English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ З ] / Заехал

Заехал translate Turkish

459 parallel translation
Заехал ненадолго домой перед тем, как пойти в Рэдфорд Банк в Адамс Морган.
Kısa bir süre Adams Morgan'daki Radford Bankası'na uğradıktan sonra eve döndü.
А потом заехал к одному клиенту, забывшему продлить автостраховку.
Dönüşte Los Feliz'deki kasko yenilemesi aklıma geldi o tarafa yöneldim.
Я заехал в кафе выпить пива, как хотел с самого начала.
Bira içmek için yol üstü lokantasına girdim, yol boyunca istediğim tek şey.
Около семи я был у дома и заехал в гараж.
Yedi gibi evdeydim, garaja girdim.
- Девид, возможно, сейчас заехал к ней.
- David belki eve uğramıştır.
Я заехал на территорию громадного особняка, который выглядел ветхим и пустым.
Yıkık ve terk edilmiş gibi görünen bir malikanenin garaj yoluna girmiştim.
Он заехал сюда по пути к месту своего назначения.
Makamına gitmeden önce buraya uğradı.
- Заехал ненадолго.
- Ara verdim.
Он заехал в цветочный магазин и в четверть девятого был в мотеле.
Önce bir çiçekçiye uğrayıp motele 8 : 15'de ulaştı. Planlanan zamana uygun ilerliyordu.
Я пошел в ломбард, купил автоматический пистолет 45-го калибра, заехал в Эденский парк...
Bir tefeci dükkanına gittim, bir otomatik 45'lik aldım. Sonra arabayla Eden Park'a gittim.
Твой дядя Джон заехал, чтобы навестить меня.
Dayın John... ziyaretime geldi.
Оценщик, определявший стоимость твоего "Челленджера", заехал к нему на аукцион, увидел машину и узнал знакомый номер.
Al sana sorun. Geçen gün, değiştirdiğimiz Challenger'la yola çıktığında seni sigorta müfettişleri görmüş ve plakanı tanımışlar.
Я бы заехал.
Seni almaya geliyordum.
За тачкой заехал?
Motosiklet için mi geldin?
Пойду гляну, не заехал ли Билл в озеро.
Bill arabayı göle uçurdu mu, bir bakayım.
Я заехал в тот бар, где он часто бывает.
Babanı görmek için, takıldığı bara gittim.
Я заехал повидать его, а он сказал мне, что ты переехал в другой город.
onu görmeyi bırakmışın. bana yeni bir kasabaya taşındığını söyledi.
Привет. Я Грег Стиллсон. Вот, заехал к вам по пути в Сенат США.
ben Greg Stillson, amerikan senatosu yolu üzerinde duruyorum.
Я заехал с утра, так как вечером не смогу тебя увидеть.
Akşamları gelemediğim için, şimdi geldim.
Все равно и вчера к нам не заехал.
Dün de gelmeyi unutmuştu.
Он заехал мне битой, и чуть не вьiшиб мне глаз.
- Beni sopayla dövdü. - Neredeyse gözümü patlatıyordu.
- Заехал навестить Майки.
- Mikey'i görmek için uğradım. - Selam anne.
Я заехал за мистером Макдаком.
Affedersiniz bayan Bay Varyemez'i almaya gitmem istendi.
Я его хорошо запомнила, ведь один Колесом он заехал на тротуар.
Çok dikkat çekiciydi, çünkü bir tekerleği kaldırımın üzerindeydi.
Клейтон заехал к нему за несколько часов до того, как приехали первые гости.
İlk konuklar gelmeden birkaç saat önce Clayton oraya uğramış.
Я хочу, чтобы ты заехал ко мне вечером, после закрытия кафе, и отвёз меня домой.
Bu gece restoranı kapattıktan sonra gelsene. Beni eve götür.
Я заехал в химчистку, так там сегодня на выдаче стояла Джини Помбелек.
Kuru temizlemeciye uğradım. Dükkana Jeanie Pombelek bakıyordu.
Стивен заехал за книгой, она больше не переиздается.
Stephen bu kitabı arıyordu. Artık baskısı olmayan bir kitap.
- Спасибо, что заехал вчера вечером.
- Dün gece için sağ ol.
Тогда я просто заехал к Вам сообщить, что мой банк, короче, ваши кредиторы настаивают на ликвидации.
- Peki. Şunu söylemek için uğradım : Bankam, aslında alacaklılarının geri kalanı bir an önce tasfiyeye karar verdiler.
Было бы неплохо, если бы ты заехал и...
Yani, çok da mühim bir şey değil. Şayet o civarda olursan...
Сначала я заехал в несколько баров.
İlk önce birkaç bara gittim.
Я заехал, чтобы отвести ее на назначенную встречу к врачу.
Onu doktorla olan randevusuna götürmek için geldim.
Пепельница, приколись. Ходят слухи, что ты заехал в наш квартал навсегда.
Yada bu uziyle mi bunları giyeyim?
Да, я только что заехал, но передумал парковаться, так что...
Evet, az önce girdim ama park etmeyeceğim.
Пару лет назад мне кто-то заехал с тыла.
Bir iki yıl önce bana da arkadan vurdular.
Эй, Чарли Браун, ты не туда заехал.
Merhaba Charlie Brown. Yanlış geldin. Anlamıyorum.
- Я просто заехал за лекарства для кровяного давления.
- Eczaneden tansiyon ilacını aldım. - İhtiyacım yok.
В глаз заехал.
- Dokun.
- Привет, рада, что ты заехал.
- Hey, uğramana sevindim.
Он просто заехал по пути домой.
Sadece eve dönerken bir uğradı.
Я тут заехал к Хэнку кофейку попить.
Hank'le kahve içmeye gittim.
Вы представляете, чего будет стоить моя жизнь, когда люди узнают, что я заехал в дурдом?
Bazı kişiler tımarhanede olduğumu öğrenirse, hayatım kaç paralık olur, biliyor musun?
Да, я так и понял, ты заехал не о здоровье спросить.
Buraya sağlığımı sormak için gelmediğini anlamıştım.
Мой отец как-то заехал в паб по дороге с работы домой...
Bir akşam babam işten dönerken bara uğramış...
Он заехал тебе в солнечное сплетение.
Eleman karın boşluğuna vurdu.
- Питер заехал случайно.
Peter kalmıştı.
Я только что заехал.
Daha şimdi girdim.
Я только что, блять, заехал.
Daha şimdi girdim.
Ты заехал в болото.
Gene benim.
Спасибо, что заехал.
Şey, büyük gün.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]