English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Ж ] / Жуют

Жуют translate Turkish

38 parallel translation
Знаете, в Колпании много лесов, в лесах много цыган, а цыгане знают много всяких фокусов. Вроде того, что глотают кинжалы или же жуют битое стекло, извергают огонь.
Ormanlar çingenelerle doludur ve çingeneler arasında bir sürü madrabaz bulunur, kılıç yutanlar kırık cam yiyenler ve alev yutanlar.
Слышишь? Кажется, это сестры Тренч жуют младенца.
Sanırım Trench kız kardeşlerin ağız şapırtısını duyuyorum.
Горы денег жуют траву в этих прериях, Джек.
Dünyanın parası, şu anda o arazilerde otlamakta, Jack.
Саранча и кузнечики жуют листья.
Ağustosböcekleri ve çekirgeler yaprakları çiğner.
Жуки жуют своими жвалами и даже умеют переваривать древесину.
Kın kanatlılar üst deriyle beslenirken tahtayı bile sindirebilir.
Интересно, жуют ли русские жвачку.
Rusların sakızları var mıdır acaba.
Три друга, сидят, жуют жвачку.
Üç arkadaş, beraber sakız çiğniyorlar, huh?
Пусть рвут, жуют, нюхают, лижут, хлестают, жрут и имеют друг друга в жопу до тех пор пока их яйца не засвистят "Придите к Младенцу". ( Один из католических рожд.гимнов )
Bırakın birbirlerini saksolayıp, çiğneyip, koklayıp, yalayıp, kırbaçlayıp parmaklayıp kıçtan girsinler ki taşakları kıvama gelip "Sordum Sarı Çiçeğe'yi" * söylesin.
Кучка мексиканцев. Сидят вокруг здоровенного деревянного чана и жуют агаву. Жуют день за днем.
Biliyor musun bir sürü Meksikalı bir yerde oturup kaktüsleri çiğniyorlar ve sonra bir varile tükürüyorlar, bunu günlerce yapıyorlar yani o koca varile tükürüp duruyorlar.
Ранние деки для Беты часто жуют пленку!
Eski beta kasetçalarlar kasetleri bozarlar!
- И что их просто жуют?
Sadece çiğnediler mi?
Крутые парни жуют жвачку.
Sert erkekler bundan çiğner.
... обезумевшие черви жуют мои кишки древняя традиция колдунов, шаманов и других ясновидящих, которые развили и усовершенствовали искусство путешествия во снах, так называемое состояние осознанного, "прозрачного" сна, в котором, намеренно управляя сном, ты способен обнаружить вещи, лежащие за пределами понимания наяву.
Blonde Bee, Firefly, Praying Mantis deli, korkak, muhallebiciler, bununla büyücülerin, şamanların ve diğer bilicilerin saygıdeğer gelenekleri berrak rüya durumu denilen düşte yolculuk sanatını geliştirip kusursuzlaştıranlardır bilinçli olarak düşlerini denetleyip uyanıkken sahip olduğun anlama yetinin ötesindeki bazı şeyleri keşfedebilirsin.
Они совершенно не включаются в обстановку, весь день жуют гамбургеры, просто катастрофа.
Adapte olamıyorlar, yalnızca TV izliyorlar. ... ve hamburger yiyorlar.
Некоторые жуют пальцы.
- birisi parmaklarını çiğnemiştir.
Когда люди жуют жвачку, невозможно прочесть, что у них на лицах.
Sakız çiğneyen birinin yüzündeki ifadeyi okumak imkansız.
Жвачку жуют.
Sakız çiğnenir.
Около шести месяц назад я начал скрипеть своими... своими... ну вы взнаете, во рту... ими жуют...
6 ay kadar önce kanama başladı. Hani yemekleri çiğnediğimiz şeylerde.
Соки приготовила хотдоги и пончики и орешки - и все что обычно жуют на фестивалях.
Sonrası için de Sookie sosisli sandviç, lokma pastası ve tuzlu fıstık yapacak. Hepsi festival klasikleri.
Лают, спят, ищут хвост, жуют тапки...
Tembellik eder, uyur, kuyruklarını kovalayıp, ayakkabıları çiğnerler.
Позвони мне, если увидишь, что они жуют кроличью лапку. или настраивают волшебный пояс.
Birini at nalı okşarken veya uğur böceğiyle oynarken görürsen beni ara.
Его жуют, глотают, а оно не тает! Флинт Локвуд угостил весь город мороженым! Этот веселый прохладный день.
Bağırıyorum, bağırıyorsunuz..... hepimiz Flint Lockwood'un şehre yaptığı son lezzetli ikram olan kısa ve şiddetli kar yağışıyla gelen dondurucu eğlence için bağırıyoruz.
Эти парни жуют все подряд.
O şeyler her şeyi yer.
Еда, которую не жуют?
Çiğneyemeyeceğin bir yemek mi?
Поэтому кошки и не жуют жвачку.
İşte bu yüzden kediler sakız çiğnemiyor.
Некоторые люди ковыряют в носу, жуют с открытым ртом, используют складной нож, чтобы почистить ногти. И что?
Bazıları, burnunu karıştırır ya da sakızı ağzı açık çiğner ya da halka açık mekanlarda maket bıçağıyla tırnak içini temizler.
Может вас не волнует, если дети жуют червяков. Я думаю, это неправильно.
Sen çocukların tırtılını çiğnemesine aldırmıyor olabilirsin ama bence bu yanlış.
Иначе вы превратитесь в двух старых пердунов-евнухов, которые жуют сухие завтраки и пемзуют друг другу пятки!
Yoksa Paul'la sen, karşılıklı oturup mısır gevreği yiyen ve birbirlerinin nasırlarını tıraşlayan bir çift hadıma dönüşeceksiniz.
Это жуют.
Sadece çiğneyeceksin.
¬ ы выбрали песню о чокнутых дамочках в трусишках, которые убивают мужиков за то, что они жуют жвачку.
İç çamaşırları içinde şarkı söyleyen ve çiklet çiğnediği için sevgililerini öldüren kadınların şarkısını seçtiniz.
Не знаю, почему, но, когда они с умным видом жуют листья эвкалипта, у меня внутри всё просто тает.
Nedendir bilmiyorum ama okaliptüsleri hatır hutur yedikleri zaman içim eriyor içim.
Только гориллы жуют не так громко.
Tabii goriller bir şey çiğnerken daha az ses çıkartır.
Им нужно переваривать ихнюю еду кучу раз, поэтому они постоянно жуют.
Yediklerini defalarca sindirmek zorunda oldukları için devamlı geviş getiriyorlar.
Половина этих людей даже не жуют свои закуски в безопасной последовательности.
Bu insanların yarısı mezelerini doğru dürüst çiğnemiyor bile.
Касаемо жевательной резинки, когда её жуют, процесс похож на... разложение тела.
Bu sakızı düşün. Çiğnendiğinde, vücut çürümesi gibi oksijen dağılır, kaslar belli oranda sertleşir.
Нет, у людей нет риса, что бы бросать его потому что они жуют его сырым от голода.
İnsanlar üzerimize pirinç atmıyor çünkü onları açlıktan çiğ çiğ yiyorlar.
Они грязные, им плохо в поезде, им плохо когда их моют, они лают, когда они не должны, они прыгают на тебя, когда ты этого не хочешь, они жуют веши, они проливают, они лижут себе,
Onlar pistir. Eğitmesi zordur. Yıkaması zordur.
Откуда я знаю. Видишь, они жуют. Жуй.
Görmüyor musun onlar da çiğniyor, çiğne işte.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]