English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Е ] / Епископ

Епископ translate Turkish

408 parallel translation
Отвезите леди в Каноническое аббатство, пусть епископ выделит ей эскорт для сопровождения на всем пути.
Leydiyi Kara Rahipler Manastırı'na götürün. Yarın piskopos yolun kalanında ona refakatçi versin.
- Епископ из Канонического аббатства.
- Kara Rahipler Piskoposu.
Однако, епископ с ним виделся.
Ama piskopos onunla karşılaşmakta hic zorluk çekmemiş.
Если епископ Канонического аббатства должен провести церемонию завтра, мы навестим его в аббатстве сегодня! И убедим его не делать этого.
Kara Rahipler Piskoposu töreni yarın yapıyorsa bu gece onu manastırında ziyaret edip bir çare önermeye ikna edebiliriz.
Свадьба в церкви Святой Маргариты, Епископ Минорс, прием.
St. Margaret'te düğün, Piskopos Manners, resepsiyon.
Епископ может и зол на меня, может он считает, что я не способен проповедовать, но даже епископ не поступил бы так со мной.
Piskopos'un bana garezi olabilir. Ağzımda bir dolu yonca olduğunu ve vaaz veremeyeceğimi düşünebilir, ama Piskopos bile böyle bir şeyi yapmazdı bana.
Но епископ ведь не мог прогнать его, верно?
Ama Piskopos onu kolayca çayırlara atamazdı zaten değil mi?
И ведь его сюда сам епископ отправил.
Hem onu buraya gönderen de Piskopos'tu.
Так пусть сам епископ его и уберет.
Ve yine Piskopos'un kendisi onu başka yere gönderecek.
И что сказал епископ?
Piskopos ne dedi?
А епископ-то уверен, что я проповедовать не умею.
Piskopos vaaz veremeyeceğimi düşünürdü bir de.
Слышали бы вы, как о вас говорил епископ. Вам бы понравилось.
Keşke Piskopos'un hakkınızda söylediklerini duyabilseydiniz.
Ну конечно, раз епископ велел, то вы должны ехать.
Sanırım Piskopos gitmen gerektiğini söylediğinde gitmelisin.
Кого бы епископ не прислал, он вряд ли...
Piskopos onun yerine kimi gönderecek bilmiyorum ama...
- Э нет. Епископ не мог так со мной поступить.
- Piskopos bunu tekrar yapmaz.
Я, государь, из Девоншира. Я весть привёз от преданных друзей. Сэр Эдвард Кортни, брат его прелат, высокомерный Экстерский епископ, с союзниками подняли восстанье.
Ulu hükümdarım, aldığım güvenilir haberlere göre, şu anda Devonshire'da Sir William Courtney'le ağabeyi, o kurumlu rahip, Exeter Piskoposu, çok sayıda adam toplayıp ayaklanmışlar.
Но знаю сейчас. С тех пор, как епископ объяснил мне, я не могу находиться рядом с тобой, не краснея.
Bana anlattığından beri, utanmadan senin yanında olamadığımı anlamıyor musun?
В армии меня звали епископ Баррет.
Orduda bana "Dayakçı Barrett" derlerdi, efendim.
Доброе утро, Епископ.
Günaydın, Piskopos.
Епископ и мой сын?
Onu bahçeye alayım mı?
Во время недавнего Вселенского Совета в Ватикане епископ заявил прессе, что он уверен в том, что наше ядерное оружие будет использоваться разумно.
Kısa bir süre önce Vatikan'da toplanan Hristiyan birliği konseyinde... bir piskopos, basın mensuplarına, "nükleer silahlarımızın aklıselim bir şekilde... kullanılacağından eminim." şeklinde beyanat verdi.
Плохи дела, да, Епископ?
Pek parlak görünmüyor değil mi Bishop?
Епископ, ты тоже в первую камеру справа.
Bishop, sen ve diğer kişi sağdaki ilk hücreye.
Помнится, на днях мы здорово не сошлись во мнениях, Епископ.
Bugünlerde bana uğrayacağını tahmin ediyordum Bishop.
Все они преступники со стажем. А Епископ и того хуже.
Çoğu Quantrill'in eski adamları.
Позволь, скажу тебе кое-что, Епископ.
Sana bir şey diyeyim Bishop :
- Это и есть Епископ, шериф? - Да, уж.
- Bishop bu mu şerif?
Епископ, теперь я вижу, что недооценил вас.
Bishop, gördüğüm kadarıyla hakkında yanlış hüküm vermişim.
По одному. Ты первый, Епископ.
Basamakları tek tek çıkın.
Думаешь, тебе удастся далеко уехать, Епископ?
- Uzağa gideceğini mi sanıyorsun Bishop?
- Епископ.
- Piskopos!
Когда епископ переехал, туннель замуровали.
Piskopos taşındıktan sonra tünel duvarla örüldü.
Твой отец, епископ, был джентльменом.
Piskopos baban gerçekten bir beyefendiydi.
Ее отцом был не епископ?
Babası piskopos değil miydi?
Я монсеньер Дюфур, епископ вашей епархии.
Ben Piskopos Dufour, bu bölgenin piskoposuyum.
Я монсеньер Дюфур, епископ вашей епархии.
Ben Monsenyör Dufour, bu bölgenin piskoposu.
- Он сказал, что он епископ.
- Bana piskopos olduğunu söyledi.
Епископ был очень добр ко мне в это тяжкое время.
Piskoposun bu zor günlerde bana büyük iyilikleri dokundu.
Слушай, что говорит епископ, Александр.
Piskoposu dinle, Alexander.
А он ещё тот бабник, этот Епископ!
Piskopos tam bir kadın avcısı.
Она разговаривала с ним. Она сказала, что господин епископ, запер её и детей в тогдашней спальне без еды и питья.
Eşiniz onunla konuşmuş ve ona piskoposun kendilerini bir odaya kilitleyip aç susuz bıraktığınızı söylemiş.
Епископ - говорил, а Александр - молчал.
Piskopos konuştu ama Alexander tek kelime bile etmedi.
Мне кажется, что Епископ ненавидит Александра.
Piskoposun Alexander'dan nefret ettiğini düşünüyorum.
В чём Епископ хочет чтобы Александр признался?
Piskopos Alexander'dan neyi itiraf etmesini istiyor?
Я признаюсь, что придумал, что Епископ запер жену и детей.
Karınızı ve çocuklarınızı kilitlediğinize dair hikâyeyi uydurduğumu itiraf ediyorum.
Я хотел узнать, случайно Епископ...
Acaba Muhterem piskoposla -
- С тех пор, как мне это объяснил епископ. - Ты говорила об этом с епископом?
- Onunla bu konuda konuştun mu?
Генри, прекрати! Пришел епископ.
Dişlerini gıcırdatma Henry.
Епископ, закрой дверь.
Bishop, kapıyı kapat.
епископ Сантьяго спрятал останки апостола.
... Din Savaşları yüzünden ziyaret engellenince Santiago piskoposu, havariden geriye kalanları saklamıştı.
Епископ!
Bir buçuk saat geciktin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]