Жёнами translate Turkish
257 parallel translation
Нам обеим надо смириться, что мы оказались неудачливыми жёнами.
Gerçeklerle yüzleşeceksek, ikimiz de bir eş olarak başarılı olamadık.
Некоторые джентльмены приходят сюда со своими жёнами.
Erkekler buraya bazen eşleriyle birlikte gelirler.
Они меняются жёнами, устраивают стриптиз!
Eş değiştirme! Striptiz! Hadi beyler!
"Находите ли вы мысль об обмене жёнами неприятной?"
"Eş değiştirme fikrini iğrenç mi buluyorsunuz?"
Они обращаются со своими жёнами как с дерьмом.
Karılarına köpek muamelesi yapıyorlar!
Именно это мы и делаем с нашими жёнами.
Kadınlarımız için akla bu geliyor.
Мои женщины на коленях перед жёнами Таро?
Benim kadınlarım Taro'nun eşinin önünde diz mi çöküyorlar?
Благословенна Ты между жёнами, и благословенен плод чрева Твоего, Иисус.
Kadınlar arasında kutsal Ana ve rahminin kutsal meyvesi Hz.
Благословенна Ты между жёнами, и благословенен плод чрева Твоего, Иисус.
Kadınlar arasında kutsal Ana... ve rahminin kutsal meyvesi Hz. İsa.
Разводятся с жёнами, а не с детьми.
- Eşler boşanır, çocuklar değil. - Al.
Начинается со слов " "Я ехал в Сент - Ив, встретил мужчину с 7 жёнами" ".
Bulmaca tekrar başladı, "Ben St. Ives'e giderken"
"... как женщины на рынке отказываются продавать вам хорошие продукты... " "... и, как мужчины не берут вас на работу из страха перед своими жёнами. "
Marketteki kadınların sana iyi yiyecekler satmadıklarını karılarından korktukları için hiç kimsenin seni işe almadığını biliyorum.
Где вы мужчины со свими совершенными жёнами, где вы?
Öyleyse... Nerede kusursuz kadınları olan erkekler?
На самом деле, он мог быть избалован своими жёнами и детьми.
Hatta eşlerini ve çocuklarını şımarttığı söylenebilir.
Многие мужья весь день не разговаривают со своими женами.
Ve bir sürü adam bütün bir gün karısıyla tek kelime konuşmaz.
Я не в состоянии общаться с эмоциональными женами, промокшими от слез.
Şu anda hiç de gözü yaşlı duygusal eşlerle uğraşacak halde değilim.
Лично я считаю, что правительство должно что-то сделать с этими заграничными женами, что-то вроде эмбарго.
Deliriyorlar. Bence hükümet bu yabancı eşler konusunda bir şeyler yapmalı.
Может, ты вернешься со своими друзьями и женами?
Dostlarını, eşlerini getir.
Они все хотят быть женами.
Onların hepsi eş olmak ister.
Пусть приходят с женами.
- Tamam. - Bu kez kadınları da davet et.
Почему с женами?
- Neden?
Недовольные своими женами.
Karılarıyla mutsuz olanlar.
Они придут за вашими женами, в ваши дома... -... в вашу страну.
Karılarınız için, yuvalarınız için, ülkeniz için geliyorlar.
Снимать шляпу нужно перед учителями, женами и друзьями колледжа.
Şapkalarımız müdürler, eşleri ve okulumuzun dostları için çıkarılır.
Перед учителями, их женами и друзьями нашего колледжа.
Müdürler, onların eşleri ve okulumuzun esas dostları için çıkarılır.
Перед учителями, их женами и друзьями нашего колледжа.
Müdürler, onların eşleri ve okulumuzun esas dostları için.
Эти гринго, сволочи, хотят спать с нашими женами, хотят спать...
Gringo kadınımı kaşar sandı. Ona yanaştı senyor ve yatmak...
Мы были бы тебе преданными женами, заботились бы и ухаживали за тобой.
Sadık eşler tarafından hizmet edilmek... - Eşler mi?
- Женами? - Да, конечно, женами.
- Evet, eşler!
Миллионы жен мечтают прикончить своих мужей, и множество мужей желают разделаться со своими женами.
Kocalarını öldürmeyi hayal eden milyonlarca kadın var karılarını öldürmeyi hayal eden milyonlarca da erkek.
В процессе трансляции члены экипажа смогут поговорить со своими женами.
Komuta modülünden dünyaya yapılacak son televizyon yayınının başlamasını bekliyoruz. Bu yayın özellikle ekip üyeleri ve eşleri arasında özel bir görüşme niteliğinde olacak.
а сами остаются с женами и делают им детей.
Bu herifler çılgınca aşık olduklarını iddia eder ama karılarıyla yaşamaya devam edip onları hamile bırakır.
За нашими женами, детьми!
Karılarımız, çocuklarımız, hepimiz!
Они не пьют, не интересуются чужими женами.
İçki içmezler, faiz istemezler ve başkalarının karılarını ayartmazlar.
Они обмениваются женами в предместье.
Kenar mahallelerde eş değiştirme partileri.
Посвингуем. Я говорю про обмен женами.
Heyecan derken de, eşleri değişmekten bahsediyorum.
Я буду ходить по миру и советовать людям не спать с женами боссов.
Dünyayı gezip insanlara patronun karısını becermemelerini söyleyeceğim.
Вы сидите с женами игроков.
Oyuncuların eşleriyle oturuyorsunuz.
Мужья ухаживают за женами.
( Karılar kocalarının hizmetinde )
Некоторые из них становятся куртизанками, другие - женами.
Bazıları Kralın hareminde cariye olurlar.
Сложно разобраться со всеми отношениями, женами, проблемами королевы Маргариты.
Eşlerle olan bütün o ilişkiler ve Kraliçe Margaret hikâyesi biraz zorluyor insanı.
Слушай Джон, если бы ты поговорил с офицерами и их женами, это бы их успокоило.
John, eğer sen subaylara ve onların karılarına söylediysen o bir çok anlama gelebilir.
Половина мужчин, занимаясь любовью со своими женами, думают о бебиситтере.
Bu dünyadaki erkeklerin yarısı karılarıyla seks yaparken bebek bakıcısını düşünüyorlar.
- Да, я общаюсь со всеми своими бывшими женами.
Eski karılarımla hala görüşüyorum.
- Дома со своими женами.
- Evde, karılarıyla beraberler.
благословенна Ты между женами, и благословен плод чрева Твоего Иисус.
Kadınlar arasında kutsanmış bulunuyorsun rahminin ürünü İsa da kutsanmıştır.
Господь с Тобою ; благословенна Ты между женами, и благословен плод чрева Твоего Иисус.
Rab seninledir, kadınlar arasında kutsanmış bulunuyorsun rahminin ürünü İsa da kutsanmıştır.
Моя милая маленькая головка... благословенна Ты между женами, и благословен плод чрева Твоего Иисус.
Ufak sevimli kafam kadınlar arasında kutsanmış bulunuyorsun rahminin ürünü İsa da kutsanmıştır.
благословенна Ты между женами, и благословен плод чрева Твоего Иисус.
Kutsanmış olansın sen kadınlar arasında ; Ve rahminin meyvesi kutsal mucize İsa'yla.
Говорила я тебе, не обедай с бывшими женами.
Sana eski karınla yemek yeme demiştim.
Спят в постелях в обнимку с женами.
Karılarının yanında, yatakta uyumak.