı. – Ne?
Попробуйте получить доступ к какому-нибудь файлу и Вас остановит дюжина различных блокировок которые я установил для защиты.
Tek bir dosyaya erişmeye çalış ve koruma için koyduğum kilit tarafından durdurulacaksın.
Если, кажется, что я иду так странно, это потому, что за моей жопой увязалась дюжина репортёров.
Böyle komik yürümemin nedeni kıçımın dibinde bir sürü gazetecinin olmasıdır.
Это все квитанции? Тут всего дюжина.
Tüm faturalar bunlar mı?
У нас будет дюжина детей.
On iki çocuğumuz olacak. - Makedonya güvenli bir yer değil.
Мне нужна дюжина добровольцев на неделю.
Birkaç haftalık iş için bir düzine gönüllüye ihtiyacım var.
Почти дюжина кораблей запросила разрешения улететь со станции.
Neredeyse bir düzine gemi istasyondan ayrılmak istedi.
Может быть дюжина объяснений, почему Барайл приехал навестить Бека.
Bareil'in Bek'i görmeye gelmesinin bir düzine açıklaması olabilir.
Шесть мощных бортовых дисрапторов, 200 фотонных торпед, и дюжина лучевых орудий.
Yüksek enerjili parçalayıcı takılmış altı gemi 200 foton torpidosu ve bir düzine darbeli top.
Здесь находится дюжина людей, и твоя работа остается той же самой :
Bu uçakta, 10 kişi var ve senin görevinde de aynen şu şekilde :
На мне, по крайней мере, дюжина арестов за шулерство.
Kumar komisyonu bana ruhsat vermez ki. En az 24 kumar ve bahis oynatma sabıkam var.
- Дюжина политиков и глав штата... - Кедровая Комната. каждую неделю приходили сюда.
Her hafta gelen düzinelerce politikacı ve devlet memuru vardı.
1-я или 3-я дюжина?
- Birinci mi yoksa üçüncü sıra mı?
1-я дюжина, 6 и чёрное.
- Birinci sıradan 6 ve siyah.
Итак, если вы, вы, грязная дюжина...
Evet, siz...
Ровно дюжина.
- Hepsini fondip yapıyor!