Египтянин translate Turkish
25 parallel translation
Он египтянин.
O mısırlı.
Слышал я о Вечном жиде, но Вечный египтянин - это что-то новенькое.
Avare dolaşan Yahudi duymuştum ama avare dolaşan Mısırlı'yı ilk kez duyuyorum.
Стало быть, вам нужен новый зал, чтобы египтянин, умерший 3502 года назад,.. ... смог попасть в царство теней?
Demek 3502 sene önce ölmüş bir Mısırlı'nın Gölgeler Krallığı'na ulaşabilmesi için yeni bir salon istiyorsunuz.
Это было построено в 1999 легендарным Kappa Tau египтянин Джо, кто был вдохновлен после выходных на особых ягодах, и походом в Гавайском марафоне.
1999'da efsanevi Kappa Tau Mısırlı Joe tarafından inşa edildi. Kendisi Hawaii maratonunda yürüyüp özel brownieler yedikten sonra ilham almıştır.
Помню когда Джо Египтянин повел меня на мой первый, и с 17 по 20ый.
Mısırlı Joe'nun bana ilk ikramını hatırlıyorum, ve 17 ciyi de hatta 20ciyi de.
- Египтянин!
- Mısırlı.
Ты кто, египтянин?
Nesin sen, Mısırlı mı?
Египтянин у меня под контролем.
Mısırlı kontrolüm altında. Anladın mı?
Ну, вообще-то он не египтянин.
Evet ama o Mısırlı değil.
8 американцев, один египтянин и трое йеменцев.
Sekiz Amerikalı, bir Mısırlı üç tane de Yemen.
Третий - египтянин.
Üçüncüsü de Mısırlı.
Зачем мне нужен египтянин, тебя не касается.
Mısırlı'dan ne istediğim seni ilgilendirmez.
Египтянин и другие показали себя.
Mısırlı ve diğer adamların kendilerini kanıtladı.
"Ты египтянин. Воспрянь духом".
"Sen de Mısırlısın, kaldır başını."
Потом египтянин жуткого вида подошел ко мне со своими сторонниками, чтобы сражаться со мной.
Ardından korkutucu bir Mısırlı, yardımcılarıyla kavga etmek için karşıma dikildi.
Затем мои помощники стали натирать меня маслом, а тот египтянин катался в пыли.
Daha sonra yardımcılarım beni yağlamaya başladılar. Mısırlıyı toprakta yuvarlanırken gördüm.
А я египтянин.
Ben de Mısırlıyım.
Хорошо, мы полагаем, что он египтянин.
Mısırlı olduğunu düşünüyoruz.
Как один египтянин другого.
Bir Mısırlı diğerine.
Египтянин?
Mısırlı mı?
и увидел, что Египтянин бьет одного Еврея из братьев его.
Bir Mısırlının, kendi milliyetinden bir adamı dövdüğünü gördü.
Каждый египтянин познает цену предательства.
Her Mısırlı, hainliğin bedelini öğrenecek.
Мог ли этот египтянин действительно убить одного из них?
Bu Mısırlının onlardan birini öldürmüş olması mümkün mü?
- Я хожу, как египтянин.
Eski Mısırlılar gibi yürüyorum.
Директора заело на песенке "Гулять, как египтянин".
Müdür Snyder'ın aklına "Walk Like an Egyptian" şarkısı takıImıştı.