Ждала translate Turkish
2,694 parallel translation
сколько я ждала твоего звонка сегодня?
Bugün ne kadar bekledim aramanı, biliyor musun?
Я все ждала, но...
Senden bekleyip durdum ama...
Я ждала подходящего времени, что рассказать вам, но Мелисса и я так взволнованы, потому что....
Sana bu akşam söylemek için doğru zamanı bekliyorduk ama Melissa ve ben çok heyacanlıyız. Çünkü...
Знаете, если это вас утешит, она ждала, пока не закончится дело, и будет знать, что вы все в безопасности.
Teselli olur mu bilmem ama, dava bitene kadar bitmesini bekledi ve hepiniz güvende olduktan sonra ayrıldı.
Я побродила по магазинчикам в китайском квартале, пока вас ждала.
Çin mahallesinde seni beklerken biraz etrafa bakındım.
Я ждала всю мою жизнь, чтобы сделать такое лицо.
Hayatım boyunca bu yüz ifadesini yapmak için bekledim.
Возвращалась одна, в тёмную квартиру, ждала прихода родителей... Я ненавидел саму мысль об этом.
Her gece karanlıkta, annemlerin eve gelmesini beklemekten nefret ederdim.
Я так долго ждала
Bu geceyi zor bekledim.
Я уже не ждала вас.
Gelmeyeceksin sandım.
Вы знаете, как я ждала этого дня.
Bu anı ne kadar zamandır beklediğimi biliyorsunuz.
Ждала визита джентльмена, чтобы надеть его, но, думаю, это к лучшему, что так и не надела.
Giyilmek için bir beyefendinin ziyaretini bekliyordu ve sanırım yaptığım en iyi şeydi.
Не наткнись я на тот зуб, меня ждала бы гибель в одиночестве.
Eğer o dişi bulmasaydım, sonsuza kadar yalnız ve kaybolmuş olarak kalacaktım.
Твоя тетя, моя жена, шла пешком ночью, одна 12 кварталов, а потом ждала меня на пустой станции, потому что ты замотался!
- Evet. Aklindan çiktigi için yengen, benim karim, gecenin bir yarisi tek basina 12 blok yolu yürüyüp, tenha bir metro istasyonunda bekledi!
Я ждала 30 лет, пока ты это скажешь.
Bunu söylemeni otuz yıldır bekliyorum.
Когда война кончилась Дэзи ждала.
Savaş bittiğinde Daisy bekledi.
Дэзи ждала но Гэтсби не смог вернуться.
Daisy bekledi fakat Gatsby dönemedi.
А чего ты ждала, Анни?
Ne bekliyordun ki Göçer?
Ричард Филлипс вернулся в Вермонт, где его ждала семья.
VE AİLESİNE KAVUŞTU.
Ты просил подождать до осени, я ждала.
Bu yaz seni rahat bırakmamı söyledin. Ben de öyle yaptım.
Лишь свято веря в пророчество отца, я ждала.
Babamın kehanetine olan inancımla bekledim durdum.
А чего ты ждала?
Sen ne bekliyordun?
Да, я ждала другого волшебника.
Beklediğim gibi bir büyücü çıkmadın.
Как же долго я ждала этого часа.
Bunun için uzun zamandır bekliyordum.
А чего ты ждала – он же, блять, из музыкальной индустрии!
Ne bekliyordun? Adam müzik endüstrisinden.
Шоб не ждала она у меня!
Onu daha fazla bekletemem!
И я всё ждала, когда они провинятся, чтобы можно было их выпороть.
Ve onların hatalarını yakalamayı sabırsızlıkla beklerdim ki... onları kırbaçlayabileyim.
Я так долго ждала.
Çok uzun süre bekledim.
Это-Лоуренс. Дублин, Лесси, а не Британия. И я ждала целый час.
Boğazını sıktığımda, gecikmeyi görecek.
Я два года ждала своей первой комиссии.
İlk komisyonumu almam iki yılımı almıştı.
- Я ждала вашего звонка.
Ben Oldman. Aramanızı bekliyordum.
— трашно. я вас ждала.
Korktum. Sizi bekliyordum.
Я и не ждала нормальности,
Hiçbir zaman normallik beklemedim.
Каждый эмбрион ждала своя судьба.
İki ayrı şansa sahip, iki ayrı cenin oluşur.
Я ждала, потом я плакала, а потом я искала тебя.
Bekliyor, ağlıyordum sonra seni aramaya çıktım.
Я хочу, чтобы ты знал, я не ждала тебя. Ни единого дня.
Seni hiç beklemediğimi bilmeni istiyorum bir gün bile beklemedim.
Хочу, чтобы ты знал, я не ждала тебя. Ни единого дня.
Seni hiç beklemediğimi bilmeni istiyorum bir gün bile beklemedim.
Да! Она ждала тебя, ждала всё это время.
Hep yolunu gözledi.
Я очень ждала этого суда.
Mahkeme günümü iple çekiyorum.
Будь моя воля, я бы не ждала так долго, чтоб сообщить тебе.
Eğer bana bağlı olsaydı sana söylemek için bu kadar beklemezdim.
Каждый день с восходом солнца я садилась у этого окна и ждала.
Ben de her gün güneş doğar doğmaz bu pencerede beklerdim.
Но я ждала этого всю жизнь - посмотреть на мир с той высоты.
Ama ben hayatım boyunca dünyaya yukarıdan bakmayı bekledim.
У меня нет девушки, которая ждала бы меня.
Benim için bekleyecek böyle kimsem yok.
Да, господин Лауренциу, я ждала вашего звонка.
Evet, Bay Laurentiu. Aramanızı bekliyordum.
Я же ждала.
Ben bekledim.
Я ждала тебя долгие годы...
On yıldan beri senle konuşmayı istiyordum...
Ты не хочешь, чтобы я ждала?
Beklememi istemiyorsun. Bu yüzden bunun hakkında bu akşam konuşmak istememiştim.
Ты потрясающая женщина, и я не хочу, чтобы ты тратила и минутки своей жизни и ждала меня.
Mükemmel bir kadınsın ve beni bekleyerek bir dakikanı bile harcamanı istemiyorum.
Я не ждала тебя так рано.
Bu kadar erken beklemiyordum seni.
Какого черта ты ждала?
Bugüne kadar neyi bekledin?
Я ждала этого.
Böyle yapacağını biliyordum.
- Я ждала.
- Bekle! - Bekliyordum zaten.