Житье translate Turkish
12 parallel translation
Зато я добываю деньжат нам на житье.
" Ben de hergün eve para getiririm.
Я перетряхну твое житье, если придется.
Gerekiyorsa hayatını bile yeniden dekore ederim.
Эй, не стоит ненавидеть житье по-простецки.
Tek başına yaşamaktan nefret etme.
" "¬" Ќ " "≈, Ќќ я ѕќЋ" " " " ќ √ ƒј я ѕ – ќ "√ – јЋј — ¬ ќ" ѕ – ќЎЋџ ≈ ¬ џЅќ – џ и пришлось делать пересчет голосов.... я не носилась по округе с песн € ми о житье-бытье неудачника.
Pardon ama ben bir politikacıyım ve son seçimleri kaybettiğimde, oylar tekrar sayılacak gidip zavallı bir başarısız olduğumu çığırmadım.
Я могла бы устроить Вам крайне сложное житье, мистер Нири.
Hayatınızı daha da zorlaştırabilirim, Bay Neary.
А мне, когда ты говоришь о детях, представляется житье с половиной состава бейсбольной команды "Кабс"
Sen çocuk dediğinde aklıma sadece senin de yunuslar gibi doğuracağın geliyor.
У неё есть там житьё.
Orada bir evi var.
Я все еще жду, что расистские мультяшки Диснея вдруг появятся на экране затянут песенки про житьё-бытьё в болоте.
Irkçı Disney karakterlerinin ortaya fırlayıp, sulak yerlerde yaşamak üzerine şarkı söylemeye başlamalarını bekliyorum.
А как у тебя дела? А как у тебя житьё-бытьё?
Peki sen bu sıralar ne yapıyorsun, adamım?
Я. Я его житьё-бытьё.
- Durumu benim. Benimle yaşıyor.
Уберём дом приготовим им вкусный ужин, покажем житьё-бытьё.
Buraya çeki düzen veririz güzel bir yemek hazırlarız, ne kadar iyi gittiğimizi göstermiş oluruz.
Но... Но в то же время я не вправе наказывать кого-то, потому что это поганое житьё – уже наказание.
Ama birini cezalandırma hakkının bende olduğunu düşünmüyorum çünkü bu lanet hayatın kendisi bir ceza zaten.