Задел за живое translate Turkish
39 parallel translation
Вы видите? Задел за живое.
Şunun sıfatına bak.
Я вас задел за живое?
Bam teline bastım.
Похоже, я задел за живое.
Doğru akorda bastım galiba.
- Что, задел за живое?
Hassas bir yaraya dokundum galiba.
- О, задел за живое?
- Allah, damarına bastık galiba!
Фрэнк задел за живое
Frank bam teline bastı.
Извини, видно, задел за живое.
Özür dilerim. Bam teline bastım demek.
- Я что, задел за живое?
- Damarına mı bastım?
Хм, а теперь кто кого задел за живое?
Şimdi kimin damarına basıldı?
Я задел за живое?
Damarına mı bastım?
Хм... Детектив, я задел за живое?
sinirli bir kurt'a mi cattim?
О, задел за живое.
Hassas bir konu.
Он каждого задел за живое.
Bize yaşadığımız yerde saldırdı.
Кажется, я задел за живое?
İstemeden yarana tuz bastım gibi görünüyor, değil mi?
Я задел за живое.
Üzüldüm onun adına.
Я задел за живое.
Etkilendim.
- Задел за живое?
- Başardın mı?
Ясно же, что он задел за живое.
Açıkcası, sinirlerini bozdu.
Задел за живое. Прости.
Tema duyarlı, üzgünüm.
Ты задел за живое.
- Canımı sıktın şimdi.
Задел за живое, правда?
Bu sana bir şeyi çağrıştırdı değil mi?
Похоже, задел за живое. Нет.
- Anlaşılan sinirine dokundum.
Задел за живое?
Hassas bir konu mu?
Неужто я задел за живое?
- Damarına mı bastım yoksa?
Ой, ой. Задел за живое.
Damarına bastım.
Кажется, я задел за живое, ваша честь.
Karşı tarafı anlamakta sıkıntı çekiyorum sayın yargıç.
Ты задел меня за живое, и мне захотелось ответить тем же.
Beni incittin, ben de sana yanıt verdim.
Кажется, я задел за живое.
Hmm, damarına bastım.
Похоже, я задел тебя за живое.
Sanırım. Hassas bir noktaya dokundum.
Он задел вас за живое?
Seni yakaladı, değil mi?
Задел тебя за живое?
İlgini mi çekti?
Задел за живое, да?
Yeter. Yaklaştım değil mi?
Демиен задел Бена за живое.
Damien Ben'i tuzağa düşürdü.
Кажется, полиграф задел тебя за живое.
Galiba makine yakaladı seni.
Я что, задел тебя за живое?
Ben Burada Göze mi Batıyorum?
Глянь на себя. Я задел тебя за живое.
Gördün mü bak, şimdi dikkatini çektim işte.
Задел ты его за живое.
Gerçekten can evinden vuruldu.
За живое задел, когда в точку попал.
Doğruları söyleyerek damarına bastım sanırım.
– За живое задел.
- Damarına bastım.