English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Ж ] / Жутко

Жутко translate Turkish

1,974 parallel translation
Это жутко, унизительно и возбуждающе.
- Bu garip, aşağılayıcı ve de çok seksi.
Было жутко, когда Гарри был в той пещере, и из воды повылезали утопленники?
Harry mağaraya girdiğinde havuzdan çıkan şeyler nasıldı ama?
И я надеюсь, что у тебя дома есть аспирин, потому что твоя задница будет просто жутко болеть завтра.
Umarım evde asprinin vardır yarın sabah kıçın fena zonklayacak çünkü.
Эй, эй, там становится довольно жутко.
Dışarısı savaş alanına dönecek resmen.
Она почему-то жутко боялась зубную фею.
Diş perisi korkusu vardı.
Выглядит жутко настоящей, не правда ли, Крид?
Korkunç derecede gerçekçi, değil mi, Creed?
Недостаточно жутко.
Belki yeterince ürkütücü değil.
Вот это уже жутко.
Tamam, bu yeterince ürkütücü.
Я не люблю вспоминать о нём из-за Иззи, Я расклеиваюсь, становлюсь нытиком и... жутко скучаю по возможности, снимать заводных пьяных цыпочек, которые думают, что я потрясный.
Ondan bahsetmeyi sevmiyorum çünkü sonra aklıma Izzie geliyor sonra üzülüp duygusallaşıyorum ve tüm gün ne kadar harika olduğumu düşünen ateşli ve sarhoş piliçleri avlama şansını tepiyorum.
Это жутко.
Tuhafmış.
И при этом, все равно довольно жутко.
Ve yine de biraz ürkünç.
На меня всё это жутко давит.
Bu, birinin altına girebileceği baskıdan çok daha fazla.
Знаешь, даже без убийства это место выглядит жутко.
Biliyorsun ki, Cinayet olmasa bile bu biraz ürkütücü duruyor.
Старуха в клетке, мы прикованы друг к другу наручниками в этой жуткой комнате. А о чем я должен думать?
Kafesteki yaşlı kadın biz böyle korkunçlu bir odada kelepçeli, aklıma başka ne gelebilir ki?
Обычно я делаю действительно хорошие подарки, и я думала, что это романтично, но это... так жутко.
Normalde, iyi hediye seçen biriyimdir ve bunun romantik olacağını düşünmüştüm. ... ama bu... Çok ürpertici.
Вы, наверное, жутко перепугались.
Şok olmuşsundur.
Я жутко нервничаю, потому что ты бросила меня одного.
Yalnızım, heyecanlandım.
Пассивное курение опасно, а ещё - жутко пахнет изо рта!
1. sigara tehlikelidir. 2. sigara içenin nefesi kötü kokar.
Мы хотим выселить одного жутко шумного соседа.
Gürültülü bir kiracıyı atmaya çalışıyoruz.
Ты показала неуклюжий стриптиз с маракасами и затем жутко неумело поработала рукой.
Marakasla acayip bir striptizden sonra ve b.ktan bir el muamelesi yaptın.
Мне в руки попадают всё время газеты трёхнедельной давности. А я жутко хочу кое-что узнать.
Üç haftadır elime yeni bir gazete bile alamadım ve meraktan çatlayıp, öğrenmek istediğim bir şey var.
Это жутко.
Korkutucu olur.
Я прекрасно понимаю вашу озабоченность, но Эрик говорил вчера по телефону... с кем-то жутко подозрительным о какой-то надувной кукле.
Ne demek istediğinizi çok iyi anlıyorum efendim. Ama dün Eric'i telefonda birisiyle şüpheli bir konuşma yaparken duydum. Dolu bir pinyata ile beraber buluşmaktan bahsediyorlardı.
Неужели так жутко больно?
- Gerçekten acı verici mi?
Вы говорили о том, что завяжете, о жизни вне этой жуткой пещеры
Bunu bitirmekten, o korkunç mağaranın dışında bir hayattan söz ediyordunuz.
Потому что я жутко устал от этого.
Çünkü bütün bu olanlardan bıktım usandım.
Я – самый главный в мире врач! И я заявляю, что эта ваша наука просто жутко опасна!
Dünyanın en önde gelen doktoruyum ilan ediyorum ki yaptığınız bilim son derece şok edicidir.
Я была жутко неуклюжей.
Ben çok sakardım.
- Мы застрянем в жуткой пробке.
Milim milim ilerleyen trafiğe takılırız.
Жутко умный.
Korkutucu derecede.
Кроме этих жутко гадких марабу!
O vahşi, iğrenç marabutlar...
- Не знаю, это жутко или романтично.
- Bu kötü mü yoksa romantik mi anlamadım.
Жутко романтично.
Kömantik. Her zaman yaparım.
Здесь жутко холодно из-за морских туманов.
Denizin yarattığı sisten ötürü buralar çok soğuk olur.
Вы жутко усложнили мне жизнь в последнее время.
Son günlerde hayatımı akıl almaz derecede güçleştirdiniz.
Слушай, всё это жутко обламывает.
Bu çok can sıkıcı.
Лапы вниз, дядюшка! Воняет жутко.
Pençler aşağıya amca lütfen, çok kötü kokuyor!
Дракула один и два жутко.
Dracula 1 ve 2, onlar beni ürkütüyor.
Значит ты хочешь уподобиться тем дамочкам, которые жутко стесняются своих лет, указывают разные даты.
Yaşları konusunda özgüvensiz ve bu yüzden yalan söyleyen ve bunları hatırlamak zorunda olan yaşlı kadınlar gibi mi olacaksın? Anlamıyorsun.
Мы в той стадии, когда буквально каждое слово друг друга раздражает жутко.
Biz şu iki kişinin birbirini çok sıkıcı bulduğu durumlardan birindeyiz.
Она жутко тупит.
Çünkü aptal
Это гадко, это жутко.
Mide bulandırıcı. İğrenç birisin.
Все наши работницы, они будто жертвы жуткой катастрофы.
Yanımızda çalışan tüm kadınlar korkunç bir kazadan kurtulmuş gibi görünüyorlar.
Потому что это не будет так жутко. Да, отлично.
Çünkü bu hiç ürkütücü olmazdı.
Я видела : Калле был жутко расстроен.
Yüzünden okunuyor.
А я говорил, что мы с Габби жутко поссорились из-за этого пожара?
Sana Gabby'yle benim yangın yüzünden büyük bir kavga yaptığımızı anlatım mı?
Это будет темно, это будет жутко, это будет весело.
Karanlık olur, korkunç olur ve eğlenceli olur.
В том смысле, что она была жутко толстая и пахла картошкой фри из Макдака.
Demek istediğim kız bildiğin obezdi ve mega boy whopper menü gibi kokuyordu.
Послушай, дружище. Я не в курсе твоих проблем и мне нет до них дела, но нам жутко нужна твоя помощь.
Bak dostum, derdin ne bilmiyorum ve hatta aldırmıyorum bile...
И из неловко все бы перешло в жутко.
- Tuhaftı, şimdi ürpertici oldu.
Жутко больно, а ты как думал?
- Feci şekilde ağrıyor, sen ne sandın?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]