English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Е ] / Едете

Едете translate Turkish

785 parallel translation
- Я бы хотел, чтобы Вы сказали, куда едете?
- Keşke bana nereye gittiğinizi söyleseniz.
Я не знаю, куда Вы едете. Я не знаю, когда Вы вернётесь.
Nereye gittiğini, ne zaman geri döneceğini bilmiyorum.
Не злитесь. Куда вы едете?
Kızma bana Scarlett, Söyle bakalım, nereye gidiyorsun?
- Вы едете через лес одна?
Tek başına Shantytown'a mı yani?
Ретт, куда же вы едете?
Rhett, nereye gidiyorsun?
– Куда едете?
- Jamaika Hanı'na mı?
Вы не можете, вы же едете как арестованный.
Ama halledemezsiniz ki. Oraya mahkum olarak gidiyorsunuz.
Да, но вы едете не в ту сторону.
Yanlış yöndesiniz.
Едете вниз?
Aşağı mı gidiyor?
Когда вы едете 80 миль в час на этой работе, уверен, вы даже не чувствуете.
Bu meslekte saatte 140 km hız yapsanız bile hissetmezsiniz.
- Куда едете?
- Nereye gideceksiniz?
Вы едете с секретным поручением?
Gizli bir göreve mi gidiyorsunuz profesör?
- Я знаю, вы едете в гости к Гитлеру.
Şimdi biliyorum işte, Berlin'e, Hitler'i ziyarete gidiyor.
- А вы, случайно, едете не в Варшаву?
- Profesör, Varşova'ya mı gidiyorsunuz?
- Вы едете с ним в отель.
- Onu oteline götür.
Леди, вы знаете, куда едете?
Nereye gittiğinizi biliyor musunuz, hanımefendi?
- Вы едете в Лондон?
- Şimdi oraya mı gidiyorsun?
В конце концов, вы едете в "Сент-Джордж" или нет?
Önce Aziz George Oteli'ne gitmek istedin şimdi de Aziz George Oteli'ne gitmek istemiyorsun...
А он знает, что вы едете на Килоран?
Kendisi, Kiloran'a gideceğinizi biliyor mu?
Едете в Синг-Синг?
Sing Sing'e mi gidiyorsunuz?
После полудня Вы едете?
Öğlen bir yere mi gidiyorsunuz?
Едете вы далеко?
Uzağa mı gidiş?
Это помогает скоротать время... пока вы едете от Джексон Хайтс.
Jackson Tepelerinden geçerken... vaktin geçmesine yardım ediyor.
Это правда, что вы едете в Голливуд?
Hollywood'a gidiyorsunuz, değil mi?
Куда вы едете?
Nereye gidiyorsunuz?
О, вы едете в Нью-Йорк, и однажды мы о вас услышим.
New York'a gidiyorsun, ve birgün hepimiz seni duyacağız, değil mi?
Я позвоню капитану Хэйнсу и передам, что вы уже едете.
Kaptan Haynes'i arayıp yolda olduğunuzu söyleyeceğim.
Мои поздравления! Вы едете с Марком?
- Sen de Marc'la gidiyor musun?
Я знаю, что вы едете на Восток и вам пришлось задержаться.
Gideceğiniz yer Orient, ve geç kaldınız.
Выезжаем сегодня же! Вы едете с нами? Разумеется, едете!
Nikolai, Denisov'a göstermek istiyordu.
Куда вы едете?
Nereye gidiyorsun?
- Куда едете?
- Yolculuk nereye?
- Вы куда едете?
- Yolculuk nereye?
Вы, товарищ, далеко едете?
Yoldaş, yolunuz uzun mu?
Извините, если помешал... Но, поскольку это поезд на Палермо, может быть, вы тоже в Палермо едете?
Niyetim sizi rahatsız etmek değil, ama bu Palermo treni olduğuna göre siz de oraya gidiyorsunuz herhâlde?
Когда вы едете обратно в город?
Kasabaya ne zaman geri döneceksiniz?
Вы едете, да?
Geliyorsun, değil mi?
Вам сказали, что вы едете в отпуск?
İzne çıkacağını mı söylediler?
"Гордость Ютики" отправляется! Едете на запад поправить мальчику здоровье?
Kısmen nedenlerden sadece biri.
Ну что, сэр. Домой едете.
Eve dönüyorsunuz, efendim.
Едете в Париж?
Paris'e mi gidiyorsunuz?
Едете до Барстоу, потом в направлении Ворм Спрингс... по шоссе долины Парадиз, а потом - Климакс.
Barstow'a gidiyorsun, Warm Springs yolundan Cennet Vadisi'ne ve Climax'e varıyorsun.
Дон Винченцо, успокойтесь! Куда вы едете?
Don Vincenzo, sakin ol!
Едете кататься?
Paten ha?
Далеко едете?
- Yolculuk nereye?
Вы тоже едете?
Sen de mi gidiyorsun?
Вы куда едете?
Otobüs şoförü beni almaz.
- Вы едете к своему отцу? - Да.
- Nereye gidiyorsun?
Хорошо, что вы едете один.
- İyi ki rastlaşmışız.
Нет, вы не едете.
Hayır, olmaz.
- Ну, что за тачка? - Куда вы едете?
- Araban.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]