English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ З ] / Зайдешь

Зайдешь translate Turkish

2,022 parallel translation
Зайдешь?
Gelip bir çay içmek ister misin?
Зайдешь в мой лофт когда будешь в городе?
Şehre geldiğinde çatı katıma gelecek misin?
А она такая : "Ну, так ты зайдешь и трахнешь меня..." "или так и будешь стоять там весь день?"
"Gelip beni sikecek misin yoksa mal gibi orada dikilecek misin?" dedi.
Можешь зайдешь в кофе напротив когда закончишь?
Öğle yemeği için karşıdaki restorana gidebilirsin.
Так ты зайдешь?
İçeri gelecek misin?
Зайдешь?
İçeri gelir miydin?
Зайдешь около 5?
Saat 5 gibi gelir misin?
Может, зайдешь немного позже?
Neden biraz sonra tekrar gelmiyorsun?
Ты не зайдешь внутрь?
Sen içeri gelmeyecek misin?
Когда ты зайдешь слишком далеко, я буду рядом, чтобы помочь, каждую секунду, каждый день до тех пор, пока я не перестану быть тебе нужен.
Sen ne zaman çok ileri gitsen, seni geri çekmek için yanında olacağım. Her saniye, her gün ta ki bana ihtiyacın olmayana kadar.
Ты выйдешь за меня замуж?
Benimle evlenir misin?
Нет, пойдёшь, или я назначу такую награду за голову того кузнеца, что следующее ваше тайное рандеву состоится у его надгробного камня.
Evet, yapacaksın yoksa o nalbantın kellesine o kadar yüksek bir ödül koyarım ki bir sonraki buluşmanız klisedeki törenden sonra mezarlıkta olur.
В то же время, если ты выйдешь замуж за Руперта, я позабочусь о том, что все ордера на поимку Конрада будут отменены.
Diğer yandan, eğer Rupert ile evlenirsen tüm yetkimi Conrad'ı temize çıkarmak için kullanacağım.
- Зайдёшь на обед?
- Akşam yemeğine gel.
И проследи за тем, что ты собрала свои вещи, до того как уйдешь.
Oldu olacak gitmeden önce eşyalarını da topla.
Ты зайдёшь?
İçeri geliyor musun?
Зайдёшь?
Bize katılır mısın?
Выйдешь за меня?
Benimle evlenir misin?
- Зайдёшь к дяде Музаффару и поешь питы.
Tahsin... Muzaffer abinin orada pide yersin.
не зайдёшь в мой номер в отеле?
Tabii ya, neden benim kaldığım otele gelmiyorsun?
Но ты же выйдешь за меня?
Yine de... Benimle evlenir misin?
ты выйдешь за меня?
Sana her gün kahvaltı hazırlayacağıma söz verirsem, benimle hemen evlenir misin?
Когда тебе еще и для кого-то готовить? ты выйдешь за меня?
Her gün nasıl yapacaksın? Sana her gün kahvaltı hazırlayacağıma söz verirsem, benimle hemen evlenir misin?
Не зайдёшь? Выйдите одна.
Ben Ma Ru.
Почему не предупредил, что зайдёшь?
Durdurmalıydın.
Замуж за него пойдешь?
Onunla evlenecek misin?
Пойдешь, отомстишь за меня?
Gidip onları dövecek misin?
Обещай, что не пойдешь за мной.
Söz ver.
Сойдёшь за своего.
Hiç göze batmazsın.
- Ты выйдешь за меня? - Чувак, чувак, чувак!
- Benimle evlenir misin?
Когда остановимся, ты выйдешь из машины, как будто идёшь за покупками. Ты войдёшь внутрь.
Araba durduğunda, normal bir müşteri gibi arabadan çıkmanı içeri girmeni istiyorum.
Так что я себе даже не представляю, что ты ещё когда-нибудь выйдешь за пределы нашего городка.
Bu şehrin dışına çıkmayı istemen için herhangi bir neden düşünemiyorum.
Ты выйдешь за меня?
Benimle evlenir misin?
Может, зайдёшь? - Да.
- İçeri gelmek ister misin?
Лори, ты выйдешь за меня?
Lori benimle evlenir misin?
Ты зайдёшь сзади, возьмешь Джесси и будешь ждать сигнал.
Sen arkadan git, Jesse'yi bul, işaretimi bekle.
Если ты светлая, как Кей, эти ребята могут посчитать, что ты сойдешь за белую.
Eğer Kay gibi açık tenli iseniz, beyazların tarafına gönderilmek için alıkonabilirdiniz.
Так вот, я хочу сказать, ты выйдешь за меня?
Sanırım "Benimle evlenir misin?" demeye çalışıyorum.
Как только я разберусь со своей небольшой проблемой, тогда ты выйдешь за меня?
Şu küçük sorunumu çözdükten sonra Benimle evlenir misin?
Как только зайдёшь - сразу поднимай.
İçeri adımını atar atmaz, ellerini yukarıda tut
Если согласишься следить за ним и докладывать нам, то выйдешь отсюда, будто ничего и не было.
Onu izleyip bize rapor etmeyi kabul edersen buradan hiçbir şey olmamış gibi ayrılabilirsin.
Если мне повезет, и я разбогатею, ты выйдешь за меня?
Eğer bana piyango vururda... zengin olursam... Benimle gelir misin?
Будешь сотрудничать, выйдешь на свободу. Нет, окажешься за решеткой.
Bize söylersen serbest kalırsın... yapmazsan, parmalıklar arkasına gideceksin.
Я был простым обалдyем, работал у дядьки в сервисе, а она взяла меня за плечи и сказала "мы поженимся, а ты пойдёшь в полицию, потому что там много платят без образования, и я сказал" Идет! ".
Amcamın egzoz dükkânında taşlama işiyle uğraşırken, bir gün omzumdan tuttu ve "Biz evleniyoruz ve sen departmana katılıyorsun. " Çünkü üniversite diploması olmadan çok para kazanabilirsin. "dedi. Ben de" Evet! " dedim.
Ты выпустишься И выйдешь в мир И займешься чем-то вроде удовлетворения
Mezun olup gerçek dünyaya tek başına adım attığında içini büyük bir ferahlık kaplayacak.
Вот выйдешь за меня, и незачем будет играть в медсестру.
Karım olunca hemşirecilik oynamaktan daha faydalı işler yapacaksın.
Зайдёшь?
İçeri geliyor musun?
Я подожду здесь, пока ты не зайдёшь внутрь, хорошо?
İçeri girene kadar bekleyeceğim, tamam mı?
Ты же не можешь выйдешь замуж за идиота?
O salakla evlenmeyeceksin.
Дойдешь туда секунд за 20. лицом особо не свети. и тогда Неистовая Кобыла и ее верные суслики схватят тебя в течении двух минут.
Oraya varman 20 saniye sürer. Hatırladığım kadarıyla burada, burada ve asansörün içinde bir kamera vardı onun için başını hep eğik tutmalısın. Güvenlik seni fark ederse ki edecektir çılgın at ve onun köpekleri senden bir kaç dakika uzaklıkta olacaktır o yüzden çabuk işini halletmelisin.
Может, зайдёшь, поделишься новостями?
İçeriye gelip bize neler olduğunu anlatmak ister misin?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]