Жуке translate Turkish
20 parallel translation
И не волнуйся о жуке.
Böcek konusunu merak etme.
Эмми выехала на прогулку на своём "жуке"... а навстречу Эдди на феррари.
Amy'nin VW sinde sakin bir sürüşe çıktığını söyleyin Ve Eddie'nin Ferrari'sinde yalnız geldiğini
Помнишь, ты ездила на этом зеленом жуке?
'Yeşil böcek'i kullandığın günleri hatırlıyor musun?
Она приехала в Нью-Йорк на старом синем Фольксвагене-Жуке,
New York'a eski mavi bir Beetle ile gelmişti.
Кровь на жуке и митохондриальная ДНК волоса совпали по базе ДНК пропавших людей.
Böcek üzerindeki kan ve kılın mitokondri DNA'sı, veri tabanında kayıp kişilerinkiyle eşleşti.
Мы в розовом "жуке"!
Pembe bir vosvosun içindeyiz.
Но в один прекрасный день на своём маленьком жёлтом жуке в город приехала ты, городские часы заработали, и всё начало меняться.
Ta ki sen o küçük sarı tosbağanla kasabamıza geldiğin geceye kadar. Sonra saat işlemeye başladı. Her şey değişmeye başladı.
Я приехал на работу на жуке.
İşe kanatlı bir böcekle geldim.
На светло-зеленом жуке на работу.
Yeşil deniz köpüğü gibi bir böcekle geldim.
Бигль - в Жуке слева.
Zitch Köpek. Beetle'da Beagle cinsi.
♪ Едем на жуке,
Böceğe binelim
♪ Чем ехал на жуке.
Böceğe binelim
♪ чем ехал на жуке. Ай, карамба!
Böceğe binelim Ay, caramba!
ФВ Жук, у вас были бы проблемы. Погоди, ты ездила на Жуке?
- Bir dakika, Vosvos'un mu vardı?
Она порезала меня и умотала на древнем фольксвагене-жуке.
Beni bıçakladıktan sonra Vosvos'una atlayıp gitti.
Жуке-самурае.
- Evet. Samuray bir böcekle.
Что вы узнали о жуке? О том, которого поймали?
Yakaladığınız böcek hakkında ne buldunuz?